UKALA

Havuz

Dünden beri düşündüğüm tek şey Emir'in yanındaki sarı yelloz. Allah var kız güzeldi. Çocuk zevkli demek ki. Hem belki akrabası falandır. Yaa aman banane. Ben bunları düşünürken Aras yanıma geldi.
" Neyin var? " dedi.
" Bir şeyim yok. " dedim.
" Bir şey soracağım. Sen Emir 'den mi hoşlanıyorsun ? "dedi.
" Hayır hayır allah korusun o ukaladann aslaaaa. " dedim.
" Tamam prenses sakın ol " dedi ve bana sarıldı.
Aras küçüklüğümden beri yani da olan abim gibi biri. Bir anda telefonum titredi.
" Bizimkilerle havuza gidiyoruz. Gelecek misiniz? " Mesaj Emir'den idi.
" Aras bizimkiler havuza gidiyorlarmış bizde gidelim mi? " dedim.
" Sen gitmek istiyorsan gidelim. " dedi.
" Evet. Nereye gideceksiniz? " dedim. Emir adresi verdi. Bizde hazırlanıp çıktık. Oraya gittiğimizde bizimkiler çoktan havuza girmişlerdi. Emir'e baktığımda donup kaldım. Allahım o kaslar ne öyle. Dur dir o yanındaki sarı yelloz mu?? Onu da mı getirmiş? Pislik.
Bizimkilerin yanına gittik selamlaşma faslı falan. Beril Aras'a bakıp kaldı. Etkilendi her halde. Aras çok yakışıklı ve kaslı biridir.
"Bu Melek bu Deniz. " dedi Emir.Hemen arkasından" kuzenim " dedi. Kızı bir anda sevmeye başladım. Beden bilmiyorum.
" Tanıştığımıza memnun oldum " dedi Melek.
" Bende" dedim.
Tam havuza atlayacakken arkadan biri geldi beni kucağına aldı öyle atladı. Sudan çıktıktan sonra karşıdaki kişi ile şoka uğradım. Mert 'ti.
"Benim olduğum havuzda koşarak atlayacaksın prenses yoksa sonum bu olur. " dedi. Güldüm. Çünkü içinde kötü bir niyet yoktu. Hiç birinde yoktu. Emir' e baktığımda Mert'e kötü kötü bakıyordu. Neden acaba? Beni mi kıskanıyordu yoksa? Yok be kıskanmaz. Artık gözlerimi Emir'in üstünden çekmeliyim. Yoksa far edecek.
Biraz yüzümden sonra bizimkilerin yanına geldim Yiğit Mert'in şortunu indirmeye çalışıyordu. Yiğit işte illa bir şeyler yapacak. Durup onları özlemeye başladığım an midemden garip sesler geldi. Acıktığımı hissettim.Havuzdan çıktığım an karşımda Aras'ı gördüm acıktığımı hissetmiş olacak ki elinde hamburger menüsü vardı. Bu çocuğa bayılıyorum ya. Sonra masaya gittik. İki sabıka sonra bizim grup ellerinde yemeklerle geldiler. Demekki tek acıkan ben değilmişim. Yiğit'in tepsisinde iki menü vardı.
"Hepsi senin mi? " dedim.
Ellerini direk göğsüne götürdü ve" Evet hepsi benim dokunurmam. Onlar benim kıymetlilerim. " dedi. Hepimiz birden gülmeye başladık. Mert ağzındaki kolayı püskürttü. Demir patates yüzünden nerdeyse boğuluyordu.
" Şapşal tepaindekileri dedim " dedim.
" Evet onlarsa benim. " dedi gülerek.
" Maşallah" dedim.
" Sen ilk önce kendi tepaindekilere bak. Hem onlar sana çok değil mi? " dedi Yiğit.
" Zaten tepsimdekilere bakıyorum. Hatta kendiminkini bitirip seninkini yiyeceğim. " dedim. Ve önümdekileri yemeye başladım.
---
Yemeğimiz bitince biraz daha oturduk sonra hepimiz aynı anda havuza atladık. Mert şortun intikamını almak için Yiğit 'in üstüne atladı.
" Allahım ölüyorum her halde. Beyaz ışık mı o? Ölüm sebebi ne derlerse üstüne bir öküz atladı diyin. " dedi Yiğit.
Sanırım çok yemek yedim diye midem bulunmaya başladı. Havuzdan çıktım be oturdum. Emir yanıma geldi.
" Eğleniyor musun? " dedi.
" Evet " dedim.
" Sevindim " dedi. Tam cevap vercekken birden kusacağımı anladım ve lavaboya koştum. Yediğim her şeyi çıkarmaya başladım.
5 dakika sonra Emir dayanamayıp içeri girdi. Elindeki poşeti bana verip" Eğer kusacaksan buna kus. " dedi. Ve beni kucağına aldı. Arabaya doğru götürdü bir yandan Aras üzerime uzun bir şey giydirdi. Emir arabayı çalıştırdı ve hızla beni hastaneye götürdüler. Hala kusuyordum. 10 dakika sonra hastaneye geldik. Acile geçirdiler. Doktor zehirlenmiş olabileceğimi söyledi. Sonra midemi yıkadılar. Serum taktılar. Bu serim bitene kadar burdayım. Bizimkiler yanıma geldi. Geçmiş olsun faslını geçtikten sonra Yiğit " Bide benim tepsimdekileri yiyecekti.once kendi tepsimdekileri midende tut." dedi. Ve hepimiz her zamanki gibi gülmekten öldük. " Çok korkuttun bizi" dedi Demir.
" gençler yapmayın sadece zehirlendim. Önemli bir şey değil. Korkmayın. "dedim.
" Bu yakında ölse önemli değil falan der. " dedi Mert. Emir"'e baktığımda solgun gibi görünüyordu. Bir süre bizimkiler biz çıkalım biraz dinlen dediler. Bir şey diyemedim. Çünkü kendimi çok yorgun hissediyordum. Emir dışında herkes çıktı.
Emir'e" Senin neyin var? Solgun görünüyorsun? " dedim.
" Bir şeyim yok. Sen iyi misin? " dedi.
" Sadece yorgunum "dedim.
" Serumun bitene kadar uyu " dedi.
" peki" dedim. Gitmesini bekledim ama gitmedi bende gözümü kapattım.
Uyandığımda evdeydim. Ne ara geldim buraya? Kolumdaki serumu çıkarmışlar. Hiç mi fark etmedim ben bunları? Yiğit uyandığımı görünce " Ayı uykusundan uyandı" dedi.
" Gevezelik yapma " dedi Emir.
" İyi misin? " dedi Aras.
" Iyiyim " dedim.
Bir kaç saat daha oturup gittiler. Bende geri uyudum.