Sabah uyandığımda yüzümde sıcak bir öpücük hissetmiştim. Kafamı kaldırdığımda karşımda annem vardı. Birden içimi kötü bir his kapladı. Çünkü annem beni en son altı sene önce öpmüştü.
+Tatlım sana bişey söylemem gerekiyor
- Kötü bir şey mi oldu?
+ Ahh, Hayır. Biz bugün İstanbul'a gidiyoruz. Yarın toplantımız var. Malesef bir haftaya yakın süre orda kalacağız.
Yataktan kalkarak saate baktım annem bu davranışıma çok şaşırmıştı
+ Toprak, sen iyi misin?
- Evet
+Sana gidiyoruz bir haftaya kadar yokuz diyorum ve hiç bir tepki vermiyorsun
- Siz ne zaman benim yanımdaydınız ki? Alıştım ben
Sessizlik
Babamın içeriden seslenmesi ile sessizlik bozulmuştu:
+Canım biraz hızlı olur musun? Yoksa uçağı kaçırıcaz
-Ahh, Tamam hayatım geliyorum
Annem bana yaklaşarak anlımdan öptü
+Seni seviyorum
-Bende seni.
Annemleri geçirmek için aşağı indiğimde babam valizleri dışarı çıkarıyordu. Annem kendine iyi bak dikkatli ol diyerek kapıyı kapattı. Gitmişlerdi babam bana " Görüşürüz" bile demeden gitmişlerdi. İnanabiliyor musunuz? Babam şu güne kadar bana bir kere bile olsa güzel söz söylemedi. Oysa kızlar babalarının prensesidir. Saate baktığımda 08:30'du. Bir saat sonra ders başlayacaktı. Hemen elimi yüzümü yıkayarak dolabın kapağını açtım. Gözüme ilk olarak sarı yırtık pantolonum geldi hemen onunla beraber siyah askılı tişört giydim. Rimel ve eyeliener sürdüm. Siyah ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Bu okula başlayalı bir ay olmasına rağmen Didemle çok yakın olmuştuk. Sınıfa girdiğimde kimse yoktu. Sırama geçip beklemeye başladım. Telefonum çalıyordu. Telefona baktığımda "EGE" arıyordu. Birden korkmaya başladım. Telefonu açarak:
+Ne var?
-Çok sertsin be İzmir güzeli
+Ne istiyorsun Ege?
-İzmirden giderek benden kurtulduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun güzelim
+Senden nefret ediyorum
-Bana bak kızım hayatını mahvedicem
Diyerek telefonu kapattı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ege'yi çok sevmiştim ona inanmış güvenmiştim. Ama o tam bir psikopattı. Ben ağlarken sınıftan içeri biri girdi. Demir, şu okulun ilk günü benimle dalga geçen çocuk. Çok çekici olmasına rağmen bir o kadar da korkutucuydu. Onu görünce ağlamayı kestim. Nefes nefese kalmıştım. Demir'in arkasından sınıfa Didem girdi. Beni o halde görünce panik oldu. Çantasını fırlattığı gibi yanıma koştu
+Toprak iyi misin?
-Ben... Ben hiç iyi değilim
+Kalk lavaboya gidelim
Didem koluma girerek beni lavaboya götürürdü. Soğuk suyla yüzümü yıkayınca biraz sakinleştim.
+Anlatmak istiyor misin?
- Didem sonra konuşalım lütfen
+Peki canım
-Ben bugün hiç bir derse girmeyeceğim
+Tamam bir sorun olursa mesaj at
Sınıfa girip çantamı alıp eve doğru yürümeye başladım. Sol tarafım çok acıyordu. Ege benden ne istiyordu? Eve girince ağlamam daha çok artmıştı. Nedenini bilmiyorum ama hıçkırarak ağlamak beni daha çok sakinleştiriyordu. Ağlaya ağlaya uyudum...
Zil sesi ile uyandım. Aşağı inerek kapıyı açtım. Açmaz olaydım. Demir gelmişti. Bir dakika evi nerden öğrenmişti?
+İçeri davet etmeyecek misin?
-Haa?...
Ağlamaktan şişmiş gözlerim ve akan makyajımla birlikte Demir'in karşısında oturuyorum. Birden sırıttı
+Neden sırıttıyorsun?
-Çok tatlı görünüyorsun
+...
-Utanmana gerek yok
+Bunları konuşmak için mi geldin?
- Hayır bugün okulda kötü görünüyordun. Zaten derslere de girmedin. Üstünü değiştir dışarı çıkalım
+Ben evde kalmak istiyorum
-Hayır güzelim benimle geleceksin
Oflaya oflaya yukarı çıktım. İlk önce makyajımı silip dolabın başında ne giyeceğime karar verdim. Siyah pantolonumla siyah bir bustiyer giydim. Kırmızı çantamla kırmızı rujumu kombin yaparak eyeliener'ımı da eksik etmedim.
+Nerde kaldın ya hadi çıkalım
-Tamam
+Gitmek istediğin bir yer var mı?
-Henüz buraların yabancısıyım
+O zaman yürüyüş yapalım
Akşamın karanlığıyla beraber Demir de karanlıktı ama çok çekici duruyordu. Tam bir psikopat tipi vardı. Doğruyu söylemek gerekirse biraz korkuyordum
+Eee anlatmayacak mısın?
-Neyi?
+Okulda olanları
-Şimdi mi soruyorsun?
+Anlamadım
-Boşver
Yürümeye devam ediyorduk. Ve ben yorulmuştum. Bir yerlerde oturmayı teklif etsem acaba kızar mıydı? Yok canım o kadar da öküz olamaz. Neyse Toprak titremeden teklifte bulun. Bu ne ya sanki çıkma teklifi edicem. Neyse tam ben bir şey söylerken:
+ Pamuk şeker sever misin?
-Bayılırım
+Süper bekle o zaman
-Bekliyorum
+Buyrun Küçük Hanım
-Teşekkür ederim Bay'ım
+Afiyet olsun
-Ya ben yoruldum eve gitsek olmaz mı?
+Tamam
Bana pamuk şeker almıştı. Yani pamuk şeker alan biri serseri felan olmaz
+Bu arada okulun ilk günü söylediklerime sinir oldun sanırım
-Malesef
+Ben söylediklerimle ciddiyim ama
-...
Biz böyle konuşurken eve gelmiştik. Tam eve girerken arkamı dönerek:
+Teşekkür ederim
-Neden?
+Beni biraz da olsa düşücelerimden uzaklaştırdığın için
-Önemli değil
Eve girince Didem beni aradı. Bize gelip bu gece bizde kalmasını söyledim. Kabul etti. Aradan yarım saat geçtikten sonra kapı çaldı
+Hoşgeldin tatlım
-Hoşbuldum canım. Sen dışarı da mıydın?
+Evet Demirle beraberdik
-Nee hemen anlatıyorsun
Başta Ege olmak üzere bütün olan olayları anlattım. Sonra mısır patlatıp film izledik. Baya bi sohbet etmiştik. Saate baktığımda 05:15'di. Zaten Didem'inde benim de uykum gelmişti beraber uyuduk.
