Jacksonun annesinin ölümü üzerinden 2 yıl geçmişti. Artık alışmış olan Jackson sessizleşti kendi icine kapandı kavgacı bir çocuğa dönüştü.
Ben bunu öfkeye bağlıyorum, Jackson annesinin ölümü için kardeşini suçluyodu, fakat kardeşi daha küçük olduğu için acısını başkasından cikariyordu. Jackson annesi öldüğünden beri kardeşinin yüzüne bile bakmamisti aslında bu biraz zalimlik olsada Jackson daha küçük sonuçta kendisine doğru davranıslari insanlara saygılı olmayi merhametli olmayı annesinden öğrenmişti, o gidince kafası allak bullak olmuştur.Babasına gelince onun işi daha zordu hatta artık iki kat daha zor.
Bi yandan psikolojik, ruhsal, 2 tane çocuğuyla hem anne hem baba muhabbeti, adamın ruhsal durumunu düşünmek bile bana zor geliyo. Aslında onunda çok dayandığı söylenemez. Geceleri kaçak göcek içki içer islerini aksatır ve çocuklar la ilgilenememeye başlamıştır. Mike ile babannesi ilgilenir onu annesi gibi büyütmeye çalışır. Fakat babannesinin de sağlık durumu hiç iyi değilde.
65 yaşının üstünde olan babannesi torunlarini hep doyuyur gözü gibi bakardı. Fakat buda uzun sürmeyecekti.Nese bu iş 3 sene böle gitti babası iyice kötüye giden Jackson babasının gözlerindeki sevginin sonmus olduğunu gorebiliyodu. İyice alkolik olan babası gün boyu uyuyup işe güce gitmiyip üç kuruş işsizlik maaşı ile geciniyomuş, oda içkiye gidiyomuş.
Jackson sokaktan içeri girmiyomuş hep kavga hep gürültü okula gitmiyormuş. Kaçarak göcerek ağlıyomuş daha çocuk sonuçta her babasını bole gördüğünde kaçar yanlız başına aglarmıs.
Bu sırada bizim küçük Mark 6 yaşına girmek uzereymis babannesi ona zar güç yetiyomuş. Babannesinin yanindanda hiç ayrilmazmis. Çok akıllı bir çocukmus, şevkatli tıpkı annesi - babası gibi yani.Fakat babannesinin ALZHEİMER çıkmasıyla herşey değişir.
Mark ın eve dönme vakti artık gelmiştir.