Slender Man!

261 22 36
                                    

- Anneee! Tokamı dışarıda unutmuşum hemen alıp geliyorum! diye bağırdım ve dışarı çıktım.
     Apartmanın Bahçesindeydim. Aslında amacım bu gün hangi CP'yı göreceğim konusu ile ilgili. 2 gündür arka arkaya CP'lar beni "ziyarete" geliyordu zaten. Bu gün de görebilecek miyim merak ediyorum... 2 gündür Fangirl'lik yapmamak için dilimi ısırıyorum. Bu gün de dayanamayacağımdan eminim. Çünkü dilimi öyle ısırdım ki artık acıyor. Sonra da yanağımı ısırmaya başladım ve yara oldu. Ama bu sefer bir fangirl olarak, kendimi tutmaya çalışmayacağım.

*ağaçların yanından ses gelir*

Aha! Bu arada, ben dışarı çıktığımdan beri kendi kendime konuşuyorum. Her neyse... Ağaca doğru gittim ve bir kağıt buldum. Veeee bilin bakalım kim? Resim dersinden kalmış Slendy! Şu yazının çirkinliğine bir bakın! En güzeli de sonunda gerçekleşecek hayalim: gerçek SlenderMan oynamak! Tabii tam hayalimdeki gibi değil. Tek sorun; şu an ormanda değil, arka bahçede olmam...
     Bunları boşverdim ve ona seslenmeye başladım:

- Slendy! Neredesin?! Neredeysen çık ortaya!

     O sırada bir uzuv gördüm. Bana doğru geliyordu. Ne mi yaptım? "Slendy'nin uzvu bana doğru geliyor! İnanamıyorum, hayallerim!" Diye bağırıp uzvun geldiği yöne doğru koşmaya başladım. Sonra başka bir uzuv beni ayak bileğimden yakaladı ve havaya kaldırdı. Ters duruyordum. Biraz düz durmaya çalıştım, ama başaramadım. Sonra da kendi kendime:

- "Aferin Azra, en azından etek giymeme konusunda doğru seçim yapmışsın..." dedim
- "Kesinlikle!" dedi bir ses. Hemen oraya baktım ve bunun Slender olduğunu gördüm.
- "Aha! Sonunda! Buldum seni! Slendyyyyyyyyyyy! Beni yere indir de bir öz çekim yapalım! N'olur!?
- "Slendy? Slender diyemez misin?"
- "Hayır."
- "Pfff. Her neyse. Şimdi seni öldürmem gerek."
- "Slendy, burası bizim evin yanındaki bahçe. Her ağaç olan yer orman değil." dedim. Sanırım ne demek istediğimi anlamamış.
- "Eee?"
- "Bende seni akıllı sanırdım Slendy... Yani bir bağırsam bütün komşular hemen toplanır."
- "O zaman yürü. Ormana gidiyoruz."
- "Slendy, mantıklı ol. Sen beni başaşağı tutarsan nasıl yürüyebilirim?"

***5 dk sonra***

- "Slendy?"
- "Evet?"
- "Nereye gidiyoruz? Daha gelmedik mi? Beynime kan daha hızlı hicum etmeye başladı."
- "Sabret, ormana geldik sayılır."
- "Off, Slendy. Çok sıkıcısın. Beni bırakıp burada öldürsene. Cesedimi de bizim bahçeye koy lütfen."
- "İyi madem öyle..." ve Slendy beni bıraktı.
- "Oh be! Sonunda, biraz daha öyle dursaydım beynim akacaktı. Neyse, ee? Beni öldürmeyecek misin?"
- "Bu biraz tuhaf oldu. Genellikle kurbanlarım kaçmaya çalışırdı."
- "Sana kolaylık işte. Hadi, daha ne bekliyorsun?"
Ve Slendy uzuvlarını hazırlamaya başladı.

- "Ya böyle öldüremem ki. Sen korkmadan öldürmek tuhaf geliyor. Derdin ne senin? Korkmuyor musun?"
- "Niye? Korkmam mı gerekiyor? Kabul et artık korkunç değilsin. Bırak da artık senin yerini yeni CreepyPasta'lar alsın. Bu arada Slendy, seninle 'yüzsüz' diye dalga geçmiyorlar mı? Ve--"
- "Yeter!" dedi ve uzuvlarını bana doğru yönlendirdi.
- "Sıkıldım ama! Öldüreceksen öldür!" Kollarımı biraz yana açtım.
- "Ama sen hiç korkmuyorsun ki!"
- "Slendy, hiç benim düşüncelerimi duydun mu?"
- "Yoo..."
- "Belli oluyor... 'Ölümden korkmuyorum. Ama öleceksem, bunun CreepyPasta'lar tarafından yapılmasını tercih ederim.' İşte, bu düşünceyle yaşıyorum ben... Sahi, sen beni öldürecektin?"
- "Boşversene! Yarın başkasını gönderirim. Hadi sende evine git."
- "Hahah, orada dur bakalım. Benden kolay kurtulabileceğini mi sandın? Creepy evini görene kadar olmaz!"
- "Öyle bir şey olmayacak!"
- "O zaman ben ölene kadar bütün katilleri göndereceğine söz ver." pes etmemiştim. Amacım başka bir CP ile o eve girmekti. Bu yüzden Slendy'den böyle bir şey istedim.
- "Off, tamam."
- "Slendy, bak aklıma ne geldi."
- "Ne geldi?"
- "Buraya neden ışınlanarak gelmedik."
- "Bilmem."
- " *Aklına bir şey gelir* Anladım! Benimle vakit geçirmek istedin değil mi?! O yüzden ışınlanmadı--"
- "Hayır, ondan değil..."
- "Bana hiç öyle gelmedi ama?"
- "Pff, ben gidiyorum."
- "Slendy dur. Ben ciddiyim, istesen de kurtulamazsın benden."
- "Nedenmiş o?"
- "Iı, şeyy... Buraya ilk defa geliyorum ve evin yolunu bilmiyorum...?"
- "Tamam, seni ben ışınlarım..."

Eve geldiğimde kendimi direk yatağa attım. Ve tabii ki uyuyamadım. Bende biraz video izledim, kitap okudum ve şarkı dinledim. Sonra gözlerim kendiliğinden kapanmaya başladı zaten...



Bunları saymazsak 595 kelime! 600'e tamamlayamadım. Daha doğrusu tamamlamadım. Her neyse ben kaçtım!

CreepyPasta' lar  &  BenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin