"Seni seviyorum Serra."
"Bende seni seviyorum Tansu."Yine bir rüya yine askıda bekleyen hayaller. Sanki gün geçtikçe artıyordu
ona olan aşkı. Her rüyasında bu 7 kelimeyi görüyordu. O an içine huzur doluyor,tarif edemeyeceği bir mutluluk seli vücuduna yayılıyordu.Pazartesi sabahıydı. O gün nedense geç uyanmıştı. Ve saate baktığında öylece baka kaldı. Son dersin başlamasına 20 dakika kalmıştı. Biraz düşündü. Kalbi ve mantığı arasında çelişkiye düşmüştü.
Kalbi okula gitmesini, birazcık olsa da Serra'yı görmesini söylüyordu. Mantığı ise okula gitmemesini, çünkü giderse alay konusu olacağını sessizce ona duyuruyordu. Tansu o çelişkiden kurtuldu.Kalbinin sesini dinleyerek okula gitti. Tahmin ettiği gibi sonuncu derse yetişmişti. Okula girdi. Hızlıca merdivenleri çıktı ve sınıfının bulunduğu koridora geldi.Biraz durdu,düşündü. Sonra istemsizce güldü.Sınıf kapısına doğru yürüdü.Kapıyı tam çalacaktıki içerden işittiği ses ona bir acı verdi. Duyduğu sesin en büyük düşmanından geldiğinin farkındaydı. Yani Eren'den. Eren
içerde Serra'ya bağırıyor ve onu acımasızca azarlıyordu. Tansu çılgına dönmüştü. Birden içeri girdi ve Eren'e bir yumruk patlattı. Eren aldığı darbenin etkisiyle yere serildi. Bütün sınıf Tansu'nun bu hareketi sonrası sessizliğe büründü. Öğretmen birden ayağa kalktı ve Tansu'ya yaklaştı.
Yaklaşmasıyla tokat atması bir oldu.
Ve öğretmen sesini yükselterek: "Sen ne yapmaya çalışıyorsun aptal şey ?" diyerek Tansu'ya hakarette bulundu.
Tansu ise sadece durdu ve düşündü.
Öğretmen ise tekrar ses tonunu yükselterek: "Neden Eren'e yumruk attın Tansu? dedi. Tansu:"Serra'ya bağırdığı için yumruk attım." cevabını verdi.Bütün sınıftan bir anda "Ooo." sesleri yükseldi. Serra bu işe daha dayanamadı ve ağlamaya başladı.Tansu hemen Serra'nın yanına giderek onun neden ağladığını sormak istedi.Serra'nın cevabı ise şu oldu: "Senin gibi aptal bir arkadaşım olduğu için." Tansu yıkılmıştı.Bu sözleri duyduktan sonra öğretmeni ona bir soru yöneltti: "Neden Serra'yı korumaya çalıştın?" Öğretmenin bu sözlerinin ardından Tansu: "Serra'yı azarlıyordu. Zoruma gitti ve yumruğu attım. Nedeni budur." Dedi Tansu.
Bütün sınıfı gülme tuttu o an.
Tansu'nun dilinden dökülen o kelimeler bütün sınıfı güldürmeye yaramıştı. Tansu gülüşmelerin ardından: "Niye gülüyorsunuz lan?" diye çıkıştı sınıfa. Sonra bir anda aklına bir şey geldi. Ve hayat ona bi darbe daha vurmuştu. Son dersin drama dersi olduğunu unutmuştu.
Eren'nin neden Serra'ya bağırdığını şimdi anlamıştı. Olan olmuştu ama bütün sınıfın alay konusuydu artık.
Bütün sınıfı geç en önemlisi Serra'nın gözünde arkadaş olarak görüldüğünü anlamış ve ona rezil olmuştu.vEren'e attığı yumruk nedeniyle disiplin cezası göreceğini ve Eren'in bunu yanına bırakmayacağının farkındaydı. Bunları düşündüğü anda zil çaldı ve dışarı çıktı.Koşuyordu çünkü daha fazla üzülmek istemiyordu.Tam merdivenden inerken bir kolun onu tuttuğunu gördü.Bu Serra idi.Tansu'nun kalbi
hızla atmaya başladı.Serra ise gözünde birkaç damla yaş ile onu kendine çekti ve şamarı patlattı ona.
Ve peşine ağlamaya başladı Serra.
Tansu yediği şamarın etkisinden olmalı Serra'ya bakıyordu hala.
Serra'ya bakıyordu çünkü Serra Eren'e sarılmıştı.O kadar sıkı sarılmıştıki sanki hiç bırakmayacaktı.
Bu olay karşısında Tansu sadece bakakaldı ve koşmayı bıraktı.
Yürüyerek eve gitti.Serra ve Eren sarılmayı bıraktıktan sonra birbirlerinin gözlerinin içine öylece baktılar.Sanki ilk defa göz göze gelmişlerdi.Bu ikisini tanımayan kişiler bunların bakışmalarını görse
yeni tanışmışlar zanneder.Aslında bir bakıma öyle eskiden arkadaş gözüyle bakıyorlardı birbirlerine şimdi ise...