Tekrardan merhaba. Bugün ilk üç bölümü yayımlayıp okunma ve vote sayılarını öğrenmek istiyorum. Herkese iyi okumalar...
Elimdeki kitabı yere bırakıp ayağa kalktım cidden ne zamandan beri yerde oturuyordum? Kapıyı açıp mutfağa indim acıkmıştım 3 saattir odamdaydım şu yeni aldığım kitaptan başımı kaldırmıyordum. Hızlıca buzdolabının kapağını açıp kendime yiyebileceğim şeyler çıkardım yemek yapmakla uğraşamazdım tost yapıp salona ilerledim ve yumuşak koltuklara oturup televizyonu açtım ne harika zaman geçiriyorum değil mi? Odamda saatlerce kitap okuyup acıktığımı hissedince kendime yemek hazırlayıp televizyon izliyorum harika. gerçekten kimi kandırıyorum ben hayatımda geçirdiğim en berbat hafta sonu tatili ve daha günlerden cumartesi ve saat 16:30. Önümde duran cam masaya tabağımı bırakıp telefonumu elime aldım belki Esra'yı arayıp daha iyi vakit geçirebilirdim rehberden Esra ismini bulduğumda arama tuşuna bastım ve gerçekten şanslıyım ki ilk aramada açtı
"he kuşum?"
gülümsedim
. " kuşum mu? "
"Ya kankiş beğenmedin mi?" "Beğendim beğendim he bak ne dicem bu gün bir şeyler yapsak mı?"
karşıdan gelen heyecanlı sesle birden irkildim
"yha harika olur gerçekten çok sıkılmıştım Berk'i de arayalım "
Kahkaha patlattım
"ne yapıcaz peki?"
"Bilmem ben bi Berk'i de arayıp onun fikrini alıyım haber veririm kuşum"
Gülümsedim cidden iyi bir arkadaştı Esra. Bir kaç dakika sonra tekrar telefonumun sesi odayı doldurdu hızla telefonu açtım.
"Eee ne önerdi Berk".
"Kaykay yapma fikrini öne sürdü sence?"
"Harika olur bak bu hiç aklıma gelmemişti ne zaman dan beri vakit bulup süremiyordum hadi hazırlan hemen bizim okulun ilerisinde ki parklardan birine gideriz ".
"Olur hazırlanıyorum kankiş yalnız oralarda fena çocuklar olur ona göre hazırlan".
"Bu önerini dikkate alacağım bays".
"Bay bay canımcım"
koşarak yukarı çıktım ve dolabımı açtım diz kısmı yırtık siyah dar pantolon üzerine de siyah harflerle teenage dirtbag yazılı beyaz tişörtümü çıkardım ayakkabı olarak ne giyeceğimi karar veremedim ama rahat bir şeyler giymeyi düşünüyordum ayakkabı dolabımı açıp beyaz ayakkabıların olduğu rafa gözlerimi diktim converse giymeyi aklımdan geçirdim ama sonra vazgeçtim vazgeçmemin sebebini ben bile anlayamamıştım. Aklımdan beyaz ve bir tane de koyu renklerde supra almayı geçirdim. Topuklu ayakkabılardan birisi gözüme çarpmıştı işte bu ve gayette rahattı. onu da giyip çekmeceyi açtım içinden beyaz çantamı da alıp eski çantamdakileri içine yerleştirdim. Az da makyaj yapınca tamamen hazırdım Esra'ya hazırım diye mesaj attıktan sonra okulun ilerisindeki skate parklara doğru ilerledim ciddi ciddi meteorlarla doluydu bu arada. karşıda bana deli gibi el salladığını hissettiğimde kafamı çevirdim ah Berk'ti hızla yanıma geldi
" oooo güzelliğe bak harikasın kesinlikle bu parktaki bütün erkekler sana bakmaktan kayamayacaklar ve sürekli düşecekler bizde onlara gülücez" gerçekten komik çocuktu
"tabi ki sen yeter ki gül ben hepsinin önüne geçerim ve onların düşmesini sağlarım ".
"Oo sonra karizmalar yerlerde" başımı sese doğru çevirdim Esra'ydı berk hızla el çırpıp
"grup tamam haydi millet kaykaya!" Elimizdeki kaykayları yere atıp üzerine çıktık ve yapabileceğimiz kadar hızlanıp skate parka doğru kaydık demir kapıdan içeri girdiğimizde berk küçük eğimli tepelere çıkıp geri dönmeye başladı ben etrafta dönüyordum biraz daha ilerlediğimde tanıdık bir yüzle karşılaştım ah hayır Eray içimden sayabileceğim kadar küfür sayıp geri döndüm ama beni farketmişti
"ooo güzelliğe bak göz kamaştırdığı yetmiyormuş gibi bide harika yeteneklerini önüme koyuyor tam da isteyeceğim bir kız türü"
resmen dalga geçiyordu kaykayı elime alıp yanına yürüdüm sinirlenmişti
" bak seeen bizim küçük yaramaz oğlumuz uslanamamış bak bugün uslu durursan sana pamuk şekeri alırım".
"Ah laf soktu bana küçük yaramaz çocuk dedi kalbim nasıl kırıldı anlatamam"
"Bak Eray sussan diyorum gerçekten daha fazla seni dinleyip başımı yoramam hadi ikile ". "Bebeğim tekrar öpmemi istiyorsan söyleyebilirdin bu aralar öpmüyorum diye bana trip atmana gerek yok"
"Ya öylemi ne büyük olay Eray beni öpmedi benim ona ihtiyacım var şuna bak ki ama ben şuan bu kaykayı Erayın kafasında kırmak istiyorum"
hızla arkamı döndüm ve olabildiğince uzaklaştım sizce kaçıyor gibi görünebilirdim ama biraz daha orada durursam Erayın dağılmış cansız bedenini topluyor olabilirlerdi. Köşeye geçip kaykayı yere bıraktım ve üzerine oturdum etrafı dolduran küçük tekerlek sesleri artık inanılmaz derecede ağır gelmeye başladı başım ağrımaya başlamıştı bile önümde siyah supraları görünce başımı yukarı cevirdim hayır hayır bu sefer Eray değildi yakışıklı biriydi saçları hafif sarıya kaçıyordu. bana hafifçe gülümsedi
" Yanına gelebilir miyim? "
"Tabi".
"Ben Ufuk ".
"Ben de Asya".
"Tanıştığıma sevindim. Her gün buralarda mı olursun. ben biraz yeniyimde".
Şuan cidden flörtleşiyorduk ah bu çok değişikti
" hayır.bende zaten yeniyim".
"Aa nereden geldin?"
"Almanya sen?"
"Ben lise için İngiltereye gitmiştim sonra sıkıldım son sınıfı burda okumaya karar verdim iyi ki de öyle bir şey yapmışım senin gibi biriyle tanışmak her erkeğin eline düşecek fırsat değil"
yalandan bir iki defa öksürdüm hadi anladım yakışıklı falandı da sulanmak niye? İğrenç bir hal alıyordu ortam
"neyse benim arkadaşlarım burada onları fazla merak ettirmeyeyim belki daha sonra görüşürüz ".
"Imm telefon numaranı alabilirmiyim? "
Yakışıklısın falan ama sulanmasaydın şuan verirdim numaramı o yüzden yalan uydurmalıydım düşün düşün hah
" ya ben telefon numaramı değiştireceğim ne yazık ki "
"Ah öyle mi? Ama belki tekrar karşılaşırız ha".
"Belki"
Allahtan soyadımı falan isteyip facebook'tan konuşmak istemedi bence böyle daha iyi hızla ayağa kalktım Esra'lara doğru ilerledim. Esra ve Berk'in yere oturmuş yorgun bedenlerini görünce gülümsedim
" haydi canımcımlar ayaklanın kafeye gitmek harika fikir olabilir yorgunluğumuzu atarız."
Berk biraz daha doğruldu
" kız ben ayağa kalkacak enerjiyi kendimde bulamıyorum sen nasıl parkın bir ucundan buraya yürüdün?"
"Orasını bilemem. "
Esra Berk'in aksine yere uzandıktan sonra
" lan enerjim candy crush ta bitmiş can gibi oldu 20 dk sonra biraz daha canlanmış olucam."
"Aaahhh ama olmaz hadi bakalım kalkın kafeye gidelim ". Konuşurken aynı zamanda el çırpıyodum Berk biraz düşündükten sonra heyecanla konuşmaya başladı
" ilk kahveler senden "
başımla onayladım
"ilk kahveler benden"
Tabi Esra hanım bunu duydu hemen hızla ayağa kalktı
" ahh Asya adında ki biri bana can gönderdi neredeydi şu kafe?" "Karşı caddede"
sessizce yürümeye başladık kafeye vardığımızda masaya oturduk Berk konuşmaya başladı
" eee Asyacım ailenden bahsetsene biraz"
duraksadım ilk defa biri ailemi merak etmişti ve ilk defa birine bunları anlatıcaktım
"Berk benim bir ailem yok 4 yaşımdayken beni terketmişler dayım da bana sahip çıkmış duyduğuma göre holdingleri varmış ama bir çok araştırma yaptım holdingin adını bulamadım dayımda söylemiyor. "
Berk başını öne eğdi
" üzgünüm konuyu açmak istemezdim"
"yok alışkınım ben artık üzülmüyorum"
"peki aileni bulmak istermiydin?" Esranın sorusu beni şaşırtmıştı
" evet isterim ama onlardan nefret ettiğim gerçeğini hiç birşey değiştiremez"
berk birden konuştu
"bi saniye Eray'ın babası da holding sahibi Aras'ın babasıda ama Aras'ın bize yardım etmeyeceğini varsayarak tek bir seçenek kalıyor Eray'dan yardım istemek"
"Bir ne için yardım isticez? İki ben Eray'dan yardım istemem."
"Egonu bırak artık güzellik Eray'a ihtiyacımız var çünkü babası Aklar Holdingin sahibi ülke çapında holdingleri var babanı tanımamalar imkansız eğer Eray yardım ederse aileni bulmak çocuk oyuncağı olacak"
"Asya bencede Berk haklı"
yok artık Esra sende mi
"Esra saçmalama o çocuğun neler yaptığını bilmiyormuş gibi konuşma"
"Sadece bir defalık yardım işin bitince konuşmayacaksın bile". "Tamam pazartesi hallederim" "pazartesi sence geç değil mi? Bak o çocuğun telefon numarasını bulalım hemen buluşun şu konuyu konuşun"
"peki de nasıl bulcaz telefon numarasını ".
Berk atıldı " o iş bende".
"Tamam" bi 10 dakika bile olmadı ki Berk
" Asya numarayı söylüyorum hemen şimdi ara"
"tamam söyle
" 054.........."
Derin bir nefes aldım ve arama tuşuna bastım şansım yokmuş ki ikinci çalışta açtı
"alo."
"Eray ben Asya"
"vaaay küçük hanım dur söylemeden cevap veriyim tabiki gece seninle vakit geçiririm"
"Eray saçmalamayı kes ve yarım saate Cadde Kafe'de ol".
"Vaov emir de verirmiş küçük hanım tamam yarım saate değil bi 5 dakikaya ordayım "
"Tamam"
telefonu kapattım ve büyük bir oh çektim Berk
" neyse Esra gel biz gidelim onlar rahat konuşsunlar Asya'nın özeline girmeyelim"
Esra ilk şüpheci bana baktı ben onaylarcasına kafamı sallayınca peki dedi ve Berk ile ikisi kapıya yöneldiler çok geçmedi ki Eray o iğrenç sırıtışı ile karşımdaydı
" dinliyorum küçük hanım"
"Eray bak senden bir şey isteyeceğim evet sana güvenmiyorum ama buna ihtiyacım var".
"Tamam dinliyorum devam et". "Eray benim ailem 4 yaşımdayken beni terkettiler babam ve annem ünlü bir holding sahibi ama hangi holding olduğu hakkımda hiç bir bilgim yok 14 seneye yakın Almanya'da dayımın yanında kaldım ama bir kez olsun ailem hakkında konu açmadı bir tek holding sahibi olduğunu söyledi bir çok kez kendi soyadımla araştırdım ama bulamadım".
"Peki yardım edeceğim kolay olacağa benziyor babam bir çok holdingin sahibini tanır hatta bir saniye hemen babamı arayıp konuşucam"
"peki"
Eray yanımdan kalktı yardım edecek olması beni şaşırttı doğrusu bi on dakika sonra yanıma geldi
" ahh hayır bu hiç kolay olmayacak babam Sağlam Holding'in bulunmadığını söylüyor babanın adı neydi ".
"Selim... Selim Sağlam"
birden Eray sandalyemi yanına çekti kendimi düşecek korkusuyla sandalyeye sabitlenirken aynı zamanda Eray'a bağırıyordum
"bir sus da babanı araştıralım". "Off"
Eray babamın ismini arama motoruna yazdıktan sonra sonuç çıkmayışıyla küçük bir küfür mırıldadı
"Annenin adı?"
"Azra Sağlam "
onu da yazdı arama motoruna ama tekrar bir şey çıkmayınca
" bunlar nasıl bir suç işledilerde kendilerini saklıyolar? Sen onların ünlü olduğu zamanları hatırlıyormusun?"
"Imm ben 4 yaşlarındayken bir çok kez televizyona çıkmışlardı" hemen kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı
"yürü"
"Ya nereye"
"ajansa! bir arkadaşım var ajansta çalışan bütün ailen hakkında ki eski haberleri arşivden çıkarmasını isteyeceğim sonra oturup inceleriz".
"Eray malmısın internette hiç bir haber yok belliki sildirmişler gazetelerde ve televizyonda da onlar hakkında bir bilgi olabileceği aklıma yatıyormu?".
"Bi sussan diyorum. sildirseler de en az bir iki haber çıkacaktır elbet. Hem bütün haberler arşive kopyalanıyor yani bir çok haber gazetelerde televizyonlarda yayımlanmasa bile arşivde mutlaka oluyor o bilgi. Ayrıca şimdi arkadaşıma mesaj attım anca 2 güne kadar elimize haberler geçebilirmiş yani ajansa gitmeye gerek yok.".
"O bilgileri almak yasal değil değil mi?"
"Evet".
"Bak gerçekten yardım etmek zorunda değilsin ben Berk'in gazıyla senden yardım istedim."
"ya tamam sus".
"Ama benim yüzümden başın belaya girecek"
"ya sen susmazmısın benim be zaman yasal olmayan bir şey yüzünden korkup kaçacağımı gördün ? Neyse hadi git evine artık ben birşeyler bulunca ararım seni nasıl olsa telefon numaran bende"
ve göz kırptı bence öldürmem için geçerli sebep ama şu iş bitmeden öldüremezdim başka zamana artık . bir şey söylemeden arkamı döndüm ve eve doğru yürümeye başladım aklıma gelen bir şeyle yerimde durdum telefonumu çıkardım ve Eray'ın numarasını Şerefsiz olarak kaydettim evet artık böyle daha iyiydi ve tekrar yola devam ettim.
**********************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
Teen FictionAsya Sağlam 4 yaşında ailesi tarafından terk edilen 18 yaşındaki bir genç kız... Ya hayatını kurtarıp son nefesine kadar mutlu olacak ya da işleri çıkmaza sürükleyip mutsuz olacak seçim onun hayatını acaba nasıl şekillendirdecek?