Multimedya: Tatlı Cacık Aras:))
Düşüncelerimden ayrılma sebebim hep şu çok meşhur zil sesi oluyordu. Tuana'yla olduğumuz yerden kalkıp sınıfa doğru yürümeye başladık. Tuana bana bir şeyler anlatıyordu ama benim aklım fikrim babamdaydı. Tuana kolumu delercesine dürtüklemeyi sürdürünce "efendim, noldu" diyerek onu dinlemediğimi açıkça belli etmiş oldum.
"Açelya,burda kac saattir kime ne anlatiyorum?"dedi. Sinirlenmiş gibi yaparak. Çünkü onun sinirlenmediğini yüzünde ki gülümsemeden anlayabiliyordum. Onun bu yaptığına kıkırdayarak sınıfa doğru çıkmayı sürdürdük. Sınıfın bulunduğu kata geldiğimiz de karşıdan omzuma carpan bir Öküzle karşılaştık. Resmen omzumu çürütmüştü,-ve özür dilemeden- geçip gidiyordu. Sinirime mukayet olamadan " yavaş be tepemize çıksaydın, mandaaa" diye bağırdığım da koridorda ki bütün gözler bana döndü. Çocuk yerinde durup hızla bana doğru gelmeye başladı. Yanıma gelince kolumdan sıkıca tutup duvara yapıştırdı. O acıyla ağzımdan bir inilti kaçtı. "Bir daha sakın bana hakaret etme bücür" diyip kolumu sertçe sıktı. Gözlerinden bir nevi alev çıkartıyordu.
"Aras, hadi abi bizi bekliyorlar"dedi, yakışıklı ama Aras denilen çocuğun çetesin de olduğunu düşündüğüm cocuk. Aras son bir kez daha gözümün içine bakıp kolumu bıraktı ve arkasını dönüp ilerledi. Tuana şok olmuş bir vaziyette yanıma geldi. Koluma girmeye çalışınca irkildim.
Resmen kolumun kan akışını hissetmiştim o derece kolumu sıkmıştı.
Ve beş parmağının izi çıkmıştı. Tuana'yla sınıfa girdiğimiz de "Tuana ben kendimi iyi hissetmiyorum eve gitsem iyi olur." Diyip çantamı da almıştım ki. Tam sınıftan çıkarken "istersen ben de seninle gelebilirim." Dedi. Ona dönüp" gerek yok yalnız kalsam iyi olur"diyip sınıftan çıktım. Koridor da yürürken herkesin bana' kız amma da cesur çıktı' gibi fısıltılarını duymamak icin adımlarımı hızlandırdım. Okul çıkışının kapısına geldiğim de otoparka yönelip mini copperimin kapısını açıp içeri girdim. Çantamı yan koltuğa atıp arabayı çalıştırdım.
&&&&&&&&Kolum için geldiğim eczaneden merhem alıp eczaneden çıktım. Araba da koluma merhemi sürdükten sonra arabamı kenara çekip biraz yürümeye karar verdim. Nereye yürüdüğümü bilmeden yürüyordum. Kafamı sağ tarafa çevirdiğim iki tane takım elbiseli izbandut gibi adamın bana doğru geldiğini gördüm. Benim onları gördüklerimi görmelerini istemediğim için telefonumla ilgilenmeye başladım. Adamların gölgelerinden geldiğini anlamıştım.
Adamlar beni iki kolumdan tutup ayağa kaldırdılar.
"Bırakın beni ne iatiyorsunuz bakın para istiyorsanız çantamı alabilirsiniz zaten bi boka yaradığı söylenemez, beni rahat bırakın " dedim kollarımı kurtarmaya çalışırken.
"Açelya hanım zorluk çıkarmayın sizi babanıza götürmeye geldik" dedi izbandut gibi adamlarından biri. Zaten tahmin etmeliydim babam olduğunu.
Ben hala hem ellerinden kurtulamaya çalışıp hem de imdaaaaat diye bağırıyordum. Sonra kollarım serbest kalınca ne olduğuna bakmak icin etrafıma baktım. Gördüğüm kişi ile gözlerim o şeklini alırken adamlar yerde yatıyorlardı. Ayağa kalmaya çalışırken gözlerim karardi ve kendimi yer de buldum.
&&&&&&Gözlerimi açtığım da gözlerimin karardığı yer de değildim. Gözlerimi kırpıstırarak etrafa baktığımda hastane de olduğumu anladım. Ben kendimi ayağa kalkmak için zorlarken odanın kapısı açıldı iceri Okulun kötü çocuğu Aras girince gözlerimi yine hortlak görmüş köylü gibi açmamak için kendimi zor tutttum.
"Iyi misin" dedi buz gibi olan sesiyle. Bu nasıl insan be hatta insan bile olduğundan şüphelenmiyor değilim.
"Beni niye kurtardınız sizden yardım isteyen oldu mu?" Dedim ben de onun gibi sesimi soğutmaya çalışarak tabi ne kadar başarılı olduysam.
"Sen olduğun icin sana yardım etmedim başkası olsa da yapardım." Dedi gözlerini devirerek. " Bana yardım etme,bana kimse yardım edemez." Diyip çantamı da alıp odadan çıktım. Allahım etme bana yardım senden yardım isteyen var mı?
Kendi kendime konuşa konuşa nereye geldiysem burası baya kalabalıktı. Etrafta taksi aramaya baslamişken karşıdan gelen taksiyi elimle durdurup bindim. Evimin adresini verip evin önün de indim. Ücreti vermek için cüzdanıma baktım ama sadece iki tane iki yüzlük vardı. Taksiciye parayı verip arabadan indim.
Benim gidip bankadan para çekmem gerekiyordu. Eve girip çantamı asıp kendimi de koltuğa attım. Zaten yorulmuştum bugün. Biraz uyurum sonra da bankaya giderim diye düşündüm. Ve kendimi uykuya bıraktım.
&&&&&&Kalktığım da saat 16'ya geliyordu. Ben de aklımın bir köşesin de bulunan banka işini halletmek için yerimden kalktım. Gerine gerine evden çıktım. Ama arabanın anahtarını unuttuğumu anladığım da tekrar eve girmek için çantama attığım anahtarı bulmaya çalışırken en sonun da bulduğum anahtarla sevinç dansı yapabilirdim. Eve girip arabanın anahtarını aldım ve evden çıktım. Yeterince zaman kaybetmiştim.
Arabanın kilidini açıp içeri girdim çantamı yan koltuğa atıp arabayı çalıştırmak için anahtarı çevirmiştim ama ne kadar da gaza bassam araba bir türlü çalışmıyordu. Ve kaportodan dumanlar gelmeye başlamıştı.
Arabadan inip kaportoyı açtım. Her yeri o karanlık ve pis sis kaplamıştı. Ben şimdi napıcamı düşünürken yanımda motorlu bir çocuk durdu.
"Sanırım araban seni yol da bırakmaya kararlı"dedi. Kaskini çıkarırken. Yanıma gelip arabaya hiç bakmadan "bu bebeğin yağı bitmiş" dedi. Ben onun bu yaptığına şaşırırken motorunun yanından bir yağ şişesi çıkarıp arabanın yağ koyma yerine yağı koydu. Ve " işte bitti." Diyip. Bana baktı. Ona bir teşekkür borcluydum galiba.
" teşekkür ederim adını bilmedigim çocuk" dedim. O da bana elini uzatarak önemli değil ismini bilmediğim kız, ama ismim Atalay"dedi. Ben de ona tebessüm ederek"" ben de Açelya"dedim. En sıcak şekil de. Görüşmek üzere Acelya diyip motoruyla son Sürat yanımdan ayrıldı. Sanırım bu çocuk bizim okuldaydi. Ya da bana öyle geliyordu. Diyip arabama bindim. Bayağa bi vakit kaybetmiştim.
Arabayı bankanın önüne durdurup arabadan indim. ATM ye Şifremi yazıp paramı beklemeye başlamıştım ama bakiye yetersiz yazısını gördüğüm de ağzım 'o'şeklini gözlerimde yuvalarından çıkacak kadar açılmıştı. Ama daha gecen yüklü miktar para vardı.
Ben bunun nasıl olduğunu düşünürken telefonumun mesaj sesi çaldı. Cebimden telfonumu çıkarıp mesajlara baktığım da sinirden kudurabilirdim.' Kızım yoksa hesabın da para kalmamış mı?' yazıyordu. Tabi ya bunu beni yıldırmak için babam yapıyordu. Ama ona o eve tekrar dönmeyeceğimi göstereceğime dair kendi kendime söz verdim. Oturduğum kaldırımdan kalkıp arkamı temizledim. Sonra da arabaya binip son Sürat arabayı eve sürdüm.
Eve geldiğim de Tuana'yı aradım. İkinci çalışta açınca" Tuana canım müsait misin" dedim. " evet Acelya noldu bir şeye ihtiyacın mı var" dedi. Sesi telaşlı geliyordu. "Hayır sadece senin yardımına ihtiyacım var"dedim. " tabi Acelya eğer yardım edebileceğim bir şey ise yapmaya çalışırım" dedi.
" benim işe ihtiyacım var da senin bildiğin bir yer varsa eğer bana söyler misin?"dedim sesimi şekerlestirmeye cabalarken.
" Acelya niye iş arıyorsun ki?" Dedi. Evet şimdi ne dicem ben bu kıza.
" haa...şey ben şimdi kendi paramı kendim kazanmak istediğim için öyle o şey oldu şey için işte." Dedim sacmalayarak.
" Açelya buna inandığımı sanma ama ben bir kac yere sorarım ona göre sana haber veririm. " dedi ama sesinden yalanıma inanmadığı belli oluyordu.
Ben de telefonu kapatıp odama çıktım. Uyumam gerekliydi yoksa kimse okula gözleri şişmiş şekilde gitmek istemez diyip uykuya dalmaya çalıştım ama aklımda da en kısa zaman da iş bulmam gerektiği de vardı.Tam uykuya dalmak üzereydim ki kapının çalmasıyla yerimden kalkıp aşağı indim kapıyı açmamla karşımda ki kişiyle şoka girmem bir oldu. !!!!!
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçtim
Novela JuvenilPRENS DEĞİLİM AMA PRENSESIM OLUR MUSUN?¿ Diyen bir adamdan en fazla bu kadar romantiklik beklenirdi diye gecirdim icimden. Ama sonuna kadar onun PRENSESIN olurum... "EVET ARAS SENIN PRENSESIN OLURUM" DIYE BAĞIRARAK BOYNUNA ATLADIM.....!!!