Bölüm 2

68 9 1
                                    

üzerime dökülen buz gibi limonatyala birlikte büyük bir çığlık atmıştım cafede az olan kafalar bize dönmüştü ama benim attığım çığlıkla değil önümde yere yatmış kahkaha atan garson ve ona öldürücü bakışlar atan çocuk sayesinde .bakislarim garsona döndü neden gülüyordu bu çocuk daha temin sağlam bi yumruk yemiş birine gore oldukça relax duruyordu o sırada duyduğum ses bakislarimi ona cevirmemi sağladı " ne gülüyorsun piç nasıl rezil oldum haberin var mi ?" kahkaha atmakta nirvanaya ulaşmış olan gorson dogrulup " yok " diye cevap verdi .sınırı daha geçmemiş olan çocuk elleruini saçlarının arasından geçirerek ağzının içinde bir küfür mırıldandı ve sonra garsona dönüp " ben gidiyorum piç kurusu aksama bu kadar ucuz kurtulamicaksin !" dedikten sonra sert adımlarla ilerliyordu ki ağzımdan çıkan o lafa kadar " hey sen " söylediğim bu söze o ve ece kadar bende şaşırmıştım normalde boyle seyleri pek umursamaz gecistirirdim ama suan bi tartışma istiyordum sanırım .söylediğim soze karşılık sakince arkasını dönüp bana doğru ilerledi " ne var !?"dedi sert bi ses tonuyla bu tavrı sinirimi bozmuştu normalde bu kadar sınırlı birine benzemiyordu ama arkadaşı onu baya sinirlendirmis olamliydi ama bananeydi " sen ne yaptığının farkindamisin ? " diye bağırdım sesimi yüksek tutmaya calisrken ecede şaşırmış olmalıydı benim gibi uzun süredir sesimi annem ve eceden başka duyan yoktu tabi mecburiyetler dışında " ne yapmisim ? " diye sordu sakinleştirmeye çalıştığı sesiyle.

"üstüm başım limonatadan yapış yapış oldu daha napacaksin yavaş olsana biraz " bu soyledigime kaslarını kaldırdı gözlerini üzerimde gezdirdi ve gozlerime çıkardı " kusura bakma kucuk hanim " dedi ukala bi tavırla ve çekip gitti fena sinir olmuştum uzun süre sonra sinirden ne yapicagimi bilemezken girişte sandalyeye astigim çantamı aldım ve çıkışa ilerledim ece de hesabi ödeyip arkamdan gelmişti ve muhtemelen çok sınırlı olduğumu ve eğer konuşursa ona patliyacagimi bildiğinden konuşmuyordu .aksam çıkarırdı nasılsa acısını.hiç konusmadan eve kadar geldik .annem evde yoktu muhtemelen isteydi bi evde hizmetliydi annem babam öldükten sonra bana bakmak için girmişti ise ama şimdi yetmiyordu kazandığı para benimde çalışmam lazımdı en kısa zamanda bulmaliydim bunları düşünürken odama geldiğimi farkettim ve kapıyı açıp girdim odanın içerisine kucuk bi odaydi pek bi esyasida yoktu bir yatak birde dolap vardı sadece .ecede benimle birlikte odaya girdi ve yatağın üzerine attı kendini "ozlemisim" dedi mirildanarak onun bu haline siritmadan edemedim ve üstümü çıkarmaya başladım malum limonatali olunca pek hoş durmuyorlardi iç camasirimla kaldiktan sonra eceye " ben dusa giriyorum" bildirisini yaptiktan sonra banyoya girdim soğuk suyu açıp içine girdim soğuğu seviyordum acimi hafifletiyordu sanki babam öldükten sonra geçirdiğim krizleride hep soğuk suyla atlatirdim .dusumu aldiktan sonra üzerime bornozumu geçirip odaya girdim ve ecenin yatağın üzerinde uyuya kaldığını gördüm .
sasirmasistim nerde olsa uyuyabilirdi omuz silkip pijamalarimi giymeye başladım isim bittikten sonra ecenin yanına kıvrılıp uyumustum .
uyandığımda ece yanımda yoktu mutfakta olmalıydı tabiki bunu mutfaktan gelen gürültüden anlamıştım .kalkıp mutfaya doğru ilerledim tamda tahmin ettiğim gibiydi ece mutfak masasına oturmuş annemle konuşuyorlardı annem geleli bi saat olmuş olamaliydi beni farkeden annem ellerini mutfak bezine kurulayarak bana doğru yaklaştı ve yüzümü ellerinin arasına aldı " nasılsın annem ?" diye sordu yüzündeki samimi ifadeyle ellerinin arasından kurtulup " iyiyim annem sen " dedim cevabını merak ettiğim söylenemezdi " ayni " demekle yetindi bense bi gülücükle gecistirmistim cevabını .yemek yedikten sonra odaya çıktık eceyle yatağa oturup birbirimize baktık bir süre seviyorum bu kızı diye düşündüm icimden her zor anımda yanımda olmuştu ne kadar katı davranirsam davranayim soğukluk koymamisti araya babamdan sonra toparlanma nedenlerimden biriydi o ben yine hayal alemideyken o yumuşak sesi ve sicacik gulusuyle " güzelim! ne düşünüyorsun ?"demişti.gulumsedim kendimi zorlayarak " hiic " dedim oda biliyordu bu hiic okadar anlam ifade ediyordu ki bizim için güldü oda " sen " dedim gözlerine bakarak bu sefer gerçekten merak ediyordum o hep benim dertlerimi dinlerdi hiç anlatmazdi bana oda baktı gözlerime ve gülümsedi "hiic " dedi bunun üzerine kaslarim havaya kalktı " o derece ha ?" diyebildim

gözlerine bakamiyordum şimdi o maviliklere ne ara bu kadar dert dolmustu da gormemeistim kendimden başka bsy dusunememistim " özür dilerim " dedim gözümden bi damla yaş akarken eli yanağımi buldu gulumsedi" saçmalama kardeşim sen varsan dert bana uğramaz " bu söz üzerine gozyalsarim çoğalmaya başlamıştı " pskilolag iyi geldi ha " dedi konuyu değiştirmek adına sahte bir gulucuk yolladım " öyle mi dersin ? " dedim aglamaktan kısık çıkan sesimle "ben degil bugün yaptıkların öyle diyor çok mutluyum kaila sen böyle olunca ..." " nasıl? " dedim "eski kaila gibi kendini koruyan konuşkan falan yani " dedi çekinir bi tavırla bu hallerine alışık değildim ellerini avuclarima aldım buna şaşırmış olmalı ki bakışları hemen gözlerime çıktı " eski kaila olamam güzelim bende umut yok sendede olmasın " söylediklerime hem şaşırmış hemde kızmıştı hissediyirdum hemen ellerini çekti avuclarimdan " kaila kes şunu her zaman umut vardır eski kaila gelicek biliyorum onu özlüyorum o burda biliyorum" dedi elini kalbimin üstüne koyarken bi damla yas akmıştı o mavi denizden.bu haline dayanamayıp sarildim " kendini dusunmemenden nefret ediyorum " dedim daha sıkı sarılarak " umutsuz olmandan nefret ediyorum" dedi karşılık olarak sikilmistim " ben neşeli eceyi özledim dedim hala sarilirken " eski kailayi özledim " dedi oda bu sefer güçlükle kollarından ayrıldım ve sahte gülümseme mi takınarak " biliyormusun bende özledim " dedim bu itirafı bende beklemiyordum

oda beklemiyor olsa gerek " bugun beni sasirtiyorsun bebgim " dedi eski neşeli haline dönmüştü gulumsemekle yetinmistim sadece bu sefer ayağa kalkıp laptopun başına geçti ve multitap tan mutluyum şarkısını açtı ve oynamaya başladı moron muş gibi ona bakarken "ne bakiyorsun ayı mi oynuyor" bu söylediğini onaylar bi şekilde gulnunce gözlerini kısarak bana baktı ve" hadi ya kalksana eskisi gibi olmak için sende istediğini söyledin lütfen kırma beni " dedi uflayarak kalktım saçma bikac harektten sonra yerime oturdum ecede bir kaç saçma hareketten sonra müziği kapatıp yanıma geldi "doğum gününde berbat oldu " dedi üzgün bir sesle "umrumda değil " dedim daha fazla böyle saçma bi sebepten dolayı üzulmesin diye " olamali " dedi bu sefer " oylemi" "öyle" dedi kollarını boynuma dolarken " doğum günün kutlu olsun güzelim seni seviyorum " dedi daha sıkı sarildim bu sefer ona " bende seviyorum teşekkür ederim kardeşim " dedim miriltili bir sesle annemin sesiyle ayrıldık " ooo benim meleklerim napiyosunuz bakalım " " iyiyiz esin teyze kailanin doğum gününü kutluyorduk " annemin gözleri brni buldu ve şefkatli bir gülücük gonderedi " bende onun için gelmiştim " dedi yavsaca yanıma yaklaşırken elindeki hediye paketini yeni farkediyordum geldi ve yanıma oturdu ellerini saclarimda gezdirirken " güzel kızım benim doğum günün kutlu olsun bbu senin için " dedi elindeki hediye paketini uzatirken paketi elinden aldıktan sonra hızla alnimdan öpüp odadan çıktı

elimde paketle öylece arkadinsından bakıyordum ecenin sesiyle kendime geldim "ee acmicakmisin?" diye sordu merak ettiğini belli eden bi ses tonuyla bunu şöylemesiyle bakislarim kutuya döndü " acmicam " dedim ve kenarı koydum paketi çünkü içinden ne çıkacağını bilmiyordum ve ecenin yanında ağlamak iistemiyordum oda bunu anlamış olacak ki " peki " demkle yetindi daha fazla oturmayip yatağa geçtik ve uyumata çalıştık yarin iş arayacaktik ve maluum zor olacaktı çok geçmeden uykuya dalmistik zaten...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DERIN SIZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin