Evet tabikide Denizle barıştık ve hayatımıza arkadaş olarak devam ettik. Kumsala doğru ilerlerken saçma sapan kavgalar edip kahkaha atıyorduk. Denize girdikten bir süre sonra yanımıza bir kız geldi saçı kahve ile sarı arasındaydı, gözleride maviydi. Ben süzerken konuya girip anlattı. Ben de ona alışınca denizden çıkıp oda işlemlerini halletmeye gittik. Yani kısaca arkadaş edinmiştimmm. Bu kadarda mükemmel biriyimdir.
-------
İşlemler bittikten sonra Selinle yemek filan yedik. İlerleyen saatlerde birbirimize herşeyi anlattık ve dışarıda gezdik tabii ben Denizi unutmuş olucam ki hemen işimiz bittikten sonra yanına gittim.
"Kendimi satılmış hissetmem gerekiyo mu?" Sırıtarak söyledi.
"Tabiki hayır biz sadece eğleniyorduk kusura bakma" dedim ve bunu anlayışla karşılayıp gitti.
1 saat sonra kitap okuma vaktime geldi sıra. Elime kitabımı alıp bomboş olan sahile doğru adımlarımı attım. 30 dakika boyunca okuduğum kitaptan başımı bana bakıp el sallayan çocukla kaldırdım. Bende ona el sallayıp salakça gülümsedim, hayır yani çocuğu tanısan anlarım be Deniz.
"Selam" dedi lann nasıl şirin bir şeydir bu.
"Selam" yav Okay? Okay de yapalım yavrum saçmalayan bir Deniz/solucan geldi aklıma puahhaah
-----
Uzun zaman sohbet ettik yine arkadaş buldum ne kadar müthiş bir insanım ben yaa. Adı Ozandı. Garip bir şey vardı ama yani tavırları öyle ilk baştaki el sallaması gibi değildi, daha sonradan onun buraların ünlü Ozan Şeni olduğunu anladım. Benim gibi biriyle neden sohbet etmiştiki. Her gün ki kızlardan mı sanmıştı ben? Yok canım daha neler.
Yarın sabah için kapattım gözlerimi...
~
Yine müthiş korkunç halimle yataktan kalktım bu halimi Selinin görmemesine dua ederken ona baktım, aynımdı resmen boşuna ikizim demiyorum. Lavaboya girdikten sonra içime bikini giyip üzerime rastgele kıyafet geçirdim. Selinide uyandırdıktan sonra sabahın erken saatlerinde internet paketim olması üzerine Damon izleme kararı aldım ve kumsala yürüdüm ta ki bi kayaya çarpana kadar. Pardon Ozanmış!!
"Seni burada bulacağımı biliyordum" dedi muzipçe sırıtarak. Tövbe tövbee Damonımla yalnız bırakın adamı be.
"Öyle mi?" Şirin kız tavırlarımı takındım ve kumsala doğru ilerledik.
Uzun sohbeti bozan şey içkili olan bir Denizdi
"Bana bu şerefsize aşık olmadığını söyle Deniz" kolumu sıkıca tutuyo ve canımı yakıyodu. Sen kimsin Denizcim!!
"Deniz kolumu bırak!"
"Yoksa?" Dedi alaycı bir şekilde
"Ben sana göstereyim" diyip saniyeler sonra yumruğunu Denizin kafasına geçirdi. Yaa çocuğa yazık lanet olsun içki sana.
"Ozan yeter bırak çocuğu" diye bağırdım tekmelerini savuruyordu
"Yoksa sevgilin mi!" Dedi suratındaki alaycı sırıtış yerini öfkeye bırakmıştı
"Hayır ama-"
"Bende öyle düşünmüştüm" sözümü kimse bölemez yavrucum ayrıca sevgilimse sanane tabiki bunları dile getiremeden gitti, sanki getircek cesaret bende vardıda.
