Gökyüzünde, sanki bir kuş tüyü gibi uçuşan kar taneleri kömür karası saçlarıma konarken; gözlerimden akan sıcak gözyaşları içimi ısıtıyordu. Hava tıpkı benim ruh halim gibi: puslu, gri, donuk... Sanki Grenda'nın ölümüne o da ağlıyordu.
Grenda... Benim tatlı, şirin, anlayışlı büyükannem... Evet tuhaf gelebilir ama benim en yakın arkadaşım, tek yakın arkadaşım hatta sırdaşım; büyükannem Grenda'ydı. Şimdi ise ben, Grenda'nın cansız bedeninin ahşap bir tabutta sonsuzluğa gidişini izliyordum.
Grenda çok güçlüydü. 3 yıl kanserle çok iyi mücadele verdi. Ama 85 yaşındaki bedeni artık dayanamadı.
Nereden bilebilirdim ki Grenda'nın hikayesinin bittiği yerde, benim hikayemin başlayacağını... SENİ ÇOK ÖZLEYECEĞİM...Cenazeye gelen konuklar Grenda'nın evini teker teker terkederken, bende biricik dostumun yatak odasına çıktım. Ahşap duvarlardaki siyah beyaz fotoğraflar, Grenda'nın her sabah saçını taradığı fırça, üzerindeki ona ait bir kaç saç teliyle aynanın önünde duruyordu. Yatağının üzerinde beyaz seten geceliğide...
Yavaşça yatağın kenarıa oturdum ve komedinin üzerindeki eski albümü alıp kurcalamaya başladım. Albümdeki fotoğraflarda büyükbabam da vardı. İstemsiz bir tebessüm oluştu suratımda. Sanki Grenda buradaymışta "albümümü bırak Hope..." diye kızacakmış gibi geldi. Kapıya baktım. Gelmeyecekti, gelemeyecekti artık...
Ben anılarda boğulurken kapı bir anda açıldı. Gelen annemdi. O da üzgündü ama benim için dik duruyordu, biliyordum:
-Hadi tatlım, yemek yiyeceğiz.
Yüzümü buruşturdum. Canım hiçbir şey istemiyordu. Bana "lütfeeeeeeen" dercesine bakınca:
-Tamam tamam geliyoruuum.
dedim ve annemle birlikte aşağı indik.
Annem Kate eğer bir şey isterse onu yaptırtmadan bırakmazdı. Annem, ben ve üvey babam Charlie Newyork'ta yaşıyorduk. Annemle Charlie'nin orada kitap kafesi vardı. Bende okul çıkışlarımda onlara yardım etmeye giderdim. Annem, Alaska'da tabiatın içinde yaşamak isteyen büyükannem Grenda'yla yanımıza gelmesi için çok uğraştı ama Grenda istememişti. Bizde, daha doğrusu ben her tatilimi büyükannemle burada geçirirdim. Babam mı onu hiç tanımıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Günlük
Teen FictionHope hayatında en çok sevdiği insanı, biricik dostu Grendayı kaybedince hayatı başına yıkılır. Grenda müthiş bi büyükanne olmanın yanında, çok iyi bir dost ve sırdaştır Hope için... Tam her şeyi yitirdiğini sanarken Grendanın 60 yıllık günlüğü...