Ben bunu hakedicek ne yaptım sadece kendimden kaçtım bende istediğim gibi olmak içimden geldiği gibi davranmak isterdim ama olmadı işte bazen istediğimiz gibi olamıyoruz başkalarının istediği kalıplara giriyoruz . Bir süre sonra kendimizi tanıyamıyoruz ve sorgulamaya başlıyoruz kim olduğumuzu, neden yaşadığımızı,neden yemek yediğimizi,neden su içtiğimizi,neden gözümüzün üstünde kaşımız olduğunu .Cevabını bildiğimiz sorularla kendimizi yanıltıp asıl çıkmazı kaçırıyor ve neden buna izin verdiğimiz ,neden başkalarının istedigi kalıplara girerek özgürlüğümüzü kısıtlıyoruz? sorusunu bulmak yerine saçma cevaplar üretip iç dünyamızda ruhsal bir çöküntü yaşıyoruz . Sonra bu çıkmazdan kaçmak için kimimiz kendine ,bedenine zarar veriyor , kimimiz kendini dağıtıp uyuşuyor ve bi geceliğine de olsa tüm dertlerden kurtuluyor ,kimimiz arkadaşlarla rahatlayip gülüp eğlenmekte buluyor çareyi ,kimimiz kuaförlere bi dünya para harcayıp kendimizi farklılaştırılarak kişiliğinin de değişiceğine inanıyor . Peki ya ben ,ben bunların hangisiyim hangi kalıba girmeye çalışıyorum ne olmak istiyorum . Ben bunu düşünürken odanın kapısı caldi ve içeriye kurtarıcı meleğim geldi günün kahramanı .
"Merhaba ,odan güzelmiş . "
Dedi biraz çekinerek ama tavrını da ortaya koydu tabiki .
" Teşekkürler ,neden gelmiştin biraz sakinleşmem lazım yarın konuşsak olmazmı"
" Bilmem belki konuşursan rahatlarsin diye geldim . Yada aklımda daha güzel bi fikir var ,bana güveniyomusun."
Dedi ,ne için güvenicektimki daha adını bile bilmiyorum tamam belki beni bi kaç kez kötü bi durumdan kurtarmış olabilir ama nerden biliyim piskopat bi katil olmadığını belki senelerdir beni takip ediyor ve bu günü bekliyordu ,belki geçen gün kuaforde manikür yaparken etimi kanatan kıza bağırdım diye beni öldürmeye gelen sevgilisiydi . Tamam belki biraz abartmis olabilirim ama sonuçta ne olucagi belli olmaz tedbir şart .
" Daha ismini bile bilmiyorum sana nasıl güvenicem ki "
"İsmim Ufuk ve bana güvenebilirsin baltalı katil değilim " Aynı yıldızın altında ' dan alıntı mı yaptı o harika bi kitaptı ama filmini izleyemedim .
" Aynı yıldızın altında yı mı okudun sen ?"
"Hayır,filmini izledim ama kitabını odanda görünce duruma uygun diye aklımda kalan yerini söyliyim dedim " dedi . Fazlamı tatlı oldu .
" O zaman bende usulen devam ettiriyorum , hey o ihtimal her zaman var ."
" Şimdi sigarayla ilgili bi metefor yapardım ama sigara kullanmıyorum o yüzden taşımam " dedi ,aferim o kısmı unutmamış .
" Neyse sonuçta biz Gus ve Hazel değiliz " dedim ağladığım için sesim hala titrek ve çaresiz çıkıyordu .
" Bak eğer güvenini kazandiysam seni bir yere götürmek istiyorum belki orda kafanı dağıtırsın he ne dersin ?" iyi gelebilir aslında hem aman ya yaşamak istemediğim bi hayatı yaşamaktansa kanlı cinayet kurbanı olup ölmek daha iyi sanırım .
" Tamam üstümü değiştirmeye gerek varmı "
" Yoo gayet iyi böyle ,orası senin takıldığın şirin ama pahalı Nişantaşı kafelerine pek benzemez daha salaş bir yer ." dedi sanki bunu sordum neyse .
" İyi tamam bekle bi saniye " dedim ve aynanin karşısına geçtim ,gözlerim kızarmış rimel akmıştı yavru pandalara benziyorum diye düşündüm . Biraz kapatici ve tekrar rimel sürdüm hazirdim .
" Çıkabiliriz " dedim ben hazırlanırken odamda duran Ufuğa .
" Tamam hadi " dedi ve aşağı indi bende peşinden gittim ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım tam arabamı çalıştıracağım sırada Ufuk elimden anahtarı aldı ve cebine koydu .
" Hey o benim Hüsamettin 'im "
" Ahaha arabanın adını neden Hüsamettin koydun ki bayramda elini falan da opuyomusun ?"
" Ya çok konuşuyorsun sen ,neyle gitmeyi düşünüyorsun üstün zeka"
"Tabiki benim bebeğimle gidicez "
" Araçtır umarım "
" Evet ben senin gibi araçlarıma isim koymuyorum kaza yaparsam falan ölünce ağlarım diye "
" Ha ha ha gülmemmi gerekiyordu ?"
" Yoo aslında hayır ama komik bulduysan gül tabi " dedi ve evin kapısından çıktık evin önünde duran bir adet motor vardı o bana bakıyordu ben ona ve en sonunda konuştum .
" Bu bebeklemi gidicez cidden " bebekmi, ben neden bebek dedim şimdi ya ?
" Evet bu bebekle gidiyoruz atla hadi " dedi ve bana kendi kaskini uzattı .
" Sen ne takıcaksın kafana "
" Arkamda sen varsın şans bizimle kaza yapmam merak etme "dedi bisey söylemeden bindim ve beline tutundum ,gaza yüklenince daha da sıkı tuttum ve sürmeye başladı ,bu süper bi his insana kendini tamamen özgür hissettiriyo harika bisey bu . Diye dusunurken gelmistik bile burası neresi diye düşünürken Ufuk belimden tuttu ve ben ona o elin orda ne işi var bakışı attım oda bana
" Burası biraz tuhaf bi mekan sevgili gibi davranmalıyız ,yoksa senin için pek hoş şeyler olmaz ." dedi nereye getirdi bu beni böyle . Diye dusunurken içeriye girmiş hatta bi kızın yanına doğru ilerliyorduk ,etrafta sigara kokusu vardı ama bu çok yoğun değildi ,daha çok boya kokusu alıyordum sulu boyaya benzer bir koku biraz yoğun kokuyordu " Bak bu benim yakın arkadaşım adı Eylül " dedi Ufuk ve yanımızdan ayrıldı .
" Merhaba memnun oldum sende..." dedi ve bana elini uzattı adının Eylül olduğunu bildiğim kız .
" Bende Alara ,şuan neden burda olduğunu bilmeyen masum kızı oynuyorum. " dedim ve kızda içten bir kahkaha attı sonra ekledi.
" Burası Ufuk için özel bir yerdir genelde çok çok sinirli olunca gelir buraya en son geçen hafta geldi bu sefer o kadar sinirli değil sorun ne ?" dedi Eylül ,nedenki burda ne var sinirlenince neden geliyor .
" Şey Eylül burasını özel kılan ne var neden buraya geliyor?" bu arada hala gelmedi nerde kaldı acaba ,bir dakika ben neden merak ediyorum ki banane ?
" Bak Ufuk buraya rahatlatmaya gelir daha doğrusu o diğer insanlara gore biraz farklı rahatlar ,o rahatlamak için dövme yaptırır ,en son geçen hafta bir dövme yaptırdı ." dedi Eylül .
" Ya demek öyle ne dövmesi yaptırdı peki ?"
"Şey üzgünüm ama bunu sana söyleyemem bunu sana yalnızca isterse Ufuk söyler ,kesin taalimat üzgünüm" dedi ve ağzına bi fermuar çekti Eylül sonra ben gözlerimi süzüp yavru panda bakışları atmaya başlayınca bana tamam pes ediyorum dercesine ellerini salladı ve .
" Kaç tane yaptırdığını söyleyebilirim ama ne dövmesi olduğunu söyleyemem ,3 şimdiye kadar 3 dövme yaptırdı 3. sü çok özel'mis öyle söyledi . " dedi ve etrafına bakinmaya başladı bende baktım ve karşıdan gelen bir adet Ufuk gördüm . Elinde 3 tane klasör vardı .
" Al bakalım sinirin geçer belki bi dövme yaptır bence " dedi bi klasör uzatırken .
" Şey bilmiyorum ben iğneden korkarım ve dövme düşüncesi bile korkutucu geliyor açıkçası." dedim bu yandan da elimdeki klasörde göz gezdirdim hoşuma giden bir kaç dövme oldu ama tamamen beni yansıtacak bisey arıyordum .
" Ya bu klasörde benim istediğim şey yok ben bisey düşündüm onu yaptırmak istiyorum " dedim ve Eylül le Ufuğa baktım ikiside bana meraklı gözlerle bakıyordu ve bende onlara aklımda olan dövmeyi anlattım :
" Bir dolunay ve melek kanatları olucak ama dolunayın rengi tamamen gece mavisi ve gri olucak kanatlarda beyaz altında da güzel bir şekilde fredoom (özgürlük) yazicak ." ikiside bana şok olmuş bi ifadeyle bakarken Ufuk konuştu
"Bu fikir nerden aklına geldi ?"
"Bilmem özgürlük asla kavuşamadığım ama en değer verdiğim şey ve dolunaylı geceler bana huzur veriyor ayrıca melek figürünün anlamı benim için özel kolye olayında anlamışsındır zaten " dedim tek nefeste . Hala ikiside bana şok olmuş bi ifadeyle bakıyorlar. Nedeni ne acaba ,daha nereye yaptıracağımı bile söylemedimki .
" O dövmeyi yaptırmıyıcaksın anladın mı istersen başka bisey yaptır yada hiç bisey yaptırma !"
Dedi Ufuk nedenki bu kadar aşırı tepki vermesi hiç normal değil .
" Sana soracak değilim isteğim dovmeyi yaptırabilirim !"
"Hayır yaptıramazssin , senin gibi bi prenses için bu dövme fazla kaçar !"
"Ben sana söyledim ben o beyninin içinde nöron yerine pudra taşıyan kızlara benzemiyorum anla artık !"dedim neden bu kadar taktı ki bu dövme olayına anlayamıyorum ?
" Bak şuan bu dövmeyi yaptırmasını istemiyor olabilirsin ama unutma dünyadaki tek tatoo bar biz değiliz yada tek dövmeci biz değiliz isterse başka bi yerde yaptırabilir kısıtlamanın anlamı yok " dedi Eylül aslında mantıklı neden benim aklıma gelmediki acaba, neyse konumuz bu değil .
" Evet Eylül doğru söylüyor istersem hemen şuanda başka bir yerde yaptırabilirim o yüzden şimdi bana karışmayı kes !"dedim ve Eylül 'un koluna girdim .
" Hadi Eylül kim yapıyor su dövmeleri gotursene onun yanına beni "dedim şirin surat ifadesi yaparak.
" Ben yapıyorum " dedi Eylül ve yürümeye başladık bir odanın içine soktu beni etraf bar olan kısımdan daha aydınlık bir yerdi ve boyalar vardı iğnelerin olduğu bir yer ve sterilizasyon aşamasında kullanılan malzemeler .
" Bekle beni ben malzemeleri hazırlıyorum sende nerene yaptırmak istediğine karar ver ." dedi Eylül ve boyaların yanına gitti ,bende acaba nerene yaptırsam diye düşündüm ve bileğime yaptırmak istediğime karar verdim .
" Karar verdinmi bakalım bayan Yılmaz "dedi Eylül hafif sırıtarak .
" Yılmazmı ne alaka benim soy adım Vuslat "
" Yakında Yılmaz olursun bence çok kafaya takma ama dediğimide unutma ."
" Yılmaz kimin soy adı ki ?"
" Bilmemen daha iyi boşver zamanı gelince öğrenirsin zaten "dedi ama ne demeye çalıştı bu kız kimin soyadını alıcam ki üstünde durma dedi ama böylede rahat edemiyorum .
" Ben dövmeyi bilegimde istiyorum " dedim ve üstümde uzun kollu olduğu için koluma kadar çektim ve dişçi koltuğuna benzeyen ama siyah olan deri koltuğa yattım ,o sırada içeri Ufuk geldi hala sinirli olduğu bariz bi şekilde ortadaydı ama belli etmemeye çalışıyordu yanıma geldi ve elimi tuttu .Hey ne oluyor .
" Bak ben özür dilerim o dövme benim için özel bu yüzden aşırı tepki gösterdim ,ayrıca sana o kızlara benzediğini ima ettiğim için ekstra üzgünüm beni affedermisin ?" dedi dudaklarını büzüp ama sen böyle şirin olursan ben nasıl küs kalicamki sana .
" İyi tamam ama bir şartla neden o dövme o kadar özel bana onu anlatacaksın " dedim yüzümü ifadesiz tutmaya çalışarak .
" Bak bunun zamanı var tamamı daha zamanı gelmedi gelince söz anlatıcam " dedi ve elimi biraz daha sıktı ,güven verici bir gülümseme yolladı ve anlımı öptü, dudakları sanki değdiği yeri yakıp geçiyordu sanırım bu küçük -ben yanındayım- öpücüğünün etkisinden çıkmam uzun sürecek.
" Hadi yapalım şu dövmeyi" dedi Eylül .
" Hazır mısın bakalım " dedi Ufuk.
" Sanırım hazırım hadi başlayalım artık" dedim ve gözlerimi kapatıp bileğimi Eylüle uzattım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cici Kızmı ? Ayıp Ettin Prneses
Teen FictionO ,sadece herkesin nefret ettiği güzel kızdı tek suçu süslü olmak .