Gerçektenmi ? Neyse ya .

36 1 1
                                    

Bu sabah okulun ilk günüydü ve ben bi haftadır sevgilimle konuşamıyorum bile . Birbirini çok sıkan çiftlerden nefret ederim mesela -nerdesin ,napiyosun -diye sorup diğerinin de - hiç canım ya arkadaşlarla kafede oturuyorum erkek yok merak etme sende orda kızlara bakma tamammi?- diye konuşmaları saçma geliyordu sonuçta sevgililer birbirine güvenmeli diymi ama . Mesela ben bir haftadır Batı ile konuşmuyordum ,tatile Amerika ya gitmiş eski çocukluk arkadaşı Gözde denen kızla birlikte denize girip güneşleniyorlarmis .Fazla rahatız ikimizde zaten biz arkadaş çevresi nedeniyle çıkmaya başlamıştık ikimizde zenginiz aileler arkadaş falan olunca bizide tabiri caiz ise başgöz etmişlerdi . Çok takmadım nasılsa sadece menfaat ilişkisi deyip fazla üzerine düşmemistim neyse deyip laptobumu masanın üzerine bıraktım ojelerime baktım kalkık bi yeri yoktu bu iyi bilekliklerimi taktım babamın 3 sene önce aldığı gümüş ama meleği altın olan meleğin kalbinde de gözümün renginde taşlar vardı yani mavi -yeşil arası bir renk okyanus rengi diyorum ben buna . Annemin beni uyandırmaya kıyamayıp okula geç gitmeme neden olacağı için ben erkenden uyanmıştım saclarimida hafif dalgalandırılarak güzel bi şekle soktum ve rimel sürdüm mavi dar paça pantolonumu giydim ve eylül ayında olduğumuz için uzun kollu ama göbeği açık olan bi kazak giydim ayağımada adidaslarimi geçirdikten sonra channel parfümüde sıkıp evden çıktım 17 yaşındaydım ama para sayesinde ehliyetim vardı . kapıda duran şirin mini cooper'ıma baktım ve dedimki
"Hüsammetin beni bi tek sen anlıyosun kuzum ya ."
Dedim ve arabaya bindim ,biner binmez en sevdiğim şarkı çalmaya başladı ve bende eşlik etmeye başladım .
Do you know what's worth fighting for
When it's not worth dying for?
Does it take your breath away
And you feel yourself suffocating
Does the pain weigh out the pride?
And you look for a place to hide
Did someone break your heart inside
You're in ruins

One, 21 Guns
Lay down your arms
Give up the fight
One, 21 Guns
Throw up your arms into the sky
You and I...

When you're at the end of the road
And you lost all sense of control
And your thoughts have taken their toll
When your mind breaks the spirit of your soul
Your faith walks on broken glass
And the hangover doesn't pass
Nothing's ever built to last
You're in ruins

One, 21 Guns
Lay down your arms
Give up the fight
One, 21 Guns
Throw up your arms into the sky
You and I

Bu şarkıyı çok seviyorum ya bence çok anlamlı . Diye düşünürken bana doğru 20 santim topluluklarla koşan Tuğba ve Esma'yı gördüm ikisinede sizden iğreniyorum bakışı attım ama nafile beyinlerinin olması gerektiği yerde likit ruj taşıdıkları için anlamadılar tabikide . Tuğba hemen konuşmaya başladı o cırtlak sesiyle .
" Kızlar ne oldu bilin Okan'la baristik çok mutluyum ."
Arkasından hemen Esma başladı konuşmaya .
" kızlar bilin bakalım bana ne oldu , abim üniversite için ayrı eve çıkıcak arada anahtarı sana veririm dedi eve gidip Barışla harika dakikalar geçirebilirsiniz anlarsınız ya hani ." dedi ve göz kırptı ,anlamıyorum şunları gerçekten bir tuhaflar sevmiyolarki erkek arkadaşlarını, neden böyle özel şeyleri daha özel birilye değilde sıradan biriyle yapıp evlineckleri adama kendini sıradan hissetiriyolarki ben daha kimseyle öpüşmemişken bunlar böyle yapınca iyice midem bulanıyor ve halsiz bi hale gelmeye başlamıştım ki mudur duyurusu o an bana kurtarıcı bir nefes gibi gelmişti bütün okul konferans salonuna toplanmış bekliyorduk okul kolej olunca herkese yeticek yer oluyordu tabiki . Mudur konuşmaya başlayınca herkes sessizce dinlemeye başladı .
"Arkadaşlar bu sene okulumuzda yapmadığımız birşey yapicaz buda kurslar olucak, yani geçen senede kurslarımız vardı ama kimse istekli bir şekilde katılmıyordu bu sene müzik ve resim alanında ilerlemeye başlayacağız yetenekli öğrencilerimizi bekleriz ."
Ve bla bla bla gibi şeyler söyledikten sonra sınıfları açıkladı hepimiz sınıflara dağılırken birden bir el konumdan tuttu ve beni kendine çekti . Ben ne okuyor diye arkami döndüm ve .
" Napiyorsun sen bırak beni ."
Dedim çocuğa baktım ve elinde melekli kolyemi gordum hemen kolyeye uzanıp
" Ne işi var bunun sende ver çabuk. "
Dedim ama çocuğun boyu benden uzun olduğu icin ekimi yukarı doğru kaldırıp vermesini bekledim ve konuştu .
" Kalkınca yere düştü senin için önemli sanırım ."
Dedi ve göz kırptı ne yapıyor bu salak .
"Evet önemli çabuk ver şunu bana."
" Öyleyse banada benim için önemli olucak bi şey ver ."
Dedi be demeye çalışıyor bu ya böyle .
" Sana tek bi soru sorucam ama doğru cevap vereceksin tamammi " dedim oda bana tamam şöyle bakalım der gibi baktı ve bende sordum
" Beynini kunduzlar mı kemirdi ,a özür dilerim sende öyle bir organ yoktu dimi "dedim ve bağırdım .
" Ver şu kolyeyi artık !"
Çocuk iğrenç bir şekilde sırıttı ve .
" Hayır " dedi ben artık kırmızıdan mora dönerken arkadan bir ses duyuldu .
" Kolyeyi sen mi verirsin yoksa benmi önce başka taraflarına sokup sonra burnundan cikariyim ?"
Dedi buda kimdi şimdi böyle buradaki diğer çocuklara hiç benzemiyordu bizim okukdakiker daha çok beyaz pantalon, mavi gömlek giyinirken bu çocuk siyah deri ceket siyah kot ve beyaz tisort giymişti .Kimdi bu şimdi . Benim kolyemi alan çocuk konuşmaya başladı .
" Sende kimsin ?"
" Bu kıza bir daha bulaşırsan ecelin olucak kişi "
Dedi ve diğer çocuk kolyeyi verip şaşkın baktı ve sonra uzaklaştı . Ben konuşmaya başladım .
" Teşekkürler ,gerçekten çok sağol."
Dedim ve hafif bir tebessüm ettim. Çocukta önemli değil der gibi kafa salladı ve gitti . Ben sınıfa doğru şaşkın şaşkın yurumeye başladım buda kimdi böyle başkası olsa gormezden gelirdi hatta fotoğrafımızı çeker şantaj yapardı . Diye düşünürken sınıfın önüne gelmiştim . İçeriye çoktan hoca girmişti neyse ilk gün birşey olmaz deyip kapıyı caldim ve girdim içeriye, şansıma Güzin hocanın dersiydi bu kadın beni severdi annnemin arkadaşıydı kendisi evinin dekorasyonunu annem yapmıştı hatta . Özür diledim ve tek boş yere oturdum lanet olsun bu o çocuk .

Cici Kızmı ? Ayıp Ettin PrnesesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin