Bölüm 2.

346 43 28
                                    

Not= Hikaye psikolojik olarak etkileyebilir. Buna müsaitseniz, okumayın.

Jileti izlerin üzerine bastırdım. Bastırabildiğim kadar derine bastırıyordum. Sonunda kanlar akarken, ölmek için dua ediyordum.

Biraz daha bekledim. Fakat kimse ruhumu almaya gelmemişti.

Yine başaramamıştım. Hep başarısız olmak zorunda mıydım?

Peçete alıp koluma bastırdım. Kandan, beyaz yeri olmayan peçeteyi atıp yenisini aldım. Ve bir tane daha..

Kanamayı durdurmaya çalışırken kapı çaldı. Peçeteyi bastırıp hırkayı çektim. Fakat etki etmemiş, kan hırkaya da geçmişti.

Kapının deliğinden gelene baktım. Simsiyahtı, büyük ihtimalle gelen kapatmıştı.

"K-kimsin?" sesimin titremesine engel olamadım.

"Serenay sen iyi misin? Kapıyı aç" sesten Merve olduğunu anladım. Kapıyı açtım ve kolumu arkama sakladım.

Ama Merve tek değildi. Yanında Hilmi'de vardı.

Merve beni gördüğü gibi sarıldı. Sakinleşmem gerektiğini belli eden şeyler söylüyordu. Gerçi hiç birisini anlamıyordum. Kulaklarım uğulduyordu.

"S-Serenay? K-kolun" Merve'ye baktığımda, koluma baktığını gördüm.

"Y-yine mi?" Kafamı salladım. Gözlerimden çıkmak için izin isteyen gözyaşlarıma izin verdim. Gerisi karanlık.

.

Gözlerimi araladığımda karnımda bir ağırlık hissettim. Oraya doğru bakınca birisinin kafasını koyduğunu anladım. Biraz kıpırdandığımda, süliet kafasını kaldırıp bana baktı. O zaman Hilmi Cem olduğunu gördüm.

"Sonunda uyandın" hiç bir şey anlamıyordum. Hilmi burada ne arıyordu? Merve neredeydi?

"Teyzem Merve'yi çağırınca gitmek zorunda kaldı, bende seni böyle bırakamazdım" dedi içimi okumuş gibi.

"T-teşekkür ederim Hilmi"

"Rica ederim, kolundaki izleri gördüm. Merve açıklamasını öğren dedi." Gülümsediğinde bende gülümsedim. Onun gülüşü, gerçekten güzeldi.

"Bir şeye ihtiyacın var mı?" Kafamı iki yana salladım.

"O zaman anlatmaya başla" 09.05.2014 tarihinde yaşananları, bütün o sesleri anlattım. Sözümü kesmeden beni dinliyordu. Bazen dinlediğine dair mırıltılar çıkarıyordu.

Sonunda susup onun gözlerinin içine baktım. O ise ellerine bakıyordu.

"Biliyor musun?" Kafasını kaldırıp gözlerimizi buluşturdu. "Kız arkadaşım beni terk ettiğinde bende bileklerimi kesmiştim. Sonra bunun ne kadar saçma olduğunu fark ettim. Gelecekte çok üzüleceksin" bileklerini açıp bana gösterdi. Neredeyse geçmiş jilet izlerini gördüğümde, sadece başımı salladım.

O da kesmişti. Ben ölmek için keserken, o bir kız için kesmişti. Kimse bunu haketmiyordu.

"Seni tanımak istiyorum Serenay. Ne seversin, ne sevmezsin, sıkıldığında ne yaparsın, en sevdiğin yemek ne, pazar gününde neler yaparsın ve en önemlisi neden bileklerini kesiyorsun?" Yere baktım.

"Hiç bir şey yapmayı sevmem. Genelde oturup niye dünyaya geldiğimi düşünürüm." Yanıma oturdu ve elini çeneme koyup, ona bakmamı sağladı.

"Seninle asla dalga geçmem, asla. Bana güvenebilirsin." Gözlerinde her hangi bir duygu aradım. Hiç biri yoktu.

"Ş-şey 13 yaşında birini sevmiştim. Ya da sevdiğimi sanmıştım. Her neyse. Bir gün onlarda kalacaktım. Annesi işim var diyip gitmişti. Ve sonra... bana tecavüz etti" gözyaşlarımı tutamazken, yere baktım. Beni ağlarken görmesini istemiyordum.

Broken / hilser.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin