Kaptan Kara Türk Hilesi

Tanıtım

Üzerini başından aşağıya bir kova su döküldüğünde kafasını hızlıca kaldırıp gözlerini açmıştı. Bir anda baygınken kendine gelmişti. Bunu ilk yaşarken bağırarak uyansa bile artık o kadar alışmıştı ki bağırmaya tenezzül etmemişti. Hayatı 5 yıl önce yaşadıklarından farksızdı. Kendisini yine bir Portekiz gemisinde esir düşmüş halde açmıştı. Genç yaşında her şeyi elde ettiği gibi her şeyin ellerinin arasından kayıp gitmesini gözleri ile görmüş, kulakları ile duymuş, elleri ile hissetmişti. Muhafız karnına vurduğunda karnını içeriye çekmişti.

''Kaptan Ulzina nerede?'' diye sordu. Kara

''Tamam, söyleyeceğim'' dedi, yutkundu. Başını yukarıya kaldırdı. '' Ellerimi çözün'' dedi. İçeriye bir muhafız daha gelmişti.

''Çöz gitsin daha fazla dayanamadı.'' dedi. Muhafız ellerini çözdüğünde Kara yere düştü. Yerde öylece yatıyordu. Muhafız aşağıya eğildi.

''Cevabını bekliyorum'' dedi. Kara

''Geliyordur'' diyince muhafızlar birbirlerine baktı. Top atışları duyulmuştu. Muhafızlar ayağa kalkarken Kara aniden hamle yapıp onlardan önce ayağa kalkmış muhafız'ın belinde ki tabancayı çekip başına ateş etmişti. Diğer muhafız elini kılıcına attığında Kara Osmanlı tokadını yüzüne indirip bayıltmıştı. İçeriden çıkmadan önce kılıç ve tabanca'yı yanına aldı. Geminin üst katı topların bulunduğu yerdi. Üst kata çıkarken karşısına kimse çıkmamıştı. Gemi savaş halinde olduğu için ateşlenen silah duyulmamıştı. Üst kata çıktığında topçular topu ateşlemeye başlamıştı. Üst kata çıkarken tek düşüncesi gemiden kaçmaktı. Topların ateşlendiği katı hiç durmadan geçti, bir sonra ki kat yatakhane idi. Uzaktan vurulan gemi isabet eden toplar gemiyi sarsıyordu. Büyük toplar gemiyi sarsıp sallandırıyordu. Kara yukarıya güverteye çıktı, etraf koşuşturmalar içindeydi. Gemiye isabet eden toplar gemiyi oldukça sarsıyordu. Gemide gelecek tehlikenin farkında olan sadece Kara vardı, daha fazla vakit kaybetmeden gemiden denize atladı.