Kaptan Kara Türk Hilesi

KK-4 Buluşma

4 Bölüm

Buluşma

Kara ve Kaptan Brick'in 20 den fazla adamı karaya çıkmışlardı. Bulutlu bir gündü uzaktan yağmur bulutları görünüyordu. Dabe limanının bugün pazarıydı insanlar yağmur bulutlarını gördüklerinde alış verişlerini hızlandırmaya başlamıştı. Korsan ağırlıklı bir liman olsa da diğer korsan limanlarına göre daha düzenli ve kurallı idi. Liman ile surlar arasında yarım kilometre mesafe vardı. Korsanlar gelende şehre girmezlerdi aslında şehre giremezlerdi. Dabe valisi önüne her gelen korsanın şehre girmesini engellemişti. Sadece saygın korsanlar girebilirdi. Aişe subayı ekibi böldü ve Kara'nın başına iki adam koydu. Adamlar cüsseli dışarıya güçlü görünümü veriyordu. Kara onlara göre kısa ve cılız kalmıştı. Kara ve yanında ki iki adam gruptan ayrıldı. Aişe subayı onu ilerden izletmeyi de unutmamıştı. Denizin ortasında bulunan hiçbir insana güvenilmeyeceğini iyi biliyordu. Hayatta kalmak için her şeyi yapabilirdi o insanlar.

Konuşması ile herkesi kandırmaya başarabilmiş Kara peşinden takip eden iki adam için endişelenmiyordu. Silahı yoktu. Adamların birisi yanından diğeri ise hemen arkasından geliyordu. Ona çok yakın durmuşlardı. Arkasında ki adam eli tabancasındaydı. Kara'nın ani hareketi ile onu sırtından vurmayı umuyordu. Pazarın içerisine girmeden uzağından sokakları dolaşmaya başladılar. 6-7 kişinin aynı anda zorla yürüyebileceğini sokaklardı, Surların yakınlarına gitmişlerdi. Adamlardan bir tanesi '' Surların içerisine giremeyeceğimizi biliyorsun değil mi?'' dedi. Kara ''O sırada hatırladığım kaderi ile ilerinden sol sonra ki sonrada ilk sokaktan sağ yapınca ikinci dükkân olması gerek. '' dedi ve devam etti. ''Tabi hala yaşıyorsa'' deyince Adam ''Dua et yaşasın yoksa sende onunla birlikte yok olursun. '' dedi. Kara hiç korkmuyorsun korsanlar şehrinde olay çıkartmak kolaydı ve ardından kaçıp saklanmak problem oluşturmuyordu fakat tayfa ve gemisi olmayan Venedik dükünün kızını ele geçiremezdi. Karayipleri karıştıran kızı herkes elde etmek istiyordu.

Kara aradığı adamın dükkânını kısa sürede bulmuştu. Adam tütün satıyordu, orta yaşlı birisiydi geçmişte esir düşmüş ve gözlerinden bir tanesi çıkarılmıştı. Kara ''Tedd'' dedi. Gerisini söylemeye fırsat bulamadı. Tedd tütün sarmayı bıraktı, onun arkasında ki adamlara baktı, Kara yine başını belaya soktuğunu anlamıştı ona göre davranacaktı. Tedd

''Hangi rüzgâr attı seni buraya?'' diye sordu. Haberleri duymuştu Kara'nın namı yayılmıştı. Kara ''Venedik Dükü'' dedi ve sözünü bitirdi. Konuşmayı fazla uzatmaya gerek yoktu. Adamlar konuşmaları dinliyordu. Tedd yerine oturmadan önce adamların oturmasını söylemişti. Kara tabure çekip oturdu başındaki adamlar oturmayı kabul etmediler ayakta kalmayı tercih ettiler. Tedd de kendisine bir tabure çekip oturduktan sonra konuşmaya başladı. ''Kaptan Ulzina 20 gün önce buradaydı. Aranızda epey mesafe var diye sinirlenmeyin 5 gün sonra tekrar gelecek buraya'' dedi. Kara ''Sebebini biliyor musun?'' Tedd ''Duyduğuma göre takas yapılacak'' dedi ve sözünü kesti. Kara neler olacağını biliyordu ama yine de sordu. ''Sonra anlat'' dedi ve Tedd kışkırtmaya çalışıyordu. Tedd ile elini kaldırıp para işareti yaptı. Kara adamlara anlık bakış fırlattıktan sonra ''Kaç para istiyorsun?'' diye sordu. Tedd ''Ancak sizin kaplanınıza söyleyebilirim bu fiyatı eğer gerçekten takas da ki malı istiyorsanız.'' Dedi. Kara ayağa kalktı, Tedd olaylara kaptanı da dahil etmek istiyordu burada olaylar epey karışacaktı.