1.Bölüm"Kuyu"

25 3 1
                                    

Kimilerine göre-bu kişiler annem ve babam-kampa gitmek çok tehlikelidir. Ama biz şuan 5 kişiyiz ve iki kişi olmaktan daha iyidir.

Adım Demet. Şuan buradaki herkesten-erkeklerde dahil-daha güçlüyüm. Arkadaşlarımın ismi-şuanda burada olan arkadaşlarım-Aslı,İpek,Berk ve Batu'dan oluşmakta.

Marshmallow bittikten sonra ayağa kalktım.
"Hadi uyuyalım artık"dedim.
"Olmaz daha korku hikayesi anlatıcağız"dedi Berk
"Tamam"dedim.
Berk:"Tamam. Kim anlatıyor?"
İpek:"Ben anlatayım."
Ben:"Tamam"
İpek:"Bir gün 5 arkadaş kampa gitmiş. Bu arkadaşlar sıkıldıkları için ormanı gezmeye başlamışlar. Bunlar ilerlerken bir kuyu bulmuşlar. Eğlencesine kuyunun içine girmişler. Orada bir yüzük bulmuşlar. Bu yüzük kötü bir yüzükmüş. Hatta yüzüğün içinde bir şeytan varmış. Yüzüğün içindeki şeytan bu arkadaşlardan bir tanesinin içine girmiş. Arkadaşları için endişelenen çocuklar yüzüğü bu kuyunun içine tekrar atmış. Söylenenlere göre bu yüzük bu ormandaymış."
Batu:" Hadi gidip bakalım"
Ben:"Bence de bakalım"
Aslı:"Olur"
Hepimiz kalkıp ormanın içine doğru ilerledik. Sonra bir kuyu gördük. Ne yani bu gerçekmiydi. Hiç sanmıyorum.
Berk:"Ben iniyorum."
Aslı:"Aşkım sen gitme"
Ben:Aman yesinler aşkını. Ben giderim"
Aslı:"Ya kanka sen gitme"
Ben:Ulan o zaman sen git"
Aslı:"Tamam sen git"
İpi bedenime bağladıktan sonra Berk Batu ve Aslı ipin ucunu tuttu. İpek'te kuyunun aşağısına bakıyordu.
Yavaşça aşağıya doğru inerken ortamı tamamen karanlık esir alıyordu. Kuyunun tam dibine indiğimde kuyunun zemininin kupkuru olduğunu fark ettim. Zeminde ilerlerken parlayan bir şey fark ettim, kırmızıydı. Oraya doğru ilerledim. Eğilip ne olduğuna baktım. Bir yüzük.
Ben:"Burada bir yüzük var!"
Berk:"Oha lan gerçek mi?"
İpek"Nasılda kandınız!"diyerek gülmeye başladı.
"Ya çok pisliksin"dedikten sonra gülerek yüzüğü parmağıma taktım.Güzel bir yüzüktü. Kırmızı taşın üstünde bir yılan figürü vardı.

Yukarı çıktıktan sonra kampa doğru ilerledik. Biraz sohbet ettikten sonra uyumaya başladık. Yarın geri gidecektik.

Uyandığımda kendimi çok enerjik hissediyordum. Eşyalarımızı alıp hemen yola koyulduk.
Ben:"Ulan benim neden sevgilim yok"
Batu:"Çünkü çok çirkinsin"
"Diyene bak"diye homurdandım. Bir anda Batu'nun ayağı takıldı ve yere düştü. Bir anda kahkaha atmaya başladık.
Batu:"Aman çok komik"diye homurdandı.
Berk:"Evet çok komik"
Aslı:"Aşkım eve gidince biliyorsun değil mi?"diye Berk'e fısıldadı. Pardon fısıldamak yanlış tabir olur fısıldadığını sandı.
Ben:"Ulan aile var burada"
Aslı:"Sendede radar var resmen bunları duyuyorsun ama bulaşık sırası sende olduğunda duymuyorsun."
Berk"Boşver aşkım"dedikten sonra Aslı'nın yanağına bir öpücük kondurdu.
Ben:"İnşallah bir şey olurda dersinizi alırsınız"
Batu:"Yüzüğünmü parlıyor?"
Yüzüğüme baktığımda parlıyordu. Hiçbir şey demeden omuz silktim. Yüzüğün taşındandır diye düşündüm. Ipek gibi paranoyak olmayacaktım tabii ki de yüzüğün taşı parlıyordu çünkü elmastandı. Bir kez olsun paranoyaklaşmadan sohbet edemeyecek miydik. Sanırım paranoyak arkadaşlarım vardı. Yok işte bir yüzük varmış da içinde şeytan varmış da bir arkadaşın içine girmiş de öyleymişte böyleymişte ne saçma şeyler bunlar derken gök gürleyince irkildim. Hava çok güzeldi gök gürlemesini hiç anlam veremedim. O sırada gözüme yüzüğüm takıldı gerçek olamazdı değilmi? Düşündüğüm şeyden dolayı kıkırdadım. Çok saçma zaten.

Eve vardığımızda hemen yatak odama gittim. Evde sadece beşimiz yaşıyorduk annem ve babam Denizli'deydi. Ama kampa gideceğimizde onlara haber vermiştim. Beni çok seviyorlardı ve onlara bunları haber vermezsen hemen buraya geliyorlar ve bu benim canımı sıkıyor.
Yatakta huzursuzca kıpırdanırken tekrar yüzüğüme baktım. Gerçekten güzel bir yüzüktü. Taşından tut üzerindeki yılan figürünün üstündeki şekillere kadar hoşuma gitmişti. Zaten yüzükleri çok severdim.

Bir anda Berk ve Aslı'nın inleme sesini duyunca yataktan kalktım. Onları buraya doğru koşarken gördüm. İkisinin de yüzünde kül vardı.
Ben:"Ne oldu size böyle?"
Aslı:"Biz odaya girdik sonra perdeden ateş çıkmaya başladı. Biz geri dönecekken kapı kapandı ve kilitlendi. Ateş bize kadar geldi sonra bir anda söndü. Perdeye baktığımızda ateş izi yoktu."
"İyide böyle bir şey olması imkansız."dedim. Gerçektende böyle bir şey imkansızdı. Hem durduk yere ateş çıkması hemde perdede iz olmaması. Tam bu sırada yüzüğüm parladı. Bir dakika... Yok canım böyle bir şey düşünmem bile saçmaydı. İyide ben bugün onlara"inşallah bir şey olurda dersinizi alırsınız"dememişmiydim. Kendine gel Demet böyle bir şey olmazdı.
Berk:"Tövbe ettim bir daha o odaya girersem"
Ben:"Olmadı benim odamda yat"
Berk:"Olur biz senin odana gideriz sende bizim odaya gidersin"
"Korkaklar"dedikten sonra odama geri girdim. Onlara kanıtlamak için kabul edecektim. Ne kadar salaklardı. Ciddi anlamda paranoyak olmuşlardı. Belkide tedavi olmalıydılar.
Hiçbir şey söylemeden kıyafetlerimi yatağın üstüne koymaya başladım. Odadan çıktığımda onlara tiksiniyormuş gibi baktım. Aptallar.
Aslında hep Aslı'nın odasında kalmak istemiştim. Bebek pudrası gibi kokuyordu. Odasına beyaz hükmetmiş gibiydi. Yatağı bile beyazdı.
Odaya girip kendimi yumuşak ve rahat olan yatağa attım. Uyumak istiyordum. Gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya teslim ettim.

Koşuyordum hiç durmadan. Evin içindeydim aşağıya iniyordum. Bir anda karşımda bir kız belirdi.
"Eğer yüzüğü çıkartmazsan senide benim gibi ele geçirecek"dedi
"Sen kimsin?"diye bağırdım. Kız birden kaybolunca yerimde donakaldım. Sonra yüzüğüme
baktım parlıyordu. Bir anda yüzüğün üstündeki yılan canlanınca çığlık attım. Yüzüğü seri bir şekilde parmağından çıkarttım. Yılan gitgide büyürken içimdeki korkuda tıpkı yılan gibi gitgide büyüyordu. Çaresizce çığlık attım ama sesimin çıkmadığına kalıbımı basabilirdim. Yılan bana yaklaşmaya başladı. Şuan azrail beni alsa sevinirdim. Geri geri yürümeye çalıştım ama olduğum yere çivilenmiş gibiydim. Içimdeki korku giderek büyüyor tekrar yürümek için çabaladım ama hiçbir işe yaramadı.

Terler içinde uyanırken nefes nefese kalmıştım. Yataktan kalkıp banyoya doğru gittim. Yüzümü yıkadıktan sonra aynadan yansımama baktım. Sonra yüzüğüme baktım. Korkudan yüzüğümü hemen çıkardım ve banyo dolabının raflarına koydum.
Yatağıma girdikten sonra tekrar kabus görmemek için dua ettim. Gittikçe büyüyen yılanı,o kızı düşünememeye çalıştım ve gözlerimi kapattım.

Gerçek olabilirmi?

Selam uzun bir bölüm oldu sanırım. Inşallah beğenmişsinizdir.
Şarkı:Robert Pattinson
let me sing

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YÜZÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin