Sen güven odana al. Bide sapık çıksın. Hayır anlamıyorum ki Buse böyle birini bana nasıl emanet edebilir? Neyse geceyi dışarda geçirsin de aklı başına gelsin.
Tekar yatağa yattiğimda gözüme uyku girmiyordu. Neden olduğunu bilmiyordum ama uyumak istesem de uyuyamiyordum. Bir o yana bir bu yana dönsem de bir türlü uyuyamadim. Saat 1e geliyordu. Acaba kalkıp sahilde mi yürüsem diye düşündüm. Üzerime hafif bir hırka alıp sahile indim. Bana en iyi gelen şeyin bu mis gibi deniz havasi olduğunu biliyordum. Ne zaman kendimi kötü hissetsem sahile inerdim. Bu gece o gecelerden biriydi sanırım. Kendimi kötü hissediyordum. Ay yakamozunu vurmuştu denize. Gökyüzünde ki yıldızlar gerçekten çok güzel görünüyordu. Tıpkı renkli birer kelebek gibi.Göz kapaklarimi taşiyamiyordum artık. Ayaklarimi da aynı şekilde. Sonunda dayanamayıp bıraktım kendimi buz gibi kumların üzerine.
***
" Azra uyan.. Uyan Azraa!"
Yüzüme serpilen bir kaç damla suyla açtım gözlerimi.
"Ne.. nerdeyim ben?"
"İyi misin? Noldu sana?"
"Deniz.."
Sesim çıkmıyordu. Gözlerimi zor açiyordum. Hatırladığım bir kaç şey vardı. Deniz.
***
Gözlerimi tekrar açtığımda sabah olmuştu. Birden elimi birinin tuttuğunu hissettim. Bu o'ydu. Bu Deniz'di. Elimi tutmuş. Kafasını yatağa koymuştu. Uyuyordu. Tıpkı bir bebek gibi. Dudakları biraz aralanmış. O küçük yeşil gözleri kaybolmuştu.
Dün geceyi hatirlamiyordum. Ama şimdi içim rahat ve mutluydum. Bunun sebebini bilmesem de artık Deniz hakkında ki kötü düşüncelerim kaybolmuştu. Elimi yavaşça elinden çektim. Kaç saattir böyle uyuyordu bilmiyorum ama boynu tutulmuş olmalıydı.Yavaşça;
"Deniiiz.Uyan.Deniz uyan."diyerek omzuna dokundum.
Omzuna dokunur dokunmaz elimi kavrayıp bileğimi bükmesi bir oldu. Daha gözlerini bile açmamışti oysa. Neydi Deniz'i bu hayli korkutan. Onu her an diken üstünde tutan? Bu sefer gerçekten merak etmeye başlamıştım. Önce o adamlar şimdi de Deniz. Ne olduğunu bilmiyordum. Ama bilmek istiyordum.
"Aagh. Canım yanıyor Deniz."
Bir anlık öfkeyle elimi bıraktı ve hemen ayağa kalktı. Öylece bakakaldim arkasından. Odanın kapısını sertçe kapatmasıyla da sessizlik hakim oldu odaya.
***
Akşam Deniz odaya geldiğinde yatağımda uzaniyordum. Buse akşam dışarıya çıkalım diye mesaj atmıştı.Göz göze gelmemek için adeta dua ediyordum.Ama dayanamıyordum. Neden bilmiyorum ama o yeşil gözlerine bakıp onu anlamak istiyordum. Bu öfkesini, umursamaz tavırlarını, belli etmemeye çalışsada birşeylerden korkan kalbini. Herşeyini. Herşeyini anlamak istiyordum. Oysa hiçbirşey olmamıştı daha aramızda. Odada ki sessizliği bozmak istemiştim bir anlığına.
"Azra.""Deniz." (aynı anda)
"Önce sen."(yine aynı anda)
Daha fazla dayanamayıp lafa girdim.
"Akşam dışarıya çıkmaya ne dersin? Busegille?"
"Olur." Diyip kafa salladı.
"Sen ne diyecektin?"
"Boşver."
"Peki." Deyip hazırlanmak için dolabimi açtım. Elime şortumu ve atletimi aldıktan sonra Deniz'e dönüp;
"Banyoya giyinmeye gidiyorum." Dedim. Cevap vermeyince banyoya girip kapıyı kilitledim.
Giyinip makyajımı yaptıktan sonra kapıyı açmak için elimi uzattım. Kapının kilidini çevirmeye çalışsamda bir türlü dönmüyordu. Kapıya vurup;
"Deniz. Deniz aç kapıyı.Içerde kaldım. Çabuk ol." Deniz kapının önüne gelip;
"Abartılacak birşey yok.Sakin ol ben telefon açacağım şimdi. Birileri gelir."dedi.
Tamam bile diyemeden elektrikler kesildi. Her yer bir anda karanlik olunca kendimi yere atip bağırmaya başladım. Kendime hakim olamıyordum.
"Azra. Azra iyi misin? Jeneratör devreye girecek şimdi. Sakin ol Azra."
Deniz'in kollarını vücudum da hissedebiliyordum. O az önce hiç yapmaması gereken bir şeyi yapmıştı. Kapıyı kırıp yanima gelmişti. Hemen sonra da jeneratör devreye girmiş olacak ki elektrikler geldi. Neden benim için bu kadar endişelendi ki anlamiyordum.
***
Busegille buluşup otelin barina gittik.Burak Buseyle dans ediyordu. Biz de Denizle oturmuş onları izliyorduk. Burakla Buse yanımıza gelip bizi zorla ayağa kaldırdılar. Deniz çoktan 5 bardak içki içmişti bile. Biz ayağa kalkar kalkmaz Mazhar Alanson'un 'Ah Bu Ben' şarkısı çalmaya başladı. Bende ayağa kalkmamizin bir anlamının olmadığını düşünüp yerime oturacağım sırada Deniz bileğimden tuttuğu gibi sahneye götürdü. Ellerine belime götürüp sımsıkı kavradı. Ben ise gözlerimi gözlerinden alamiyordum. Korkuyordum. Bu anın bitmesinden korkuyordum.
