Bıçaklandıktan sonra 3-4 gün daha ayağa kalkamadım ve bu zamanda çok sıkılmıştım. Tamam normalde dışarı çıkıp arkadaşlarımla buluşmuyordum ama en azından bakkala,fırına falan gidiyordum yani. Ama çok şükür artık ayaktaydım tabi ani harektlerimde karnımda biraz sızı oluyordu ama yatmaktan daha iyiydi. Annem fırına kahvaltı için ekmek almam gerektiğini söyledi. Ve ben normalin aksine çok sevindim. Önceden gitmemek için anneme bahaneler uydururken şimdi koşarak evden çıktım. Hemen bi sokak altında olan fırına yavaş yavaş giderken küçük sibirya kurdu bi köpek gördüm sahibine baktığımda beni hastaneye getiren çocuk olduğunu gördüm. Oda bana bakıyordu ben ona gülümseyip elimi uzattım ve " hastanede tanışamamıştık ben Târa" dedim o ilk elimi sıkmakta tereddüt eder gibi olsada sonra buz gibi ses ve yüz ifadesiyle "Mert Can" dedi. Adı ne diye sorduğumda "Mia"dedi köpek çok güzeldi mavi-yeşil gözleri vardı,tüyleri simsiyahtı. Ben kedilere nazaran köpekleri çok daha fazla severdim önceden iki tane köpeğim olmuştu ama birincisi araba çarparak öldü, ikinciside kaçtı ve bir daha bulamadık. Onlar öyle olunca çok üzüldüm ve tekrar alırsak tekrar üzülürüm diye almadik. Ama hala bi tane daha istiyorum. Eğilip biraz Mia'yı sevdim köpek sibirya kurdu olmasına rağmen gayet uysal durmuştu. Biraz daha sevip kalktığımda "tanıştığma memnun oldum"dedim oda çok hafif yapmacık bir gülümsemeyle cevap verdi. Sonra arkamı dönüp yürümeye başladım. Fırına vardığımda çok sıra yoktu. Biraz bekledikten sonra ekmeği alıp eve döndüm. Annemle kahvaltı yaptıktan sonra. Yüzümü jelle temizleyip krem sürdüm. Ve dişlerimi fırçalayıp odama gectim. Telefonumdan wattpadi açıp Solucan'a dün gece gelen bölümü okudum. Bölümün sonunda gerçekten çok üzüldüm.
Akşam olunca salona geçip televizyonda ne var ne yok baktım hiç bi şey bulamayınca odama geçip biraz kitap okudum. Kitabı okurken uyuya kalmışım en son hatırladığım şey üstüme battaniyenin örtülmesiydi
Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)