Sailor Moon Elysion(Düşlerin Cenneti) 🌙Askıda

Yeni Bölüm'den bir kesit...

Derin nefesler alırken omzumdaki elle arkama döndüm ve onu gördüm... Helios... Benim yanımda... Ve bana bakıyor ve gülüyor... Bu bir rüya olmalı..."Sakin ol" diyor bana."

Helios'un ağzından...

Şuanda onun yanında, yakınında olmak o kadar zordu ki... Ona bakmak ama konuşamamak böyle yabancı olmak en zoru buydu galiba. Kendimi yalnız ve hapsedilmiş hissediyordum. Niye böyleydi? Neden bunlar bizim başımıza gelmişti? Keşke... keşke böyle olmasaydı ama olmuştu. Keşke demek için çok geçti. Kader ağlarını bizim için bu şekilde örmüştü. Kırmızı bir kurdeleyle birbirimize bağlanmıştık. Bugün burada korkarak etrafına bakarken daha fazla kendime engel olamadım ve yanına gittim. Bu yanlıştı ama yaptım. Kralın onaylamaz bakışları eşliğinde ona yaklaşırken içimden geleni yaptım... Ona dokundum... Ona dokunmamla bana dönmesi bir oldu. O gözlerde gördüğüm duygu geçişleri beni güldürdü. Önce korktu sonra şaşırdı ama güldüğü an asıl şok olan bendim. Neden gülüyordu? O da mı beni bekliyordu. Saçmalama Helios... Ona baktım yine korkuyordu. Elini tutup 'Sakin ol dedim 'bunu yapmamla gözleri büyüdü. O gözler bir bana bir de birbirine geçmiş ellere baktı. Şok olmuştu yine... Ellerimiz bir bütün gibiydi o anda... Ellerini çekmesiyle üşüdüm resmen az önce hissettiğim o sıcaklık yok oldu ve dondum. Bendeki etkisi bu kadar kuvvetli miydi? Sonra daha fazla susamadım ve konuştum. Onu biraz olsun rahatlatmalıydım. ''Prenses... Sakin olun... Evet, biraz korktunuz ama bu durumu atlatacaksınız...''

''Öyle mi?''

''Evet ''dedim 'Öyle.'' Bu hali çok tatlıydı. büyümüştü ama içindeki o kırılgan çocuk hala duruyordu. O an güldüm. Bunu farketmiş olacak ki kaşlarını çatıp sordu. ''Neden gülüyorsun?''

Cevap vermedim. Daha da sinirlendi. ''Hey! Sana diyorum!'' diye bağırınca herkes onlara dönmüştü. Hotaru etrafa dönüp ''Sorun yok'' derken Kral çoktan yanlarına geliyordu.

Hotaru, ChibiUsa'nın kulağına eğilip ''Baban... Buraya geliyor'' dediğinde. ChibiUsa bu sözle 360 derece dönerken sert bir şeye tosladı. Saçlarını yüzünden çekip baktığında o hastası olduğu suratı gördü. Babası ona gülüyordu ve ChibiUsa da istemsizce güldü. Endymion etrafına bakıp kızını kolunun altına alırken Helios'a baktı. ''Hayırdır, Helios?''

Helios bu sesteki tınıyı ve uyarıyı farketse de ortamı germedi. Gülümseyip ''Prensesle sohbet ediyorduk majesteleri '' dedi. Endymion kuşkulu gözlerle bir kızına bir Helios'a bakarken sonunda gözleri ChibiUsa da takılı kaldı. Bu sefer ona sordu. ''Öyle mi, prenses?''

''Evet, babacım. Aynen öyle. Ben biraz korkuyordum. Helios beni sakinleştiriyordu.''

''Bunu nasıl yapıyordun Helios?'' derken sesindeki öfke hissediliyordu.

''Ben sadece konuştum Kral'ım. Sonra sakin ol dedim. Sonra...'' dedi sustu. Elini tuttuğunu görmüştü ve onun hesabını soruyordu. Sonra o sert sesi duydu yine.

''Sonra ne oldu, Helios?''

Helios yutkunup ''Elini tuttum'' dedi. Bu cümleyle herkes tuttuğu nefesi bırakmış sadece Endymion'a bakıyordu. Ne tepki verecekti?

''Demek elini tuttun?''

''Evet.''

''Demek evet?''

''Evet.''

''İyi yapmışsın bir arkadaş olarak bu da sana yakışırdı Helios.''

Yeni bölüm biter bitmez gelecek :)