Bob kısık gözleriyle çevreyi incelemeye başladı; ahşaptan yapılmış eski bir masa,eski bir tablo, pencerenin önünde sulanmamış papatya çiçekeri, eski demir ranzalı bir yatak ve kaçmak için hazırlanmış ancak yakalanma korkusuyla açık bırakılmış bir bavul.
Bob elinde mor ötesi ışık ve spreyiyle kan aramaya başlamadan önce odadaki diger polislerin dışarı çıkmasını istedi. zaten Bob a göre onlar delilleri mahvetmekten başka işe yaramayan rüşvet yemekten karınları şişmiş ve çatlamak üzere olan pislikten ibarelerdi.
Bob odada yanlız kalınca gözlerini kapattı ve parçalara ayrılmış kadını düşündü. Özensizce işlenmiş bit cinayetten daha fazla canını hiç bişey sıkamazdı. Ona göre bir katil düzenli , planlı bir sanatçı olmalı. Kurbanının vücudunu bir sanat eseri yaratmak için kullanmalı. Katil çok amatör olmalı diye düşündü ve Bob ümitsiz bir şekilde içini çekip masaya dogru yöneldi. Masanın üzerine baktığında muhtemelen kan izlerini silmek için kullanılan fırça izlerini ve acı içindeki kurbanın tırnak izlerini görmüştü ve bu amatör katille fazla zaman kaybetmemek için DNA örneği toplamaya başladı.
Spreyi masaya sıktı ve mor ışıkla masaya bakyıgında ise hayatını degistirecek o yazıyı gördü.masada kanla yazılıp silinmiş sadece mor ışıkla görülecek ' Seni tanıyorun Bob sende benin gibi bir katilsin.' yazıyordu. Bob biraz endişelenmişti ama karşıdındaki katilin çok amatör oldugu konusunda yanıldıgı için sevinmişti.
Artık geriye tek şey kalıyordu, bütün kanıtları yoketmek ve katille her zamanki gibi en sevdigi ölüm oyununu oynamak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK OYUN
RandomBob karşısında oturan katilin gözlerinde kardeşinin hayaletini arıyordu ve katilin gözlerini bir kavanozda saklama fikrini sevmişti...
