Bölüm 1.

368 41 31
                                    

Not= Hikaye psikolojik olarak etkileyebilir. Buna müsaitseniz, okumayın.

Tam emin değildim ve sormak da fayda vardı.

"Kimsin?" Ona döndüğümde bana acıyan bakışlar attığını gördüm. Herkes bana acıyordu. Ucubeydim ben.

"Bende sana soracaktım, garip kız" taktığı isim yüzümü buruşturmama sebep oldu.

"Insanlarla konuşmayı sevmem, önümden çekilir misin?" Afallamış gibiydi.

"Adını söylemeyecek misin?" Hangisini söyleyecektim? Babamın verdiği isim Serenay'ı mı? Yoksa herkesin dediği ucubeyi mi?

"Kızı rahat bırak İntepe" sesin geldiği yere döndüm. Merve, merdivenlerin başında, korkuluklara yaşlanmış, ellerini göğsünde birleştirmiş bize bakıyordu. Sahte bir gülümseme gönderdim.

"Sadece tanışmak istedim Oflaz" Merve merdivenlerden aşağıya inerek yanımıza geldi.

"Bu Serenay, en yakın arkadaşım. Serenay bu da Hilmi Cem, kuzenim." Hilmi'ye dönüp konuşmaya devam etti "Mutlu oldun mu?"

"Hemde çok. Tanıştığımıza memnun oldum Serenay" hep bu yalan. Tanıştıklarım eğer memnun olsaydılar, belki çok arkadaşım olurdu. Benimle tanışmayı kimse istemez.

"Hı. Ondan. Ben eve gidiyorum Merve" hiç kimsenin bir şey demesine izin vermeden evden koşarak çıktım ve bisiklete bindim.

.

Anahtarı bulup kapıyı açtığımda annem koşarak yanıma geldi. Yeni kalkmış gibi saçları dağınıktı.

"SERENAY! NEREDESIN SEN?! MERAKTAN ÖLDÜM" ayakkabılarımı çıkarıp kapıyı kapattım. Anneme döndüğümde yüzünde boş bir ifadeyle karşılaştım.

"Geldim işte." Odama doğru yürüyecektim ki üvey babamın sesini duydum.

"Buraya gelip kahvaltı et!" Kahvaltı edemezdim, yemek yememem lazımdı. Zayıf kalmalıydım, çünkü güzel kızlar aynı zamanda zayıftı.

"Ben yedim" karnım ne kadar guruldasada, önemsemedim. Dün akşam evden çıkmadan zorla bir dilim ekmek yedirmişlerdi ve gece onu midemden atabilmek için ugrasmam lazımdı.

"Tamam o zaman odana çıkıp giyin seni bugün ben bırakacağım" dedi annem salona girerken.

Bebek değildim fakat bunu kabul etmek zorundaydım. Bir kaç gün önce konuşmuştuk ve benim okulun rehber öğretmeni Fulya Keskin'le görüşmemde karar vermişlerdi. Okulda bu konu hakkında konuşacak, annemle okula geldim diye dalga geçilecektim. İlk başlarda acı veriyordu fakat alışmıştım.

Odama gidip üniformalarımı çıkardım. Kısa kollu oldukları için bir de hırka çıkardım. Hepsini üzerime geçirince saçlarımı bağlayıp odadan ayrıldım.

Annemle arabasına bindiğimizde, hızla arabayı çalıştırdı. Kafamı sağa çevirip, hızla kaybolan yola çevirdim. Araba durana kadar kıpırdamadım.

"İn hadi Serenay. Daha işe gideceğim. Geç kalıp da işten senin yüzünden kovulmayacağım. O yüzden kaldır kıçını uyuşuk şey!" Normal ses tonu aniden sinirli hale gelince gerildim. Arabadan inince yavaşça kapıyı kapattım. Annem, önümde söylene söylene yürümeye başladı. Bende peşinden gittim.

.

Koridorda, insanların yanından geçerken gülüşme sesleri gelmesine alışmıştım. Ama şu an bana ne kadar ucube olduğumu söylüyorlardı.

Annemde aynı şekilde, aynı şeyleri önümde yürürken söylüyordu. Muhtemelen beni doğurduğu için pişmandır. Bende doğduğum için pişmanım zaten.

Broken / hilser.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin