HATIRLAYAMADIĞIM

2.DOLUNAY BAR

Dolunay bara girdiğimizde her yer kalabalıktı ve son ses müzik kulaklarımı rahatsız ediyordu. Birkaç kere buraya gelmeme rağmen hiçbir zaman alışamayacaktım böyle yerlere.

Kumsal, bara girer girmez ortama uyum sağlamış deli gibi dans ediyordu Merve'yle. Elisa ve ben bar taburelerinde oturmuş elma sularımızı yudumluyorduk. Elma suyunu bira rengine benzediği için söylemiştik. Ama barmenin koyduğu bardaklar farklı olduğu için elma suyu içtiğimiz belli oluyordu.

Can sıkıntısından patlamak üzereyken Enis abi -ablamın arkadaşı- yanıma geldi. Yanağımdan makas alıp
"Hoşgeldin Burçak, ablansız geleceğini hiç tahmin etmezdim" dedi.

Hafifçe gülümsedim.
"Arkadaşlarımla geldim." Dedim.

"Daha sık gel olur mu? Bu arada alkol almak yok. Haberin olsun."

Başımı onaylarcasına salladım.

"Birileri rahatsız ederse çığlık atman yeterli ben buralardayım" dedi ve bana göz kırparak yanımdan uzaklaştı.

Enis abiyi gerçekten çok seviyordum. Öz abi gibi sahipleniyor ve koruyordu. Bu yüzden kızları buraya getirmiştim. Zaten başka bir bara da götüremezdim. Tek geldiğim yer burasıydı ve o da ayda yılda bir kereydi.

"Burçak, Burçak.."

"Efendim" bu korkunç seste sesimi Elisa ya zar zor duyurmuştum.

"Şu gelen Kerem mi yoksa ben elma suyuyla sarhoş mu oldum" dedi. Eliyle kapıyı işaret ederek. O yöne doğru baktığımda Kerem ve yanında birkaç arkadaşıyla beraber boş bir masaya oturuyorlardı.

Kaşlarım istemsizce çatıldı.
"Kerem" dedim dişlerimin arasından. "Tesadüfe bak."

"Gerçekten tesadüf olduğunu mu düşünüyorsun? " dedi Elisa. Ona anlamayan gözlerle bakınca devam etti. "Merve ve Kumsal buraya gelmeden önce kaç kere cheking yaptı senin haberin var mı? Bizi de etiketlemişlerdir büyük ihtimal."

"Off Kumsal off! Tamam Elisa bakma o yöne artık."

Kafalarımızı barmene doğru çevirdik. Saçlarımla yüzümü kapatmaya çalışıyordum. Elisa ise biraz daha bana sokuldu ve kendi saçları toplu olduğu için benim saçlarımla kendini saklamaya çalışıyordu.

Kolumla onu sertçe dürttüm.
"Salak daha çok dikkat çekiyoruz senin yüzünden."

"Ne yapayım. Sende saçlarımı toplamasaydın."

Derin bir iç çekip Elisa'ya döndüm"Kalkalım mı artık acaba? "

"Saat 21.00 kızları hayatta çıkaramayız buradan bu saatte"

"Onu cheking midir mekik midir nedir. İşte onu yapmadan önce düşüneceklerdi" dedim ve dans pistine doğru ilerlemeye başladım. Kumsal ve Merve kendini kaybetmiş bir şekilde deli gibi dans ediyorlardı. Kollarından tutup kendime doğru çevirdim. Yüksek sesle;
"Hadi eve gidiyoruz" diye bağırdım.

Anında itiraz etmeye başladılar.
"Yaa Burçak daha yeni ısınmıştık ama"

"Ağzını yaya yaya konuşma benimle çakmayayım bi tane" diye bağırdım Merve 'ye elimin tersini göstererek. Kollarından tuttuğum gibi çıkardım onları pistten. İkisininde yüzü düşmüştü.

"Bakmayın bana öyle Kerem burada" dedim. Kumsal hemen elleriyle yüzünü saklamaya çalıştı.

"Olamaz çocuk benden haber bekliyo."

"Ne haberi?"

"Off soracak işte Burçak la konuştun mu diyecek bana."

"Hadi gidiyoruz hızlanın."