Iki insanın bir günde yakın olamayacağı kadar yakin olduk. Sadece bir günde... Birbirinizi henüz tanımadan sorgusuz, sualsiz. Belki ikimizde liseye başlamanın, yeni bir ortama girmenin verdiği tedirginlikle tutunacak bir dal, kendimize bir yoldaş arıyorduk. Belki de bu yuzden birbirimize yanlislarimizi bile soylemiyorduk kaybetme korkusuyla. Neyse Cananla biz bir hafta içinde sanki yıllardır birbirimizi taniyormusuz gibi yakın olduk. Aramızdan su sizmiyordu. Ben 9/A ya sınavlar yaklaşıyor, derslerimi duzeltmem lazım diye geçmiştim ama derslerim çok daha kötü oldu. 9/Dde herkes gürültü yapıyordu. Ama 9/A da sadece Canan ve ben. Bu sebeple öğretmenlerin gözüne de çok batiyorduk. Tum okulun korktuğu görünce yolunu çevirdiği bir hoca daha vardı. Pelin Hoca...
Pelin Hoca hem bizim sınıfın matematik öğretmeni hem de sınıf ogretmeniydi. 32-36 yaşlarında 1.60-1.65 boylarinda gayet ciddi ve resmi bir simaya sahipti. Asla gülmezdi, dersinden taviz vermezdi, rehberlik dersinde bile matematik işlerdi, kaşlar çatılmaya her an hazır gibiydi. Gamzesi varmış ve bunu 10.sinifin sonlarına doğru fark etmiştim. Ama aslında çok iyi bir öğretmendi. Asla kimseyi sınıfın içinde rezil etmezdi, konusacaksa dışarıya çıkarırdi ve kimseye ismiyle veya yüzüne bakarak hakaret etmezdi o kişi kendisini bilirdi zaten sözlerinden. Asla isim vermezdi. Galiba Canan ve ben en çok bundan cesaret alıyorduk sınıfta rezil olma gibi bir imkanımız olmadığı için.
Sonra biraz zaman geçti Pelin Hoca ismimizi vermeden tahtaya soru yazarken bizim çok konuşmamızı, çok gulmemizi birkaç cümleyle vurgulayarak bizi uyarmaya başladı. En fazla bir ders dayanabildik. Aradan yaklaşık bir hafta daha geçti artık hocanın uyarılarını umursamaz hâle geliyorduk. Sanki özellikle o derste bir şey oluyor ve kendimizi bir türlü kontrol edemiyorduk. Sanırım Pelin Hoca da bunu anlamıştı ve artık sabrı taşımıştı. O hafta içinde rehberlik dersinde sınıfa girdi defteri imzaladı ve yüzümüze bile bakmadan yürüyerek Irem ve Canan dışarı gelin bekliyorum dedi. Bu çok kötüydü. Pelin Hoca çok sinirlenmese asla isim vermezdi çünkü. Tüm sınıf bize bakıyordu. Bizde birbirimize ne diyeceğiz? diye soruyorduk. Ama düşünecek kadar vaktimiz yoktu.
Sınıf kapısına çıktık Pelin Hoca da kapının yanindaydi karşımıza geçti ve biraz yüksek bir ses tonuyla bize kızmaya, yanlislarimizi söylemeye başladı. Baska sınıflardan çıkıp bakan öğrencilerin sınıfa girmesi için kafasını çevirip yüzlerine bakması yetiyordu. Ağlayacak duruma gelmistik, cok korkmustuk.
Ta ki bize o cümleyi söyleyene kadar ama haklıymış o an çok sasirmistik ve inkar etmiştik ama 1 yıl sonra da olsa Pelin Hoca çok haklı çıkmıştı ve dediği cümle dogrulanmisti. Işte o cümle;Arkadaslar bugün mutlaka devamını yazarım. Takipte kalın. Kitabimi okuma listenize, kutuphanenize eklerseniz çok sevinirim gerçekten. Yorumlarınız benim için çok önemli. Şimdiden çok teşekkürler. :")))♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul Hayatım
AdventureBu hikayede kendi okul hayatımı anlatıyorum. Diğer wattpad hikayelerinden ayıran en büyük özelliği ise tamamen gerçek olup abartiya yer verilmemesidir.