1.Annem

96 6 1
                                    

Şimdi bizim hikâyemiz Canada da Denize sıfır nerdeyse hergün yağışlı yağmasa bile yağıcaķ gibi bir havaya sahip Senluiz kasabasında başladı.

Yıllardan 1992 yılları Merry ve Errik çiftinin en mutlu günlerinden biri. Hep baba olmak isteyen Errik in en mutlu günü çünkü evliliklerinin 2. yılında harika bir oğlu oldu. O gün hava temiz güneşliydi. Errik mutluluktan deliye donmus bi haldeydi, bebeği eline aldığında gözyaşlarını tutamamisti.

Bebek güzelliğiyle herkezi kendine hayran birakırdı. Çokta yetenekli bir çocuktu, çokta hiperaktif. Sanki konusulanlari anlıyomus gibi bakıyordu. Adını Jackson koydular.

Jackson 6 yaşına gelince annesi ikinci defa hamile olduğu haberini aldı. Babası buna çok sevindi haliyle bir çocuktan daha iyi bir şey varsa oda iki çocuktur Errik için.

Bu durumun Jacksona açıklanması gerekiyordu bu isi Merry üstlendi.

Merry: Oğlum bir arkadaşın olsun istermisin.
Jackson: İsterim tabiki anne.
Merry: Jackson bizim senin gibi tatlı, senin gibi akıllı, senin her zaman guvenebilecegin bir kardeşin olucak.

Jackson bu işe sevinmiş olduğu söylenemez fakat sadece şaşkın bir halı vardı.Fakat Jackson akıllı bir çocuk olduğu için durumu anladı ve merak içindeydi kardeşlik yeni ogrenecegi bişeydi.

1999 yılının Temmuz ayında annesi çok hastalandı ve doğuma birkaç hafta kalmıştı. Doktora giden anne bebek kordonunun koptuğunu öğrenir ve apar topar ameliyat haneye alınır. Uzun bir ameliyatın ardından...

Doktor: Merry Wisli nin yakınları sizmisiniz.
Jackson: Annem nerde.
Errik: Eşim iyimi.
Doktor: Eşinizin durumu kritik malesef çok geç farkettik ikisini birden kurtaramayiz.

Errik bu konuşma karşısında yıkılır.

Errik: Eşimi görmek istiyorum.
Doktor: Hastamiz şuan yoğun bakımda 1 er dakika izin verebilirim.
Errik: Tamam Teşekkürler.

Errik yoğun bakımın kapısının önünde gözyaşlarını tutamaz fakat herşeyden önce o bir babadır.
Hemen gözyaşlarıni siler ve toparlanır.

Girer. Merry çok bitkin ve halsiz görünüyordu.

Errik: Aşkım çok iyi görünüyosun der.Gülerek.

Merry hafif bir tebessümle.

Merry: Aşkım ben ne olacağının farkındayım. Bebeğimizi kurtarmalısın.
Errik: Bunu yapamam seni kurtarmam lazım.
Merry: Oğlumuzu kurtarırsan o beni yaşatmaya devam edecek buna inan.

Errik onsuz ne yapacağını düşünürken bir yandanda eşini ne kadar sevdiğini düşünüyordu.

Errik:Adı ne olsun peki.

Errik gözleri dolmuş zor ayakta duruyordu.

Merry: Mike olsun, senin gibi cesur benim gibi şefkatli olsun. Onlara hep sahip çık olurmu onlar bizim bir parcamız hep böle düşün. Şimdi git Jackson u yolla bana onada veda ediyim.

Errik kapıdan çıkana kadar dayanamaz ve başlar ağlamaya. Karısına döner ve

Errik: Seni seviyorum...Hep seveceğim.
Merry: Seni seviyorum... Hep yanında olacağım.

Artık Merry iyice bitkin bi halde ken oğlu gelir ve hemen toparlanır güçlü görünmek ister.

Merry: Oğlum kardeşlik nedir biliyomusun?
Jackson: Hayır anne bilmiyorum.
Merry: Oğlum kardeşlik sırtını herzaman dayabilecegin bir duvardır.
Ona herzaman güvenebilirsin. o yanındayken herşeyi yapabilirsin ona güven ona sahip çık onu koru Tamammı. Bana söz vermeni istiyorum.Ben buralardan gidiyorum büyüyünce beni anlıcaksın.
Jackson: Söz veriyorum anne.

O sırada annesinde nefes darlığı başlar Jacksonun ağlamasını duyan doktorlar içeri dolusur. Hemen ameliyata alırlar ve Jacksonun annesini bu son görüşü olur.

to be contuned. ...

Benim Küçük KardesimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin