1.BÖLÜM

24 5 0
                                    

Elimdeki teste bakıyorum. Nasıl? Nasıl olurda hamile olurum? İnanamıyorum. Peki bunu Burak'a nasıl söyleyeceğim. "Didem, çık artık. Bari bi ses ver. Korkuyorum." Gamze'nin söylediği bu sözler şu an hiç umrumda değil fakat bende daha fazla burda kalırsam jiletle bileklerimi kesebilirim. Aynada kendime baktım. Kendimden iğreniyorum nasıl yapmıştım bunu? Birkaç defa yüzümü yıkadım. Sonra kilitlediğim kapıyı açmamla yerimde sıçramam bir oldu. "Aman Allah'ım Didem! Bu halin ne? Neden o kadar süre içeride kal...?" Gamze'nin sözünü kesen benim " hamileyim." demem oldu. Yüzüme boş boş bakmaya başladı. "Sen ne dediğinin farkında mısın Didem?" dedi. "Gamze lütfen bana yardım et. Hastaneye falan gidelim. Çok çaresizim. Lütfen" dedim fısıltıyla."Tamam canım" dedi.
Hastane evimize yakın olduğundan 10 dakikada yürüyerek gittik. Sıram geldiğinde odaya girdim. "Merhaba Didem hanım şikayetiniz nedir?" diye sordu doktor. Ağzımı açtım ama söyleyemedim. Yine denedim olmadı. Bu pişmanlığımı dile getiremedim. Gamze durumumu anladığında doktora kendi söyledi "Doktor hanım, didem hamile yani teste göre öyle ama biz yine bir doktora danışmak istedik." dedi. "Gelin benle kontrol edelim.". Sedyeye yattım. Karnıma jel sürdü ve aleti karnıma tuttu. Nefesimi tutmus cevabı bekliyordum. "Didemcim, hamilesin." sözleri beynimde yankılandı. "İki aylık.". Sedyeden boş bakışlarla kalktım. "Bebeği aldırmak için az bir zamanınız var eğer tabi aldıracaksanız."dedi doktor. "Hayır. Hayır bebeği aldırmayacağım. Bu her ne kadar benim hatamsa yine de bir can söz konusu" dedim kendimden emin bir sesle. Evet bebeği Burak kabul etse de etmese de doğuracaktım. odadan çıktık. Gamze "Kızım neşelen azcık sen anne ben teyze oluyorum." biraz duraksadı. "Burak'a söyleyecek misin?" dedi."Evet" dedim karnımı tutarak. Bilmiyorum sanki öğrendiğim an ondan güç almaya başladım. Kar kendisini daha da göstermeye basladı. "Gamze ben Burak'ı arayıp onunla konusmak istediğimi söyliyim sen eve git."dedim. "Peki tatlım." dedi ve ilerlemeye devam etti. Burak'ı aramaya başladım. İçimde biryerlerde heyecan kıpırtıları oldu. "Efendim". Ahh o aşık olduğum ses. "Burak buluşabilir miyiz?" "Tabi canım nerde?" "Bizim evin yakınlarında bir park var ya oraya gel." "Tamam". Dedi ve telefonu kapattım. Bende yürüyerek parka varmıştım zaten. Yazın çocukların cıvıltılarıyla dolu olan park şimdi bomboştu. Ama ben kışı her zaman daha çok sevmişimdir. Düşüncelere dalmışken yan tarafımda kıpırtı hissettim. Sağ tarafa döndüğümde o aşık olduğum adam karşımdaydı. Belime sarıldı ve dudaklarıma minik bir buse kondurdu. Gülümsedim. "Sana çok önemli birşey söylemem gerekiyor Burak." durdum. Diyeceklerimi kafamda toplamaya çalışıyordum. Beklentiyle gözlerime bakıyordu. İçim cız etti. Belkide bidaha göremicektim bu gözleri, hayran olunası gülüşü, huzur verici kokuyu. "Ne diyecektin Didemim". Ahh deme öyle. Sol gözümden bir damla aktı. Artık söyleme gerekiyordu. "Burak... Ben... Ben... "Evet sen?" durdum. Gözlerimi kapadım iki damla daha aktı. Belki bir daha benim için endişelendiğini hiç göremeyecektim. Gözlerimi açtım ve dedim "Ben hamileyim."

YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin