Anlaşma...

19 2 0
                                    

canım kör kütük sarhoş olmak istiyordu vede onlardan gizli içki içtim ve de kumların üzerinde uyuya kaldım
Lanet olsun ki başım feci şekilde ağrıyor ve de midem bulanıyor. Şeyda ise yatakta hafifçe doğrulnuş kendine gelmeye çalışıyordu. Benim uyandığımı görünce bana küsmüş gibi bir tavır takındı. Dünden en son Asrını yanımda oturur halde saçımı okşarken görmüştüm. Bi-bi-bir saniye o benim saçımı mı okşamıştı. Ya da sadece özel bir şey olduğundan değil de sadece öylesine yapmıştır. Özel bir şey mi hahaha ulan güldürmeyin beni djjdjd o ve bhen yoh artıh jdjdjd. Asla böyle bir şey olmaz asla Asla imkânsız ya resmen imkânsız sanki şirinlerin kırmızı olması gibi bir şey. Şeydanın yanına oturup elimi omzuna koydum "kanksta yaw olmaz ki ama bolee "dedim "nida dün bizi ne kadar korkuttuğunun farkında değildin galiba seni bulucaz diye anamız ağladı " dedi. O anda anne deyince aklıma o olay geldi. Sinirlerim feci tepeme çıktı düşününce. Of ya bana bunu nasıl yapar hala aklım almıyor. Şeyda ya bir şey demeden banyoya girdim kapıyı da kilitledikten sonra merhaba buz gibi soğuk su. Duşta olayları düşündüm. Ve de ağlamıştım. Duştan çıktım ama orada tarağı almayı unuttuğum için geri dönmek zorunda kaldım. Ve işte ne olduysa o anda oldu bir anda ayağım ıslak yere deyip kaydı ve de sırt üstü yere çakıldım. Kafamı lavaboya çarptığım anda gözüm otomatikman kapandı ama bu arada kafamdan ağzıma sıcak bir sıvı akıyordu. Kan tadı almıştım.
(Şeyda 'nın anlatımından )
Nida ya zaten dün olanlardan dolayı feci kızgındım. Zaten ons karşı da bunu dile getirdim bir şey demeden banyoya girip kapıyı kilitledi. Off lanet ya daha şimdi aklıma geldi ben niye anne dediysem "seni bulana kadar anamız ağladı " dedim ama neden amcamcvv ağladı demedim de anam ağladı dedim harbi gerizekalıyım ben yaa uf ben bu şekilde kendime hakaret ederken nida banyodan çıkmıştı zaten 5 10 dk da geçmeden geri döndü ve o anda bir düşme sesi vede nişanın çok yüksek sesle inleme sesini duydum koşarak içeri girince nidayı yerde boylu boyunca yatmış ve de kafasının çok feci kanadığını gördüm. Çığlık atıp yanına koştum. Nabzına hemen baktım çok çok çok yavaş atıyordu. Hemen ambulansı aradım bu arada furkan ve de asrını çağırmaya gittim. Burak sabah da odasında olmadığı için ona söyleyemedim. Elim titriyordu nidanın elini tutup öpüyordum. O arada ambulansın siren sesini duydum. Duyar duymaz da asrın ve de furkan odaya dalıp nidanın nerede olduğunu sordular ambulans görevlileri bana sorular sordu sonra da kimliğini istediler bende hemen bulup verdim. Asrın ve de furkan arabayla geliceklerdi ben ise nida ile ambulansa Binecektim. Nida ile ambulansa bindikten sonra 15 20 dk geçmeden hastaneye vardık. Nidayı sedyeye aldılar ve de ayrılırlar. Zaten alır almaz asrın ile furkan da geldi. Ben o kadar çok kendimi suçlu hissediyordum ki fırkanın boynuna sarılıp ağlamaya başladım. O da beni sakinleştirmek için dışarı çıkıp hava alma fikrinde bulundu. Tam asansöre binecekken doktor geldi biz de koşarak yanına gittik. Doktor; "kafasını bsysğı kötü vurmuş ve de bir tek başını değil belini de vurmuş ama belinde korkulacak bir şey yok. Bugün hastanede kalsın hastaneden çıktıktan sonra kusma, baş ağrısı,mide bulantısı olursa hemen hastaneye getirin. " dedi biz de teşekkür edip Nida'nın yanına gittik. Biraz bitkin gözüküyordu. Furkan bir şey ister misin dedi nida da su istedi sonra bu sırada da asrın konuşmaya başladı "nasıl becerdin? " diye sorunca nida göz ucuyla bana baktı ama asrın fark etmedi. Nida cevap vermek yerine hiç bir cevap vermeyip yatakta vize arkasını dönüp örtüyü üzerine çekti. Sonra Furkan kantinden gelince su yu verdi ama masaya koymasını istedi. Biz daha odadayken nida nın telefonu çaldı;
"Alo efendim babacım "
"Hı bizde iyiyiz işte biraz sonra havuza giricez "
"Kapatmam lazım baba şeyda çağırıyor " dedi.
Ama babasının son anda duyuldu ve de nida kas katı kesilip rengi birden attı suratı iyice düştü diğer elini yumruk yapmıştı ve de gözleri dolmuştu. Ve de "sus baba tamam konuşmak istemiyorum ben geri dönerim ankaraya " diyerek telefonu sinirle ve de ağlayan gözlerle kapattı. Ben hemen bu haline dayanamadan boynuna sarıldım. Bu sefer ağzından bir hıçkırıp çıkıp daha kötü ağlamaya başladı. Asrın ise odadan çıkıp " ben birazdan geliyorum " diyerek odadan çıktı.
(Asrın'ın anlatımından )
Odadan çıkıp Nida'nın babasını aradım. Babasının telefon numarası üvey babam da bir iş için vardı. hemen aradım ve de nidanın bu kadar çok neden üzüldüğünü sordum bana ilk hiç bir şeyi yok dese de ben bunu öğrenmekte kararlıydım. Babasına otelin hemen oradaki kafeye gelmesini söyledim. Oda peki tamam diyerek telefonu kapattı. Sonra bende geri hastane odasına girerek neler oluyor bir baktım. Nida hala ağlıyordu. Gözleri kızarmış ve de yüzü çok solgun gözüküyordu. Normalde hiç bir kıza acımam ama şimdi nidaya karşı tuhaf bir duygu besliyordum. Ama bu kesinlikle aşk ya da sevgi değildi. Bu bu yani acıma hisssiydi. Ben bunları düşünürken şeyda nidayı teselli etmeye çalışıyordu. Sonra bende furkanla konuşmaya başladımnidanın telefonu çaldı. Telefona bakmadan geri kapattı sonra bir daha çalınca telefonu şeydaya verip konuşmasını istedi. Sonra şeyda konuşmaya başladı arayan kişi Burakdı. Şeyda hastanede olduğunu söyledi ama onun hangi hastanede olduğunu söylemedi yani aslında söyleyecek ti ama nida ona hayır söyleme diye fısıldayınca oda lafı çevirdi raz daha konuştuktan sonra telefonu kapattı bu sırada nida kafasını yastığa koymuş tavana bakıyordu. Sonra benim ons baktığımı fark etmiş olacakki hemen kafasını bana çevirip baktı ve de gözlerimiz buluştu. Ben hemen gözlerimi kaçırdım ve de furkan ile şeydanın sohbet ettikleri tarafa gözlerimi çevirdim. Sonra telefonum çaldı arayan nida nın babadıydı bende hemen odadan ayrılıp kafeye doğru ilerledim. Kafeye varınca onu iki kişilik masada dirseğini sandalyenin yanına yaslamış şekilde arkalardaki masaların birisinde otururken buldum. Karşısında ki sandalyeye oturup direk lafa daldım. Nida neden size ankaraya geri döneceğine dair söz verdi diye sorarak ilk sorum ile açılışı yaptım. "Asrın nidanın annesi ile ben yıllar önce ayrıldık nida annesini çok sever ve de çok değer verir. Ama geçen gün annesi evde yokmuş sonra telefonu bir adam açmış vesaire vesaire o kadın yapar zaten ondan herşey beklenir de benim kızımı üzmeye taa hastanelere kaldırtmalarına ne gerek var bu olayı da şeyda dan öğrendim nida buraya gelmeden önce ona telefon da herşeyi anlatmış. Sana da şuan bu olayı anlatma sebebim nida ile istersen ri dertleş bu konu hakkında konuş yada ona destek ol ama lütfen ama lütfen onu iyileştir onda ileride derin bir anne yarası bırakma evladım. " dedi. Bende hafifçe başımı sallayarak elimden geleni yaparım dedim. Biraz daha konuştuktan sonra ben geri hastaneye döndüm nidayı taburcu edip otele geri getirdik. Otele varır varmaz deriiin bir uykuya daldı. Bende furkanı alıp odamıza götürdüm. Odamıza giderken burak ile karşılaştık bize selam vererek odasına girdi. Bizde odamıza varınca kahve içip yattık. Beni uyku tutmayınca bende ılık bir duş aldım. Ve de bugün yorucu bir gün olduğu için derin bir uykuya daldım...
(Burak'ın anlatımından)
Sabah erkenden nida ve şeyda uyurken otelden çıkmıştım. Nida'nın annesi buraya gelip benimle Nida hakkında önemli bir şey konuşacakmış. Bu olaylardan en çok canımı yakan Nida'nın beni abisi yada erkek kardeşi olarak görmesiydi. O o yani çok farklıydı. Davrsnışları, insanlara karşı bakış açısı, olaylara verdiği tepkiler felan yani o çok farklı ve de çok güzel onu hep sevdim vede sevmeye devam edeceğim. Uzun zamandır görüsmuyorduk. En azından mesajlasıyorduk sadece. Şimdi ise beni abisi olarak görüyor farklı başka hic bir duygu beslemiyordu. Bunu ona ne zaman ve de nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bunu basarabilirdim. Nida 'nın annesi ile bir kafede buluştuk. Bana onunla nidayı barıstırmamı felan söyledi. Bunu söylemeden once de kavgayı felan anlattı. Nida 'nın neden bu aralar hassas davrandığı da ortaya çıktı. Bende "Nida' nın iyiliği için hangisi olacaksa ben onu yaparım. " dedim. Oda biraz düşündükten sonra " sen onu seviyorsun degil mi " deyince donup kaldım. Nasıl nereden biliyordu. Ve de ne zamandan beri biliyordu. "Ha-ha-hayır ımm öyle bir şey yani şey asla asla yani olmaz çok saçma nida şey benim kardeşim gibi o o o da beni abisi olarak görüyor zaten yani kısacası böyle. Ya ya yani öyle bir sey yok lütfen gerçekten öyle bir şey yok derya anne. Ya ya uff pardon de-derya teyze. kusura bakmayın" dedim cidden yalanımın içine sıçam ben ya uff kesin anladı ."ha ha haytt hic aşık olduğunu anlamadım değil mi burakcıgım " dedi. Sonra konuşmaya devam etti. " eğer nida ile beni barıstırır eski halimize geri döndürürsen sizin aranızı yapar hatta evlendiririm bile " deyince hafifçe sırıttı. Bi saniye ben aşık olduğum kızla evlenecektim. Ama işin aslı ben nida nın bana hic kimsenin etkisi altında olmadan beni sevmesini istiyordum. " anlaştık " deyiverdim. Bir anda ağzından çıkı verdi. Ve de şuan çıkmazı olmayan bir yola sapmıştım. sonra kafeden çıkıp otele geri döndüm. Ama ortalıkta kimse yoktu. Yemekhanelere bile bakmıştım. Sonra telefonla her birini aradım nidayı aradım ilkinde açmadı ikincide açtı ama telefonu açan kişi seyda idi. Onunla konuştuk nidanın hastanede olduğunu söyledi ama hangi hastanede olduğunu söylemedi. Bende resepsiyona gidip hangi hastanenin ambulansının geldiğini sordum. Hastane adını öğrenerek. Hastaneye doğru yola koyuldum. Arabayı çalıştırıp hastaneye doğru ilerledim. Hastaneye vardığımda ise nidagilin 5 dk önce hastaneden çıkış yaptıklarını öğrendim aslında bir gün kalacak mış fakat durumu iyi olduğu için erken taburcu etmişler. Sonra geri hızlıca otele döndüm. Otele vardığımda onları odada buldum. Hemen nida nın yanına gidip ona sıkı sıkı sarıldım ama nida hic tepki vermedi sonra yanağına ri öpücük bırakacakken yanağını hızlıca çekti ve de örtüyü üzerine kapatarak bana bağırmaya başladı. "Senden artık güven dıygumu yitirdim. Mümkünse bir daha asla ve asla konuşmayacağım. Beni o halde hastaneye hayatımda güvendiğim sadece 1 insan ile gittim. Neden 2 olmadı. Hı sana diyorum neden. Çünkü sen oteli bulunca kızlara yavşamaktan, fahişelerle görüşmekten dolayı işin vardı demi. Hemde cok çok cok önemli islerin. Sana sana lanet olsun " yorganın altında olduğu için sesi boğuk çıkmıştı. Son cümleyi söylerken ağladığını anladım. "Fahişe dediğin kadın senin annen. Nida annen sana diyorum " deyip odadan tam dışarı çıkacakken onun sesini yine duydum olduğum yerde arkam dönük durmuştum. Alaylı bir ses tonuyla konuştu "işte bu tam isabet. Doğru yerden vurmuşum kelimemi. " dedi. Sonra onu duymamış gibi yapıp odadan çıkıp gittim. Nida'nın annesi ile konuşmam gerekiyordu. Ona mesaj attım ama görmedi. Sonra aradım meşgale aldı. Artık ümidi kesip sahile gitmeye karar verdim. Düşüneceğim çok şeyim vardı. Hemde çok. Zaten hepside nida ile ilgiliydi. Hepsi benim onun hakkında yaptığım seçimler ve ona olan aşkım ile ilgiliydi.
(Nida nın anlatımından )
"Ben acaba ne günah işledim de bu hale geldim. Artık hiç kimsem yok. Babam var ama onun yanında kalmak istemiyordum. Burak zaten gözümde artık koskocaman bir "0" (sıfır) olarak kalacaktı

Hayata SıfırdanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin