Not= Hikaye psikolojik olarak etkileyebilir. Buna müsaitseniz, okumayın.
Hilmi eliyle tek tek herkesi gösteriyor ve isimlerini söylüyordu. Aslında onları tanıyordum, okulun popüler çocukları.
"Selam, sen Serenay olmalısın. Hilmi senden bahsetmişti. Beni tanıyorsundur, yakışıklı Anıl hani." Son cümlesiyle kaslarını gösterince, gülümsedim. Almeda ise göz devirdi.
"Evet tanıyorum, Anıl."
"Bence artık bizimle takılmalısın. Grupta bir tane daha kız olması beni mutlu eder. En azından bu salaklarla tek başıma uğraşmak zorunda kalmam." dedi Almeda kahkaha atmadan hemen önce. Hafifçe gülümsemeyle yetindim.
"Özel konuşalım mı?" Hilmi sessizce fısıldadığında kabul ettim ve onlardan biraz uzaklaştık.
"Arkadaşlarımla tanışmanı istedim, yani yalnız olmaman için."
"Beni tanımadan yardım ediyorsun. Teşekkür ederim Hilmi, sen iyi birisin" kolunu omzuma atıp diğerlerinin yanına doğru yürümeye başladık.
"Biraz fazla deli gibiler, nasıl arkadaş oldum bunlarla bilmiyorum." Onların oturduğu bankın, bir kaç metre ötesindeki merdivenlere oturduk.
"Kısa sürede popülerlerle arkadaş olmuşsun, sende popüler sayılırsın."
"Ihm, sanmıyorum. Yani popüler olmayı istemem. Neyse, akşam bara gideceğiz gelmek ister misin sende?"
"Yok ya"
"Hadi, lütfen gel" uzun bir süre ısrar edince kabul etmek zorunda kaldım.
.
Annemin eskiden -zorla- aldığı siyah, dizlerimin bir karış altında biten elbiseyi giydim. Eh, hiç etek tarzı şeyler giyemezdim, bacaklarımda izler vardı. Bu yüzden izleri kapatan tek elbise buydu.
Siyah hırkayıda üstüme geçirip, üzerini kapattığım boy aynasının karşısına geçtim. Tam bir palyaçoydum (!) ne güzel.
Korna sesiyle evden dışarıya çıktım. Görünüşüm umurumda değildi. Sırf Hilmi istediği için gidiyordum.
Hilmi arabaya yaslanmış, gayet havalı bir şekilde duruyordu. Başka biri olsa onun tanrı olduğunu düşünürdü.
Ona doğru yaklaştım ve "beklettiysem, üzgünüm" dedim. Kafasını iki yöne doğru salladı.
Arabaya bindim ve geleceğimiz yere kadar konuşmadım. Küçük bir barın önünde durduğunda, beraber içeriye girdik. Etraftaki iğrenç kokular nedeniyle yüzümü buruşturdum. Hilmi elimden tuttu ve beraber terli bedenler arasından diğerlerinin yanına gittik.
"Çifte kumrular sonunda gelmişler" Gökhan lafını bitirip kocaman bir kahkaha attı.
"Evet beyler ve bayanlar ne içiyoruz?" Diye sordu Hilmi. Herkes tek tek bazı şeyler söyledi. Bu tür şeyler ilgim olmasının aksine hiç birinin adını daha önce duymamam ayrı bir ironiydi.
Herkesin aksine Hilmi ikimize de kola söylemişti. Oysa içebilirdi. Galiba beni eve bırakmak için içmiyordu.
.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Murat bir kız bulmuş ve onunla beraber gitmişti. Gökhan ve Anıl deli gibi içip sarhoş olmuştu. Hilmi dans ediyordu ve Almeda ile erkeklerden konuşuyorduk. Ya da sadece o konuşuyordu.
"Murat nasıl o kızın yanına gider ya!? Beni burada bıraktığına inanmıyorum!" Burnumu kırıştırdım ve ona döndüm. "Siz ayrılmıştınız?"
"Evet, ayrıldık. Ama onu hala seviyorum ve kıskanıyorum. Napacağımı bilmiyorum Serenay." Endişeli gibiydi.
"Onunla konuş?"
"Denemedim mi sanıyorsun? Sürekli kavga edip barışıyoruz fakat şu an.. onu çok seviyorum ama karakterlerimiz çok zıt. Canımı yakmayı seviyor gibi" dedikten sonra gözünden bir yaş düştü. O an ona sarılma isteğiyle doldu içim. Ve yaptım da.
Anında sarılışıma karşılık verdi ve ağlamaya devam etti. Savunmasız görünüyordu. Bir kaç dakika sonra sakinleşip geri çekildi.
"İyiki varsın Serenay. Senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım."
.
Anıl kolunu omzuma atıp ağırlığını bana verdiğinde, hissettiğim acıyla inledim. Neredeyse 20 dakikadır Gökhan ve Anıl'ı bardan çıkartmaya çalışıyorduk. Hilmi arabayı almaya gittiğinden, Almeda'yla işimiz baya zordu.
Fakat sonunda onları dışarı çıkardık. Ilerden koşarak gelen Hilmi'yi gördüğümde derin bir iç çektim. Bir daha sarhoş olmalarını görmek istemiyordum. Gökhan anlaşılmayan bir dilde şarkı söylüyordu ve Anıl'da önüne gelen her kıza dokunmaya kalkıyordu. Bana dokunmaya kalktığında elini ısırmamdan dolayı, biraz tırsıyor gibiydi.
İkisini de arabaya tıktığımızda, düzensiz nefeslerimi düzenlemeye çalıştım.
"Hadi kızlar bir an önce şu iki salağı eve postalayalım." Beraber arabaya bindik. Önce Anıl'ı, sonra Almeda'yla Gökhan'ı bıraktık. Sonunda benim evimin önünde durduğunda, sıcak bir gülümsemeyle teşekkür ettim.
"Asıl ben teşekkür ederim geldiğin için."
"Nereye gideceksin?" Hayatımda sorduğum en saçma soru buydu herhalde. Evet, tam bir salağım.
"Bilmem, sabahlarım herhalde" birden gelen cesaretle sormadan edemedim.
"Bize gelsene? Yani bizde kal bugün" önce kaşlarını çatıp tuhafça baktı, ama sonunda hafifçe kafa sallayarak teklifi kabul etti.
Yavaşça kapıyı aralayıp Hilmi'yi içeri soktum. Uyansalar, bizi görebilirlerdi. Üstelik Hilmi'de dayak yerdi.
Yine saçma düşünceleri kenara bırakıp kapıyı kitledim. Minik adımlarla odama ilerledik.
"Kendimi bir operasyonda gibi hissettim"
"Neden böyle saçma bir şey hissettin?"
"Karanlıkta ilerliyoruz falan. Yani hissettim işte"
"Tamam- sana babamın kıyafetlerinden vereceğim." Kafasını salladı. Dolabımın arka taraflarından babamın eski pijamalarını çıkardım ve ona uzattım. Bende pijamalarımı aldıktan sonra tuvalete yöneldim. Üzerimdeki elbiseden kurtulup pijamaları üzerime geçirdim. Saçlarımı da topuz yaptıktan sonra odamın kapısına vurdum.
"Gel kapı açık." İçeriye girdim ve elbiseyi dolaba tıktım.
"Saat 4'e geliyor. Okula gidemeyeceğiz." Omuz silktim "ben alışığım da sen gidemeyeceksin galiba. Ufaktan yatalım istersen?"
"Ben nerede yatacağım?"
"Şey-" işin bu kısmını düşünmemiştim. Odamda fazladan koltuk yoktu. Yastık falanda koymuyorduk. Bu yüzden yere de yatıramazdım. "Yanımda."
"Emin misin?" Kafamı salladım ve gece lambasını yaktım. Tek kişilik yatakta iki kişi yatacaktık, beraber yatmayı niye söylemiştim ki? Ya da evime davet etmeyi.
Yatağa yatıp kenara kayınca, işimi sağlama alıp kapıyı kitledim. Yanına yattığımda kolunu belime sarıp gözlerimi kapattım.
Güzel bir kokusu vardı ve bu uykumu getiriyordu. Uyumadan önce sesini duydum.
"İyi geceler, kırık kelebek."
-
Hola!
Geç geldiği için özür dilerim, ilham gelmiyor
bu sene Teog'um olduğu için pek giremeyeceğim fakat okulda hikaye yazacağım. Yani aynı hızda gelmesi için elimden geleni yapacağım.
Hikayeyi 10.bölümde bitireceğim ama 2.kitapla geri döneceğim.
Hikaye texting olacak (mesajlaşma üzerine kurulu)
Neyse, sizi seviyorum.