ÇAĞRI-
Elisa nın kayboluşunun üzerinden 3 gun geçmişti. Elisa kaybolmadan once aklımızda bi yere gitmek vardı. Melisin amcasının yazlığına. Fakat elisa nın kaybolması falan araya girmişti ama oraya gitmemiz için engel değildi. Belki de melisle esila ordaydı. Hemen elime yeni aldığım fakat yere duşurduğum için yuzu çatlak olan telefonumu aldım. Ilgazı arayıp Su ile birlikte yanıma gelmesini söledim. Sanki grubun lideri gibiydim ve bu da ılgazın hoşuna gitmiyodu bence. Ama ben önüme bakıyordum. O yazlığa gitcektim ve gerekeni yapcaktım. Ben yazlığa gidince ne yapcağımızı duşunurken birden kulaklarımı her zaman ağrıtan zil çaldı. İndim kapıyı açtım. Gelen ılgazgildi. İçeri aldım. Oturduk konuşmaya başladık. Ilgaz yazlığa gitmememiz gerektiğini söyledi. Ben de sen ne diyon dercesine yüzüne baktım. Ilgaz çok da yakışıklı olmasada kaslı iri yapılı kolllarında kuru kafa dövmesi olan bi tipti. Baştan beri onu bu arkadaş grubunun gereksiz kişisi olarak görüyodum. Ama gene de arkadaştık. Su da bana destek çıkarak gitmemiz gerektiğini sölemişti. Ilgaz ısrarla gitmiyoz bi yere dedi. Benim canımı iyice sıkmaya başlamıştı. Birden '' korkuyosan gelme olum zorlayan yok '' dedim. Ilgaz bunu duyunca bi duraksadı. Sonra atarlı bi şekilde '' korkmak olsa mesele odandan çıkamazdın'' dedi. Bu laf beni sinirlendirmeye yetmişti saten. Ayağa kalktım ve üzerine yurudum bu lafın ustune. Üzerinde yuruduğumde hiçbişey yokmuş gibi yüzüme bakması beni daha da deli etmişti. Oturduğu yerden hızlıca kalktı ve karşıma dikildi. Benden uzun olduğunu ilk defa bu kadar net fark etmiştim. Eline baktığımda yumruğunu sıktığını gördüm ve ben de yumruğumu sıktım. Alnım alnına değdiğinde birbirimizi ittirmeye başlamıştık. Tam o anda bana bi cesaret geldi ve ağzının yan tarafına çenesine doğru bi yumruk salladım. Tam değdi derken yumruk attığım elimi sımsıkı şekilde tutulduğunu gördüm. Su ne yapıyosunuz siz dercesine ikimizin yüzüne bakıyordu. Birden ikimizde silkelendik ve cidden ne yapıyoduk biz. Bunlar saçma tavırlardı gerçektende. Yapmamız gereken iş varken kavgaya tutuşmamız saçmaydı. Aslında ılgazla hep bi ağız dalaşımız olurdu ama ilk defa bu kadar kavgaya yaklaşmıştık. Bunun sebebi yaşadıklarımızın üzerimizde yarattığı sinir olsa gerekti. Sonra sakinleştik ve oturduk. İkimizde susup kalmıştık. Ben dayanamadım ve ılgaza doğru dönerek'' kusura bakma ılgaz bu ara çok stresliyim aynı zamanda da sinirli. Yoksa öle demek istememiştim''. Ilgaz da bu sözleri duyunca'' çağrı asıl sen kusura bakma ben de öle demek istememiştim birden ağzımdan çıkıverdi'' dedi ve aradaki gerginlik kendini barışmışlığın verdiği huzura bıraktı. Bi anda ılgaz hadi gidelim o zaman diince şaşkınlıkla yüzüne baktım. '' ciddi misin'' dedim. Evet hadi dedi. Kalktık ve evden çıktık.
Bir saat geçmişti en sonunda varabilmiştik yazlığa. Yazlığın etrafı uzun ağaçlarla doluydu ve arkasından da göl geçiyordu. Issız bi yerdi bi yazlığa göre. Bence buraya tatil için değil kafa dinlemek için gelinirdi. Akşam karanlığı yavaş yavaş ustumuze çökerken evden merak etmemeleri için gece saat 10 da evde olmamız gerektiğini biliyoduk. Su endişe ve korkuyla yazlığa bakarken ılgaz umursamaz tavırlarla sağa sola yuruyodu. Ben ise içimde hangi duyguyu taşıdığını bilmeyen birisi gibi boş boş etrafa bakıyodum. Ilgaz '' ne bekliyoruz hadi'' diyince birden irkildim ve yazlığa doğru ilerlemeye başladık. Yazlık her ne kdar ıssız bi yerde olsa da bi yazlığı aratmıcak şıklıktaydı. Eve geldiğimizde kapıyı çalmayacağımızı bilioduk ama eve nası gircektik. Diğer bi soru ise evde melisin amcası var mıydı. Etraflıca bi gezdim ve yanık bi ışık bulamadım fakat ne şans ki açık bi pencere vardı. İkinci kata tırmanmamız gerekti ama. Evin arkasından göl vardı. Hatta göl demek için kuçuktu bile. Ilgaz '' ben buraya çıkarım sonra da kapıyı açarım siz ön kapıda bekleyin hadi'' dedi. Bende '' ılgaz dikkatli ol neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz bile '' dedim. Su diliyle dişinin arasında '' dikkat et lütfen kendine'' dedi. Su korkuyodu bu bacaklarının titremesinden belli oluyodu. Onu getirmek iyi bi fikir gibi gelmemişti saten. Ama gelmişti artık. On kapıya gittik beş dakika sonra kapı açıldı. Eve girmeyi başarmıştık. Kapıda su ya doğru döndüm '' su sen istersen dışarda kal'' dedim. O da başını onaylamaz anlamda sallayarak içeri geçti. Ben de kapıyı sessizce kapadım ve içeri geçtim. İçerisi karanlıktı ve sessizdi. Evin dışarısını yaptırmışlar heralde diye duşundum kendi kendime. İçerisi eski ve pis içerisindeydi. Sanki dışarıdan iyi susu verilmiş içi berbat bi yerdi. Evet kesinlikle oyleydi. Sağda bulunan odaya girdik ve toz içinde kalmış uç tane kanepe vardı. Hemen duvara dayalı bi vitrin vardı. Vitrinin kapısı camdandı ve cam tozlu olduğundan vitrinde ne olduğu dıştan görünmüyodu. Bu yazlığa sanki bir senedir hiç kimse gelmemişti. Bi tane plazma vardı ve buyuk bi plazmaydı. Siyah plazma tozlanmaktan beyaz doğru dönmeye başlamış şekildeydi. İçerisi sade döşenmişti. Yerde halı yoktu. Ortada bi masa vardı ve masa da aynı şekilde toz içindeydi burda bşi yoktu. Ilgaz sessizce bana doğru.'' Yukarda kapısı kapalı bi oda vardı'' dedi. İçimden bi ses oraya gitmemiz gerektiğini söledi sanki kulağıma. Ben de sessizce '' hadi'' dedim ve merdivenlere geldik. Merdivenler eski olmasına rağmen sağlam olduğu belliydi. Yukarı sessizce çıkmaya başladık. Birden çat die bi ses kulaklarımızı doldurmuştu. Birden hepimizin yüreği ağzımıza geldi. Ve merdivenin başında uzun kalıplı ve elinde uzun bi bıçak olan adam belirdi. Bu adam melisin amcasıydı. Evet oydu. Bize doğru baktı ve '' kimsiniz?'' die bağırdı. Sesi butun odalardan yankılanıp bize gelmişti sanki. Sonra aşağı indik hızlıca. Yavaş yavaş üzerimize geldiğini görüyoduk. Biz iki kişiydik. Ilgaz öne çıktı ve melisin amcasına karşılık verceğini belli etmişti tavrıyla ben de su ya '' hadi çık sen'' dedim ve ılgazın yanına geçtim. Su hızlıca dışarı çıktı ve telefonuyla birini aramaya çalıştı. Ne yazık ki telefonlarımız çekmiyodu. Daha gelmeden bunu teyit etmiştim. Adam aşağı indi ve elinde buyuk bi bıçakla (sanki bıçak değil kılıç) karşımıza dikildi. Ilgaz bana geride dur dercesine eliyle arkaya ittirdi ve adama doğru koşmaya başladı. Daha itemden adamın yanına varmıştı ılgaz. Adamın bıçaklı elini tuttuğunu gördüm ve elinden bıçağı bıraktırmaya çalışıyodu. Onlar boğuşurken ben yardım için gittim ve adamın arkasına geçip iki kolunu arkaya kilit yaparak onu durdurmaya çalıştım. Bu arada ılgaz bıçağı elinden çekmişti ve adam birden durdu. Çünkü ılgaz bıçağı adamın boğazına dayamıştı. Biraz öle durdu ve bıçağı yere atıp adamın karnına diziyle vurdu. Sanki kum torbasına vuruyodu ılgaz. O kadar hızlı vurmuştu ki adamın sesi kesildi adeta. O tekmenin hemen ardından '' melis nerde lann?'' die bağırarak bi de yumruk attı. Ve adam yere serildi. Adamın boğazına yapıştı ve aynı soruyu tekrarladı. Adam sesi kısık bi şekilde '' bilmiyorum'' dedi ve ılgaz iyice sinirli bi şekilde ''nerde'' die bağırdı. Adam gene aynı cevabı verince çenesine yumruğu attı ve adamın işini bitirmişti sonra koşarak bodruma gitti ben de ust kata çıktım evi aradık cidden de kimse yoktu. Boşu boşuna gelmiştik bi de amcasını o kadar dövmüştük aslında ılgaz dövmüştü. Sonra hızlı adımlarla dışarı çıktık ve ılgaz saatine baktı saat 10 dedi ve içimize bi telaş duştu hemen eve gitmeliydik ama bi saatlik bi yoldu. Yola çıktık ve gelen geçen arabalara otostop çekerken bi araba durdu. İçine bindik gitmeye başladık. Korkmuştuk hepimizde. Telaşlı ve korkulu gözlerle yola bakıyoduk. Sonra eve vardık. Hepimiz eve gittiğimizde ailemize hesap vermemiz gerektiğini bilioduk ve berabercek bi yalan uydurduk.
Sabah olmuştu dun akşam o kadar adrenalin fazla gelse ki yatağıma bağlanmış gibiydim. Bi turlu ayaklanamamıştım. Fakat bi sure sonra okul aklıma gelerek ayaklandım ustumu giydim ve bişey yemeden kendimi dışarı attım. Doğruca okula vardım.
Çıkış saati ılgazla beraberdik. Dışarı çıktık ve aniden ılgazın telefonuna mesaj geldi. '' dun gece delirmiş gibiydin. Adamı hastanelik ettin.'' Yazıyodu. Ilgaz umursamaz tavırla telefonu cebine koydu. Sonra yanımıza koşarak Su geldi. Beraber evin yolunu tuttuk gidiyoduk. Birden gene telefonlarımıza mesaj geldi. ''kızlara ne olduğunu öğrenmek istiyosanız dediklerimi harfiyen yapcaksınız'' .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
illegal oyun
Mystère / Thrillerherkes guzel bi hayat duşlemiştir. arkadaş grubuyla iyi ailesiyle iyi ama gerçekte ole değildir. bu hikayede de öle. gizemin yanında korkunun da kendini gösterdiği bi hikaye. kime ne olcağı muamma. hayat gibi. iyi okumalar :)