Brain " Su Perileri Akademisi "ne ulaşmıştı. Tek başına değil tabiki . Yanında siyah paltolu adamlar vardı . Artık onlardan korktuğuna pekte emin değildi . Kimseye güvenmiyordu zaten . Kendinden başka kimseye ...
Su Perileri Akademisi'nin pansiyon şeklinde ama çok lüks odaları vardı . Kızlar ayrı ,erkekler ayrı bölümlerde kalıyorlardı . Akademiye yeni gelen birinci sınıflara çömez muamelesi yapacaklarına emindi Brain . Her yerde öyle olmaz mı zaten ? Büyük sınıflar yeni gelenleri küçümser, ama kendini ezdirmeyenler de vardır . Yeni gelen öğrenciler için öğretmenler üçüncü sınıftaki öğrencileri görevlendirdi . Konu şu ki üçüncü sınıflar yeni gelen birinci sınıflara akademiyi gezdirecek ve dersler için gerekli olan malzemeleri alacaklardı.
Brain'in hiç arkadaşı yoktu . Zaten içine kapanık soğuk görünümlü bir çocuktu . Ama akademi de bir kız gördü . Oda birinci sınıftaydı . Olamaz sanırım Brain aşık oluyor ...
Akademiye geldi geleli gözünü Alessia 'dan alamayan Brain duygularını kontrol edemediğini fark etti. İçinden mırıldanıyordu. " Bu kız bana bakarmı ki?"
Brain yaşına rağmen gayet yakışıklı ve karizmatik bir çocuktu . Alnına düşen kumral uzun saçlarıyla , evet gerçekten çok karizmatik bir çocuktu . Ama asla süsüne düşkün bir erkek değildi . Ama gerçekten yakışıklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su Perisi
RandomKonusu : On iki yaşına kadar yetimhane de kalan Brain tam on iki yaşına basacağı gün yetimhaneden kaçar . Yıkık dökük bir evin içinde hayat sürmeye çalışırken çok zorluklar yaşar . Brain tekrar bir gece uyuyacakken evin kırık kapısı gümbürtü...
