4.Bölüm ~ Tanışıyor musunuz? ~

163 16 5
                                    

#Oylamaniz için teşekkürler 💞💞

Ne ben az önce hayır mı dedim? Banane canım ölürse ölsün.Gözlerimi gizlice ona devirdiğimde sinsice güldüğünü gördüm.
"Ben tuvalete gidiyorum."
Yüzüme suyu çarptığım gibi kendime geldim.Ne yapıyorsun sen Azra?Adını bile yeni öğrendin.İn mi cin mi bilmiyorsun. Tanımadığın biriyle gece aynı odada mı kalacaksın,bu saçmalık.Dışarı çıktığım da telefonuyla uğraşıyordu.
"Hey!Hemen bana ne olduğunu anlatmassan seni kovacağım."

"Sadece bir gece."

"Anlat ya da git dedim."

O sırada telefonu çaldı ve hemen açıp banyoya gitti.Acaba dinlesem mi?Yok canım ne münasebet!
***
Uyandığım da odada kimse yoktu.Ne yani?Bir teşekkür bile etmeden gitti mi?
Üstümü değiştirip odadan çıktım.Restorana doğru cool bir şekilde yürürken birden muz kabuğuna basıp... yere düştüm.Pislik turist çocukları kesin onlar attı.Çağırmamla birlikte herkesin bana bakması bir oldu.O anda bir el beni kolumdan yakaladı ama sonra bırakıp düşmeme neden oldu.
"Telefonum.."

"Merak etme o güvende."dedi ve gülümsedi.
Ne yani bu çocuk telefonu kurtarmak için beni bıraktı mı? Çok sevdim bunu ya.Elini bana uzatıp;
"Ben Burak."

"Azra."

"Memnun oldum."

"Bende."

Gülümserken gözlerinin kısılması onu tatlı yapıyordu.O anda bir kız yanımıza gelip;
"Selaam."

"Busee."

"Azraa."

"Ne işin var burda?"

"Asıl senin ne işin var?"

Buse dershaneden arkadaşımdı.
"Okul gezisi için geldim.Ya sen?"

"Tatile."

"Yalnız mısın?"

"Evet."

"Vayy.Biz de şimdi kahvaltı yapacaktık.Hadi birlikte yapalım."

Masaya oturduğumuz da;
"Deniz nerde kaldı ya?"

"Bilmem,birazdan gelir herhalde."

Deniz mi ne Denizi ya? Neden bu kadar çok Deniz ismi var ki?
"Geldi işte."

"Nerdesin abi ya?"

Ben o sırada hünkarca dıkınıyordum.
"Burdayım abi ufak bir işim vardı."

Ne bu ses!Kafamı kaldırdığımda onu gördüm.Deniz.
"Ne işin var burda?"Aynı anda.

"Asıl senin ne işin var burda?"Yine aynı anda.

"Tanışıyor musunuz?"

"Hayır."dedikten sonra yüzümü başka yöne çevirdim.Yanıma oturduktan sonra;
"Naber?"dedi ama onu duymazlıktan geldim.
"Deniz senin iş noldu?"

"Sonra konuşuruz kardeşim."

"Ee kalacak bir yer bulabildin mi?"

"Hayır."

"Aslında benim bir fikrim var."diye atladı Buse.

"Azrayla ben,Denizle de Burak aynı odada kalalım."

"Aslında olabilir ama her akşam sayım yapılıyor.Yoklamaya geç kalırsak hemen anlarlar."

"Haklısın.O zaman tek bir seçenek kalıyor."İkiside yüzünü bana çevirince muzip bir gülümseme attılar.
"Yoo.Hayır olmaz."
***
Anlamadığım şey neden kimse beni dinlemiyor.Kapıdan içeri gireceğimiz sırada ikimizde kapıya sıkıştık.
"Ya bi çekilsene."

"Asıl sen çekil."

İkimiz de aynı anda içeriye girmeyi başardık.Nasıl olduğunu bende anlamadım.
"Ben duşa giriyorum."deyince ondan önce davranıp hemen banyoya koştum.Hahaha çok kötüyüm ya jxxdkdk.Duşumu aldıktan sonra havluma baktım.Ama yerinde yoktu.Ahh doğru ya almayı  unutmuştum.Bu şekilde nasıl dışarı çıkıcam?
"Denizz!"

"Ne var?"

"Ne bağırıyon be!"

Ses gelmeyince;
"Şey diyecektim.Acaba çekmeceden havlu verir misin?"

Kapının yanına geldiğini sesinden anlamıştım.
"Anlamadım,ne dedin?"

"Havlu diyorum versene."

"Yok yok sesin gelmiyor.Tekrar söyle."

Off eline düştün Azra.
"Denizciğim çekmecede havlu var verir misin?"

"Noldu benden önce banyoya girmek için koşturunca havlunu mu unuttun?"

"Off alt tarafı bir havlu.Fazla uzatmadın mı?Hem seninle odamı da paylaştım."

"Tamam tamam veriyorum bekle."

"Bak sakın arkanı dönme Deniz."
"Off Azra.Bende Azraa! Azraa! diye ölüyordum."

"Ukala."

Kapıyı tam açmadan havluyu elinden aldım.Ben banyodan çıktıktan sonra Deniz girdi.Telefonu çalınca kapının yanına gidip;
"Burak arıyor."dedim.
"Sen aç."
Tövbe estağfurullah.Bir sekreterliği kalmıştı yapmadığım.
"Alo."

"Alo!Deniz? O adamlar..."

"Ben Azra.Deniz duşta."
Ahh aptal kafam keşke konuşmasaydım. Kim bu adamlar?Denizden ne istiyorlar? Hatta Deniz kim?
"Çıkınca hep beraber havuza gidelim dicektim."

"Bilmem.Deniz çıkınca tekrar ararsın."dememle birlikte deniz dışarı çıktı.Telefonu elimden aldığı gibi;
"Alo kanka?"

Ne sanıyor bu kendini ya?Pislikk!
Telefonu kapattığında havluya saçlarını kuruluyordu. Beline kadar kapattiği havluyla karın kasları harika gözüküyordu. Hatta saçlarını kurularken gözüken kol kasları da hiç fena değildi. Aman canım banane..
"Hadi hazırlan.Havuza gidiyoruz."

İtiraz etme şansım yokmuş gibi dedi.Zaten oturmaktan sıkılıyordum.Hazırlandıktan sonra güneş gözlüğümü ve telefonumu alıp kapıya doğru yürüdüm.
"Geliyor musun?"

Yüzüme bile bakmadan önümden geçip asansöre doğru yürüdü.Allahım ya sanki benimle odasını paylaşan o!Kapıyı kapattıktan sonra bende peşinden gittim.Havuz da Buse ve Burakla buluştuk.
Burakla Deniz hemen havuza girdiler.Bizde Buseyle bulduğumuz boş şezlonglarda güneşlenmeye başladık.O sırada bir gölgenin yanıma geldiğini farkettim.Gözlüğü çıkardığım da karşımda..
****
O ne be? Evet o. Bu o kaslı çocuk.Adı neydi acaba? Ahh sormadım ki. Tanışmayı geçtim doğru düzgün konuşmadık bile.
"Selam."
Hemen Buse'yi dürttüm.
"Selaam"
"Naber kızlar?"
"İyi senden?"dedim.Buse pek oralı olmayıp müzik dinlemeye devam etti.  "Biz daha önce tanışmıştık zaten.Çarpışmıştık hani." ve elini uzatırken de "Ben Toprak." Dedi.
Unutmak mümkün mü?
"Ben de Azra.Tanıştığıma memnun oldum."dedim elini sıkarken.
O sırada yanımıza Burak ve Deniz geldi.
Burak Buse'nin yanına geçti ve dudağına ufak bir buse kondurdu.
Deniz etrafı gözetler gibi baktı havuzun çevresine.Bu çocuk bir işler karıştırıyor demedi demeyin.
Toprağa döndüğüm de;
"Kahve içelim mi?"
Tam farketmez diyecektim ki Buse koluma girip;
"Hadi Azra gidiyoruz. Başka zaman artık." diyip Toprağa galibiyet gülüşü attı.Ben daha itiraz edemeden koluma girdi ve beni sürükleyerek önden yürüyen Burak ve Deniz'in yanına götürdü.
"Kızım dur artık çekiştirip durma ya.Hem sen niye aldın beni kahve içicektik ne güzel."
"Aldım işte.Sizin odaya çıkıp film izlicez."
Ne zamandır benden izinsiz böyle kararlar alınmaya başladı acaba?

# OY VERMEDEN DİĞER BÖLÜME GEÇMEYİNİZ !! 😊😊😇😇

AYLARDAN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin