Bir Türk Vampir;Anıl.

No Sınav,No problem.

DÜZENLENMİŞTİR.

Ha bu arada bazılarınız sormuş yazara Anıl'ımız yemek yiyor mu diye.Cevap veriyorum.Yemiyorum,ehe.Kan i çiyorum,büyüyorum falan :).

Kan durmadan kan bıkarım ben derseniz size cevabım hayır sıkılmıyosun.Her canlının kan tadı farklı.Mesela her insanın parmak izi,ve ten kokusunun farklı olması gibi.O değil de çok ciddi konuştum ve şuan sıkıldım.Hadi uyucam yandan yandan.

&Morning(İngilizcem yakıyo)&

Sabah yine Muharrem abinin müthiş ötesi korna sesiyle uyandım.Seviyom bu adamı ya.O değil de bu geçen çok kızmıştı.Bırakır gider valla.

Hemen bir vampir edasıyla-ki zaten vampirim.Hazırlandım.Bazı erkekler gibi ayna karşısına geçip yok jöle yok tarak falan uğraşmam.Saçım dağınık haliyle daha iyi.(Üşengeçlikten yapmıyo.)

Hemen merdivenlerden inip buzdolabından 1 şişe kan aldım ve yardırarak servise koştum.Muharrem abi yine bana gıcık gıcık bakıyordu.Ama ben onu hiç takmıyordu.Rüzgar yavaşca esiyor aşkımızı kuvvetle-lan ne diyom ben.Bir daha Brezilya dizisi izleyen ne olsun.Az kalsın Muharrem abiyle tövbe tövbe.Yine arka tarafa geçtim.

Birkan falan bindi.Sırıtarak yanıma geldi."Kanka inanmayacağın bişey oldu."derken hala sırıtıyo bu tabi."Oğlum,ben Ankara'nın Bağları şarkısının klibinin  Eskişehir'de çekildiğini öğrendiğimden beri hiçbir şeye inanmıyorum sen ne diyosun?"dediğimde sırıtmasını kesmeden"Olsun,bugün hiçbir şekilde moralimi bozamassın,ehe.Kardeşin ne yaptı bil bakalım." Ne yaptı acaba yine."Naptın kanka?"Gözlerini büyüttü sırıtmasını daha da büyültüp"Beşiktaş-Trabzonspor maçına orta sahadan bilet buldum!"dediğinde ilk önce bi durdum.Sonra ayağa kalkıp"La-La-La-La Beşiktaşım sen çok Yaşa ! "Diyerek halay çektim.

Sonra durup-sıkıyosa durma servisteyiz ve Muharrem abi var-"Nasıl becerdin Birkan"dediğimde"Radyoda Ajdar'ın çıkmasını bekliyodum.Sonra radyoda soru sorulan oyunlar var ya ondan sordular'Hangi tasdan su içilmez?'diye.Zaten telefondan grupla mesajlaşıyodum.Aradım'kafatası'dedim.İlk arayan ben oldum.İki kişilik bilet kazandım yani.Biliyorum müthişim."diyerek saçlarını savurur gibi yaptı."Normalde bunu demene izin vermem pikaçu ama şanslısın ki bugün veriyorum."dediğimde yine sırıttı.La bu çocuk bi gün böyle kalcak diye korkuyorum.

Okula gelince yine mütüş yürüyüşümü yaparak okula girdim.Ordan da sınıfa.Ordan daa sıraya.İlk ders kimya.Tabii ki müthiş okulumuzun laboratuvarı yok.Kantini var diye şükrediyoruz,laboratuvarı olsa şükür namazı kılardık herhalde.

İşte iki ders böyle geçti.Üçüncü ders zaten müzik girdik.işte derse oturuyoz.Hoca elinde bi gitarla geldi.Anıl'ınızda biliyo gitar çalmayı.8.sınıfın getirdiği bir ergenlikle öğrenmiştim.Amaç:Kızları etkilemek.Zaten bana hayranlardı ama işte bir de gitar kursunda çok güzel kızlar vardı o amaçla öğrenmiştim.Hoca beni tahtaya kaldırdı.Biliyo gitar çaldığımdı.1-2 kere 19 Mayıs'ta çalmıştım.Çıktım tahtaya ne çalcam diye düşünürken aklıma Are You With Me geldi.Başladım çalmaya bi yandanda söylüyorum.Kızlar bana hayran bakışlarını erkeklerse -çıkışta görüşçez-bakışları atıyo.Valla anlamıyorum ben bunları.Bir vampirim yani acı hissetmiyorum.İki acı hissetmediğim gibi çok kötü acı çektiriyorum.Baya iyi dövüşürüm ehe.

Şarkı bitti indim tahtadan.Tahtaya tırmandım ya ahahahhah.Tamam ya vurmayın.Tenefüs geçti.4.ders neydi? Im lan Şaplakçı Şadiye'nin dersi.*Şadiye hocama selamlar* Derse geç kalan,derste ayağa kalkan,söylediklerine karşı gelenin qıçına -_- şaplağı geçiren bir hoca.Ama severim,hemde çok severim iyi kadındır

.Derse girdi bizim Şaplakçı Şadiye."Herkes kağıtları çıkarsın.Sınav yapıyorum."dediğinde can havliyle ayağa kalkıp"Hocam No sınav,No problem."dediğimde gözlerini kısıp"Anıl,sana 3 yıldır ingilizce ögretiyorum hala söylediğin cümlelerin yarısı türkçe be oğlum.Kalk tahtaya bi şaplağı hak ettin." Dediğinde ne söylediğimin anca farkına vardım.Ben Şaplakçı Şadiye'ye karşı gelmiştim.Yavaşça ayağa kalkıp tahtaya çıktım.Güzelinden bir şaplak yedim.Hocaya dönüp"Sizin vurduğunuz yerde gül biter hocam."dediğimde bana gülerek"Gül bahçesine dönmek istemiyorsan yerine geç." dediğinde başımı sallayıp yerime geçtim.Ve sınavdan kaçamadık.Haydi ama hangi kurbanlık kasaptan kaçabilmiş ki ?

Öğle arası geldiğinde bir 'oh' çekip Birkan'la yemekhaneye indim.Yemekleri alıp bizim masaya oturduğumda bizim sınıfın dedikoducularından Selin "Bizim sınıfa öğleden sonra yeni bir kız gelicekmiş."dediğinde ona döndüm.Umarım bu kızda bana aşık olmaz.Sadece kız kanka istiyorum,ama ya aşık oluyo ya sarkıyo.Valla bıktım.Yemekleri yiyip sınıfa çıktık.Dersin ortalarında kapı çaldı.Şaplakçı Şadiye "Gir!"dediğinde sınıfa bir kız girdi. Kız bana bakıp hafifçe gülümsedi.
♥♥♥♥♥♥
Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.
Her neyse iyi akşamlar :)
Şarkı önerisi:Lana Del Ray-Born To Die
Ehe,Anıl'a şarkı söyletip gitar çaldırdım :))))
Multimedya:Mütüşlü Seksili Anıl.