Percy Jackson Ve Olimpos'un Çocukları

10) Percy

   Heryer karanlıktı. Gökyüzü ay ve yıldızların ışığıyla parlıyordu. Çok fazla yıldız vardı. Hayatımda bu kadar çok yıldızı bir arada görmememiştim. Burada bir gariplik vardı.
   Önüme kocaman bir dağ çıktı. Birden gözüm bir tabelaya takıldı. Tabeladaki yazılar ya Japonca ya da Çinceydi. Ayak sesleri duymaya başladım. Bunlar gökyüzü adamlardı. Bir mağaranın içine girdiler. Onları takip ettim. Sonra farkettim bu sıradan bir mağara değildi. Burada büyük birşeyin varlığı vardı, bunu hissedebiliyorum.

   Önümüze bir kapı çıktı. Gökyüzü adamlardan biri kapıya dokundu ve kapı açıldı. Kapılar kapanmadan hemen içeri girdim. Burası, burası galiba onların kalesiydi binlerce, hatta milyonlarca canavar ve gökyüzü adam vardı. Dağın merkezinde devasa bir kayalık vardı. Bir dakika! Bu, bu sıradan bir kayalık değildi. Bu bir bedendi. Bazı kısımları taş değil gökyüzü gibiydi, karanlık ve yıldızlı.

   Sonradan anladım dağa girmeden önce hissettiklerim, bu oydu, gökyüzü, URANÜS. Birden bir ses duydum, hayır bu bir bağırıştı. İçeri yaklaşık altmış tane gökyüzü adamla bir kiklop geldi. Galiba kiklop onların tutsağıydı. Çünkü elleri zincirliydi ve ona doğru bir sürü mızrak doğrultulmuştu. Bu kiklopta sıradan bir kiklop değildi. Bu güne dek gördüklerimden çok daha büyüktü. Tahminimce Tyson'ın bi on yirmi katı falandı.

   Kiklobu kocaman bir taşın üzerine yatırdılar ve... Mızraklı tüm gökyüzü adamlar mızraklarını ona batırdı. Kiklop bağırışıyla birlikte toza dönüştü. Toz yükseldi, kayalık bedenin içine girdi ve kayalık bedenin bir kısmı daha gökyüzü gibi oldu. Şimdi anlamıştım. Kronos ve titanlar, Uranüs'ü öldürdükleri zaman, onun kanı ve parçaları etrafa saçılmıştı ve bunun sonucunda çeşitli canavarlar oluşmuştu. Şimdi ise parçalarını geri topluyordu, canlanmak için. Bunun için Afrodit'e de ihtiyacı vardı. Onu istiyordu.

   Birden kapılar bir daha açıldı. İçeri kafasında taç olan biri girdi ve doğrudan kayalıktan bedenin altındaki tahtımsı şeye oturdu. Galiba bu şey onların kralıydı.
- Olimpos saldırını yöneten askeri çağırın. dedi ve sesi diğerlerininki gibi beynimde yankılandı. Kapılar açıldı ve içeri sol kolu kopmuş bir gökyüzü adam girdi.
- Onu getirebildiniz mi? dedi Kral
- Hayır kralım, son anda elimizden kaçırdık.  Ama planınız tamda istediğiniz gibi gidiyor. Afrodit'i istediğinizi zannediyorlar.
- İlk önce çocuğu almalıyız. İlk adım o. Efendim Uranüs öyle istiyor. Sonraki aşama Afrodit. Tartarus'a söyleyin, daha çok canavara ihtiyacımız var, savaş yakındır. Evrenin görmediği bir savaş olacak.
- Emredersiniz efendim. diyerek kapılardan çıktı sol kolu kopmuş olan gökyüzü adam.

   Evet tanrıların korktuğu başımıza gelmişti. Tartarus'la Uranüs ittifak kurmuştu. Ya şimdi ne olacak? Savaş ne zaman olacak ? İstedikleri çocuk kim ? Sorulardan dolayı kafam ağırlaştı ve yere düştüm. Gözlerim yeniden kararmaya başladı...