Multimedya da Lotis'in dans ettiği şarkı var, eğer dinlemek isterseniz diye bırakıyorum ^^
Beyaz hafif elbisesinin kenarlarından tutmuş kendi etrafında dönerek daireler oluşturuyordu Lotis, her dönüşün de etrafa saçtığı ışıltıları kendi aralarında gülüşüyor etrafı neşe dolu seslerle dolduruyordu. Sesler öylesine güzeldi ki diğer gezegenler de bulunan periler bile gelip Lotis'in ışıltısını izliyorlardı.Öyle ki her şeyden bir haber olan Lotis gözlerini açtığında etrafı deniz ve toprak perileriyle donatılmıştı. Ettiği zarif dansı bitirerek yakın arkadaşlarının yanına doğru küçük adımlarla ilerledi. Bütün gezegen perileri uzay boşluğun da süzülerek kendilerince eğlenirken, patlama sesiyle birbirlerine yaklaştılar. Ay'ın kenarına dizilip patlama sebebini seyrederken hayranlıklarını belli eden sesler çıkarıyorlardı.
Bir anda her yer safir mavisi tozlara bürünmüştü ve simsiyah boşlukta savrulan safir tozları mükemmel bir manzara oluşturuyorlardı. Ölümlü ruhları huzurlarına doğru uçuşurken, Lotis hepsinden farklı parlayan bir toz bulutu fark etti, adeta kendi gezegeninin ışıltısına sahip olan toz bulutunu süzülerek takip etti ve ay'ın karanlık yüzüne vardı.
Safir mavisi tozlara elini uzatırken bunun yasak olduğu umurumda bile değildi. O ışıltılı ellerin de hissetmek için baş edilemez bir arzuyla yanıp kavruldu. En sonunda yetişebildiğinde ellerin de hafif bir nem ile birlikte bir rüzgar hissetti, ama bütün bunlar o kadar hafif ve huzur vericiydi ki ellerinin üzerinden oluşan ölümlü bedenini neredeyse tamamlanmaya yakınken fark etti.
Ani bir hareketle ellerini çektiyse de beden o kadar belirginleşmişti ki tamamlanma sürecini durdurmaya yetişemedi. Korku dolu gözlerle karşısında ki muazzam güzellikte ki kadına baktı, kadının alnında tıpkı kendin de olduğu gibi parlak sarı bir hilal vardı. Boynun da ise ay taşından yapılmış dolunay şeklinde bir kolye. Kafası karışmış bir şekilde kadına bakarken, kadın melodik sesiyle konuşmaya başladı.
"Merhaba,Lotis" dedi, kadının ismiyle seslenmesiyle kafa karışıklığı kat kat artan Lotis ne yapacağını bilemedi, aklına ilk gelen kelimeleri sıralayıverdi, ve şuan onu öldürebilecek bir korku içerisindeydi.
"İsmimi nereden biliyorsunuz? Alnınız da hilal var, siz de mi perisiniz? Peki periyseniz ölümlü tozları neden?" daha milyon tane soru sorabilirdi belki karşısında ki ruha ama, ruh onu tekrar konuşturmadı, bütün hikâyesini anlattı bir çırpı da, Lotis bu hikâyeyle asil hayatının en büyük dönüm noktasını yaşamaya başlayacaktı, ama o an sadece olacaklardan habersizce melodik sesi dinliyordu. Ve dinlemekten asla pişmanlık duymayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTİS
FantasyPeri tozlarını etrafına saçarken bir yandan da işleri batırmamak için dua ediyordu Lotis, madem bir ölümlüye kanıyla yemin etmişti en iyi şekilde gerçekleştirmeliydi yeminini, yoksa sonsuza dek izi kalacaktı yüreğin de. Ama dünya ya yaptığı yolculuk...
