İlk görüşte aşk; buna pek inanmazdim aslında. En nefret ettiğim günü en sevdiğim gün haline getirmişti. Müzik listemi yenilememe sebep olmuştu. En nefret ettiğim renk olan siyah artık vazgeçilmezim olmuştu. Siyahtan oldum olası nefret etmiştim, taki okulun ilk günü onu siyahlar içerisinde görene kadar. Ölüm meleğim sanki insan bedenine kavuşmuş karşıma çıkmıştı. Onu gördüğümde kalbimin bu denli atması normal değildi. Ve onu artık her gün görücektim. Ve her gün bir kez daha ölcektim.
Sabah beni çok güzel rüyamdan güneşin ışıkları ya da alarmın sinir bozucu sesi uyandırmadı. Tam tersi bana sesi melodi gibi gelen alarmım uyandırdı. Çoğu insan gibi asla alarmdan nefret etmem. Çünkü onu görebileceğim yeni bir güne başlamanın sevinci olur içimde her zaman. Saçım başım dağılmış bir şekilde yatakta doğrulup ayaklarım yataktan aşağı atıp pufllarımı giydim ve komidinde bulunan sigaramı yani tek dostumu elime alıp banyoya doğru ayaklarımı yere süre süre tuvalete gittim şuan çok pasakli olduğumu biliyorum çünkü yarıya kadar çıkmış atletimve belimden yana kaymış bir adet şortum var. Herşeyi boşverip tuvalete girdim ve klozete oturup sigaramı içmeye başladım. Zaten evde tek yaşıyorum. Anne ve baba denilen şey bende yok. Yetimhanede büyüdüm ben ve 2 sene önce bu eve taşındım. Hiç arkadaşım olmadığı için de bu kutu gibi evde ev arkadaşım da yok. Onun için evimde relax davranıyorum. Sigaram bittiğinde kalkıp onu klozete attım ve sifonu çekerek aynanın karşısına geçtim. İlk önce yüzümü yıkadım ve ardından düzleştiriciyi fişe takıp saçımi düzleştirdim.Sabahları dişlerimi fırçalama çünkü parlamentin ağzımdan bıraktığı o enfes tada bayılıyorum. Her neyse tuvalette işimi bitirip gardrobumun karşısına geçtim. Siyah deri taytım ile v yaka ince beyaz badimi üzerime giydim ve badinin ön kısmını salaş bi şekilde taytin içine soktum. Çantamın içine gerekli kitapları ve kalemleri koyduktan sonra sigaramı ve anahtarları içine atıp telefonumu arka cebimde koyarak kahvaltı etmeye vaktim olmadığı için evden çıktım.
Otobüse binip okula girdiğimde tabikide herkes birden bana dönmedi. Okulda popülerliğim yoktur ben normal ve asosyal bi kişi olduğumdan kimse bana bulaşmaz. Doğruca sınıfa girip en arkadaki sıraya çantamı atıp oturdum. takıp onu izlemeye başladım. Eray. O okulda çok ünlüdür ve ayrıca belalıdir. O ve çetesi okula girdiği an herkes onlara yolu açar. Okuldaki cetelerin en güçlüsü onlar ve kimse onların karşısında baş kaldıramaz. Birden hocanın sınıfa girmesiyle düşüncelerim yarıda kaldı ve derse başladık. Tabi ben her zamanki gibi dersi dinlemeyip yine onu izlemeye başladım. Ve birden kafasını bana çevirmesiyle utançtan yerin bin kat dibine inmek istedim. Benim ona baktığımızda anladığında çarpık bi gülümsemeyle bana baktı ve ben de hemen önüme döndüm. Ve ders boyunca da bi daha ona bakmaya cesaret edemedim.
*****
Öğlen yemeği zili çaldiginda çok sevdiğim kulaklığımla beraber yemekhane gidip 2 tost bi çay alarak en köşedeki masaya oturarak onu izlemeye başladım. O kadar yakışıklı görünüyo ki onu anlatmaya suan kelimler bile yetmez.Yine göz göze geldigimizde hemen gözlerimi kaçırıp ayağa kalktım zaten yemeğimi bitirmiştim. Bahçeye çıkıp bi banka oturdum ve müzik listemden norm ender-sozler şerefsiz oldu açarak gözlerimi kapadim ve dinlemeye başladım ... Aradan geçen 10 dk sonra kulaklığımın teki kulağimdan çıkarıldı. Tam yanıma dönüp bağırmaya başlicaktim ki onu gördüm... serserim. Şuan gözlerimin net görüp görmediğine dair güçlük cekiyorum veya ben şuan rüya görüyorum. Bir seneden beri plotonik olduğum çocuk şuan yanımda oturuyo. Yanımda. Benim. Benim yanımda. Oturuyo. Kulaklığımın tekini kulağına takmış ve gözlerini kapatıp geriye yaslanmış bi sekilde oturuyo. Ve ben daha onun neden burada olduğunu anlamaya çalışırken , bi yandan da kalp atışları düzenlemeye çalışıyorum. Lanet olsun galiba ölücem. Bi süre sonra ben de ona ayak uydurmaya çalışarak geriye doğru yaslanıp onu izlemeye başladım. Bu kadar yakışıklı olmak zorunda mı ? Dağınık saçları ,yeni çıkmaya başlamış kirli sakalları , yüzü. Sanki herbir hücresini ezberlemek istiyomus gibi yüzüne baka kaldım ... Belli bi süre sonra zil çaldı ve ben onu izlerken yakalanmamak için onun gibi durdum ve yeni kalkıyor gibi yaptım. Ona baktigimda ise sanki hiç bişe olmamış gibi kulaklığı çıkarıp üstüme attıktan sonra okula girdi. Heyy benimde bi kalbim var! Olsun ama bu davranışı az da olsa içime bi umut tohumu ekmeye yetti.
Neden herkes bana bakiyo...siktir!
*****
Zil çaldıktan sonra çantamı alıp okuldan dışarı çıktım. Arka cebimden sigaramı ve çakmağımı alıp sigaramın içinden bi dal alarak pakedi geri cebime koydum ve ardindan elimi sigaraya siper ettim. Sonra cakmagi acip sigaramı yaktım. Cakmagi cebime geri koyarak sigaramdan derin bi nefes içime çektim. İşte huzur bu. Sigaramı içmeye devam ederken bi süre sonra apartmanın önüne vardım. Anahtarla apartmanın kapısını açtım. İçeri girip kendi katıma çıktığımda üst kattan bazı sesler geliyordu. Üst katta benle yaşıt bi kız oturuyo ve kendisi tam bir sürtüktür. Ben gene merakıma yenik düşerek üst kata çıkmaya başladım.
Çıktığımda gördüğüm manzara karşısında şok oldum...Eray. Eray sürtük komşumu kapıya yaslamış bir şekilde ÖPÜŞÜYODU. O an ki şoka anahtar elimden kayıp yere düştü. tıpkı benim gözümden dökülen bir damla yaş gibi. Anahtarın çıkardığı sesle ikisi de dönüp bana baktığında yüzünde şaşırmış bir ifade vardı. Koşarak apartmandan çıktım ve sahile doğru koşmaya basladim.
Deniz kokusu... huzur. Sahilde bir banka oturdum ve ağlamaya başladım... Belli bi süre sonra geriye kalan sadece yanağımdaki ıslaklik ve sigaram oldu.
Hemen yanımda oluşan ses ve hareketlilik ile kafamı yan tarafa çevirdim "N'aber güzelim?"
"Eray"
Arkadaşlar bu benim ilk hikayem onun için biraz acemi affedin. Multi Eray
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARLAMENT
ChickLitÇok aşık ve çok sadık bir kız. Kızın ona olan aşkı ve ilgisinden götü kalkmış bir genç. Ve en iyi arkadaşının sevdiğine göz diken bir kahpe.