1. Itırım Pıtırım

67 2 3
                                    

''Yeter artık, len yeteeer! Anladık eğleniyorsunuz. Sokmayın gözümüze!'' Kucağımdaki yastığı laptopın ekranına fırlatmamla laptop kucağımdan yatağa oradan da halının üzerine ani bir iniş yaptı. Laptopı yerde boylu boyunca uzanır görünce panikle kendimi yere attım. Bilgisayarı yerden kaldırıp hâlâ yaşıyor olduğunu görünce bağrıma bastım.


''Abla? Ne oluyor sana? Neyin var?'' İçeri aniden dalan kız kardeşim Itır'ı görünce dramatik bir şekilde iç çekerek ona döndüm. Tabi laptop hâlâ kucağımda. Aşk olsun bırakır mıyım hiç? Az önce ölümlerden döndü yavrucağım.


''Ölüyorum anlasana!'' diye çığırdım ellerimi saçlarımın arasına atıp çekiştirirken. Replik tanıdık geldi mi bakem? Hehehehe.


''Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar. Ben işkenceler içinde kıvranırken, onların mutluluğundan ölüyorum. Itığğr ben ölüyorum yardım et.'' Tabi ben bunları söylerken Bihter Ablam'dan eksik kalır yanım yok. Feryat figan bir görseniz. Aboovv!


''Ya, Itırım pıtırım sabahtan beri otuz tane konser videosu izledim. Millet çığlık çığlığa eğleniyor resmen. Ayıptır ya ayıptır ama! Kendimi şuan kullanılmış bir boxer gibi hissediyorum. Neden böyle hissettiğimi bilmiyorum ama hissediyorum.'' İyi değilim şuan, siz beni boşverin.


''Ya Buğlem.''


''Ne Buğlem gız, ne Buğlem! Aramızda iki yaş olsa da ablanım ben senin.'' Cık cıklayarak önüme döndüğümde cancağzım Itır ofladı.


''Tamam abla.'' Hee, böyle terbiyeli ol yavrum.


''Aferin canım. Şimdi çık odadan. Depresyondayım diyorum insan evladı. Saygı biraz. Ayıp.


''Üf tamam be!'' Itırım pıtırımın kapıyı çarparak odadan çıkmasıyla laptopımı tekrar kucağıma çekip Taylor aşkımın Loft'89'dan son hayran fotoğraflarına baktım.


Peki dostlar siz söyleyin, o şanslı sürtükler Teylır'a öyle vatuz gibi yapışmışken bu garip kulunuz Buğlem ne yapsın? Ha, söyleyin ne yapsın?


Tam tekrar krize girmek üzere laptopın ekranını kucaklamışken bu sefer pek muhterem anacuğum içeri daldı.


''N'oluyor gene sana kız?'' Neden odama girer girmez bu soruyu soruyorsunuz sevgili aile bireylerim? Odanın içinde mutasyon geçirip geçirip geri düzelecek halim yok ya.


''Ne n'oluyoru anne ne n'oluyoru!!!'' Yükselen sesimden bir an ben bile korkmadım değil ya. ''Görmüyor musun şunların halini anneğ?'' dedim ekranı anneme doğru döndürerek. ''Psikolojim bozuldu kaç gündür. Akli melekelerim yerinde değil. Kaybediyorum ruh sağlığımı yavaş yavaş.'' Tamam, fazla dramatikleştirmiş olabilirim olayı. Kabul ediyorum. ''Neden beni Amerika'da doğurmadın anneğ. Bırakıp gitseydin bir kilisenin önüne. Biri sahip çıkardı herhalde. Olmadı ben dilenirdim kilisenin önünde. Her geçen bir dolar atsa ohoooo...''


''İllallah ettirdin beni Buğlem, illallah! Yeter be yeter! 19 yaşında mısın, 9 yaşında mısın belli değil. Sinir hastası ettiniz beni.'' Annem bana tükürükler saça saça bağırırken ben de gözleri yaşlı pir pikaçu edasıyla pısmış onu dinliyordum.


''Ama-''


''Laf yetiştirme bana kız. Valizini hazırlıyorsun derhal!''


''Ne valizi yağ?''


''Tatile gidiyoruz.''


''Hiğğğğğğğ. Tatil mi dedin ana sen!


''Kum, güneş, deniz ohhh mis. Benimki geliyooor o da biliyor hopteyyy!''


''Bir sus gerizekalı! Ne kum güneş denizi? Yaylaya gidiyoruz.''


Yayla. Benim küçükken dilim dönmediği için 'layla' dediğim kuş uçmaz, kervan geçmez, telefon heeeç çekmez yer.


Vurun beni dostlar. Pompalı tüfekle vurun. Kanlarım saçılsın her bir yana. Sol gözümden bir damla yaş pırtlamış emoji gönderiyorum kendime.


''Ne yaylası anne? Kaç gün kalacağız peki?'' Hani benim gençliğim nerdeğğğğğ anneğ. Çürüttünüz gençliğimi. Yeminlen sömürdünüz.


''Bu yazı bitirelim diyorum ben.'' Oldu o zaman. Kendimi Allah'a havale edip bir köşede ölmeyi bekleyeyim ben.


İtiraz etmeme kalmadan lafı ağzıma tıkadı annem. Canım annem.


''Yarın sabah erkenden çıkarız yola. Haydi çocuğum haydi kaldır o totoşunu.'' Ve kapıyı fazla kuğul bir şekilde çarpıp odadan çıktı.


Kendimi yataktan spatulayla kazıyıp sevgili kardeşim Itır'ın odasına daldım.


''Itırım pıtırım duyduklarım doğru mu yavru kurdum?''


''Hı-hı.'' diyerek kafasını salladı.


''Instagram milletin tatil fotoğraflarıyla dolup taşmış kızım. Bakamıyorum artık. Yaklaşık iki saat önce sinirden uygulamayı bile silecektim.''


Itır kıkırdayarak cevap verdi :

''Aaa ablacığım sen de yaylaya gittiğimizde otlayan inekleri çekip atarsın.''


Elime geçirdiğim silgiyi ona doğru fırlatarak bağırdım :

''Tüü yazıklar olsun annemle babama bir kardeş istediğimi söylediğim günlere! Ola ola senin gibi bir mikrop oldu.'' Itır hâlâ kıkırdarken dil çıkarıp,


''Gidiyorum ben seni pislik!'' Ve kendime göre yeterince havalı gördüğüm bir şekilde odadan çıktım. Odama girer girmez kendimi yatağa fırlatıp telefonumdan Bad Blood açtım.


Ne de ıstırılıp yalanılası sarışın yarim kıhkıhkıh.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tam Bir SwiftieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin