1

9 0 0
                                    

Annemle olan tartışmamdan tam yirmi dakika sonra arabamı park ettiğim yerin doğusundaki her zaman geldiğim şehir kütüphanesindeydim. Etraf her zaman ki gibi toz ve kitap matbaası kokuyordu.Masasında bekleyen görevli aldırmadan şapur şupur akşam yemeğini yemekle meşgulken,tarih kitap raflarının arasındaki birbirlerini tükürükleyen çifti göremeyecek kadar dalgındı.  Kütüphane fantaziler için iyi bir yer olabilirdi fakat, burası aptal bir porno stüdyosu değildi.

Adımlarımı hızlandırdım,tarih bölümüne gözlerimi kaydırmadan edemedim. Ah.Tanrım.

Adımlarımı acele ile hızlandırıyordum ki,o adımı seslenirken kütüphane yankılandı ve görevli işte o zaman cheese burger'ını bırakıp etrafla ilgilenebildi. "Şşt!"

Adama bir bakış attıktan sonra bana doğru ilerleyen iki çifte baktım.

Derin bir iç çektim.Onu okul kapandığından bu yana göremediğim arkadaşım Angela,okul futbol takımındaki eski sevgilisinden sonra bünyesini daha fazla büyütmüş duruyordu ki,yanında sıkı mı sıkı kıvırcık bir yunan tanrıçası vardı.

Angela yanıma vardığında üzerime atladı. "Ah! Tanrım,Hera! Nerelerdeydin!" dedi kollarıyla beni boğarken.

"Angela," diye soludum. "Nefes...Alamıyorum..."

"Pardon,pardon..." Angela ayrıldı ve sağlam olup olmadığımı kontrol etti. "Burdasın!"

Güldüm. "Yaz boyu büyükannemlerin çiftliğinde ara verdim. " Derin bir iç çektim ve onu süzdüm. Sarı saçlarını kestirmiş ve kilo vermişti. Büyük mavi gözleri ve yanık teni olduğu gibiydi. "Şimdi de buraya...kitap almaya gelmiştim."

"Harika!" dedi neşe dolu bir ses ile. Gözleri ile bay muhteşemin hala orada olup olmadığını kontrol etti ve duraksayıp onu bize doğru çekti. "Ah,az daha unutuyordum.Bu Blake," Muhteşem Blake tatlı gülümsemesi ile elini uzattı ve adını tekrarladı.Adımı söyledim ve lanet olası seksi parmaklarını tokalaşma bittiğinde çekti. "Blake,bizim okulda,muhtemelen son sınıfta-"

Blake,kız arkadaşının sözünü kesti. "İkinci sınıfta okuyorum,Angela." dedi bozulmuşça.
Bizden bir yaş küçüktü. Her zaman ki Angela.

Angela -umrumda değil bakışını attı ve devam etti. "Ve biz...bir süredir takılıyoruz."

Blake,kaşlarını yukarı kaldırarak devam etti. Mavi gözleri birden parladı,uzun boyundan dolayı ona doğru eğilip esprilice mırıldandı. "Bence bunu çoktan fark etti."

Gülümsedim.

Angela konuyu dağıtmak istercesine devam etti, "Çünkü muhteşem bir elektiriğimiz var! Ve Blake,bu kadar yeter.Bırakta en iyi arkadaşımla biraz dedikodu yapayım!"

Blake derin bir iç çekerken mırıldandı. "Tanrı kütüphaneleri korusun." Eli ile kutsal işareti yaptıktan sonra çizgi roman raflarına ilerledi.

Angela onu izledi ve bana yavaşça dönerek,imâlıca baktı. "Nasıl?" dedi merakla.

Kaşlarımı çatıp gözlerimi kıstım."Sanırım tip zevkini seviyorum."

Güldü. "Bunu yaz tatilinde geliştirdim.Umarım bunun erken biten ilişkilerimde bir katkısı olur."

Cevap vermedim ve elimdeki kitabı incelemeye devam ettim.

Bana doğru eğildi ve mırıldandı. "Bayan Hera çiflikte atın üstünde dururken,ufukta duran seksi kovboyu ile tanıştı mı peki?"

"O tip şeylerle ilgilenmedim." diye mırıldandım sayfaları geçerken. "Yani şey, çok fazla kafa yormak istemem."

Angela tek kasını kaldırdı. "Yazın seni etkilediğini sanmıştım." Sıkkınca devam etti. "Aynısın."

Kitabı yerine koyup derin bir nefes aldım. "Bunu bir süre yapmayacağım.Tükürük ve iğrenç temaslarla olan ilişkiler için hazır olmak bile istemiyorum.Iyy."

"Tükürük ve zevk dolu demek istedim sanırım Hera ve, çifte randevularda bunun  olmasını istemiyorsan bir köpek al ve ona sevgilim de."

Ona bir bakış attım. "Onları sadece hoş bulabilirim veya dış görünüşleri hakkında yorum yapabilirim.Ve şu Blake,yorum yapmama kesinlikle değerdi."

Angela gözlerini kıstı. "Gerçekten garipsin Hera." Bende gözlerimi kıstım ve tekrardan raflardan bir kitap çıkardım.

Angela da etrafta gezindikten sonra tekrardan mırıldandı. "Bak ne diyeceğim...İki gün sonra,okul açıldığında,yeni gelen bir sürü kişi olacak."

"Angela.Gerçekten umursamıyorum."

"Tamam,tamam.Sadece söyledim.Aklında olsun." Omuzlarının aşağı görünür bir şekilde indiğini gördüm. "Son sınıf olmak her şeyi daha kolaylaştıracak."

Gözlerimi kısıp yanıtladım. "Ne anlamda 'her şey' ?"

Omuz silkti. "Her şey her şey işte. " Etrafına şüpheyle baktı. "Tatlı minik çocuklar her zaman olgun kadınlardan hoşlanır."

Ağzım hayretle açıldı. "Angela, sevgilin var ve sen yinede..."

Gülümsedi. "Hayatımı yaşıyorum tatlım.Belli ki benim yaşadığım her günü, sen bu yaz tatilinde bile yaşayamamısın bebeğim.Bırak kendini..."

Hunter Denlack (Kitap 1: Dramamime Etkisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin