Yıkık dökük evin oturma odası diye adlandırılan ancak hiçte oturma odasına benzemeyen oda da Brain uyuyordu. Aniden kapı gümbürtülü bir şekilde çalmaya başladı. Brain uyuduğu yerden fırladı ve içini bir korku kapladı. Bu saatte kim olabilirdi ki hemde Brain'in yaşadığı eve kim neden gelsin ? Gelenler "Su Perileri Akademisi"nden gelen görevlilerdi. Tabi onların su perisi olduğunu Brain'in yada yoldan geçen başka bi kişinin farketmesi imkansız gibi bişeydi. Çünkü bildiğimiz insan kılığına girmişlerdi. Siyah paltoları, siyah ayakkabıları ve paltonun içine giydikleri beyaz gömlekleri... Brain bu adamlardan oldukça korkmuşa benziyordu . Ağzı açık " Sizler de kimsiniz? " diye bi soru yöneltti siyah paltolu adamlara. İçlerinden biri " Seni almaya geldik " dedi soğuk bir ses tonuyla. Brain korku dolu bakışlar attı " Nasıl yani ? " içlerinden bir diğeri " Biz Su Perileri Akademisi'nden geldik . Senin annen ve baban birer su perisiydi. Gayette yeteneklilerdi ayrıca . Onlardan bize kalan tek şey sensin . Seni de büyüyüp herseyi daha iyi anla diye yetimhaneye vermiştik . Şimdi de seni almaya geldik. " dedi. Brain siyah paltolu adamlara çokta inanmışa benzemiyordu. Ama gitmekten başka çaresi olduğunu da sanmıyordu. " Sizinle geleceğim ama beni kendinize inandırın " hadi ama bakışları atıyordu. İçlerinden iri yarı sert gözüken siyah paltolu adam " Ne demek inanmıyor musun yani bize ,hepsini kafamızdan mı uydurduk " dedi sertçe. Kibar olan olayı tekrar sakin bir dille anlattı. Brain gitmeye karar vermişti pek emin değildi ama gidecekti . Hem bu gerçek olmasa neden Brain'i seçselerdi ki ? Gidiyordu . Evet aynen öyle kararını verdi . Onu zorluklara dolu bir öğrenim ,yeni bir hayat ve insanlar bekliyordu . Okadar kötü olamazdı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su Perisi
RandomKonusu : On iki yaşına kadar yetimhane de kalan Brain tam on iki yaşına basacağı gün yetimhaneden kaçar . Yıkık dökük bir evin içinde hayat sürmeye çalışırken çok zorluklar yaşar . Brain tekrar bir gece uyuyacakken evin kırık kapısı gümbürtü...