Uzun süren yolculuğun ardından sonunda Ankara'ya gelmiştik. Yorgun olduğum için hemen duş alıp hemen uyudum. Sabah sinir bozucu alarmın sesi ile uyandım. Bugün yeni okula başlayacaktım. Hemen dolabımın önüne geçip dolabı kurcalamaya başladım. Siyah şortumla turuncu renk bir tişört giydim. Turuncu rengine gerçekten bayılıyordum. Rimel ve ince eyeliner sürüp çantamı alıp evden çıktım. Okulu sora sora sonunda buldum. Eski okulum kadar lüks olmasa da idare eder bir okula benziyordu dışı. Nefes alıp alıp okulun içine doğru ilerlemeye başladım. Şimdiden Eski ortamı özledim. Ben bu yeni hayata nasıl alışacaktım? Zordu ve ben bunun farkındayım ama asla pes etmeyecektim. İnsanlar sevimli ve sempatik görünüyordu. Ama hiç kimse göründüğü gibi değildir. Ben bunları düşünürken müdürün odasının önünde buldum kendimi. Burayı bulmak düşündüğümden de kolay olmuştu. İçimden üçe kadar sayıp kapıyı tıklattım ve hemen arkasından içeri girdim. Koltukta beyaz saçlı ve sempatik bir adam oturuyordu.
+ Şeyy ben yeni öğrenciyim
- Adın ne?
+ Toprak, Toprak Örs
- Sınıfını 10/D
+ Teşekkür ederim Efendim
- Haa bu arada iyi bir aile çocuğuna benziyorsun. Sınıfında ki çakallara dikkat et!!!
+İyi günler EfendimÇakal mı? Ne demeye çalıştı şimdi bu adam? Off off ahh be güzel İzmirim. Şimdi sıra 10/D'yi bulmaktı. Üst kata çıkıp sınıflara baktım ama burda yoktu. Twm merdivenleri inerken sert bir ses tonuyla biri:
+Off yavru ceylana bak sen
-Parçalarlar olum bunu burdaVe kahkaha sesleri. İçimden umarım aklımda ki şey değildir diyerek arkama baktım. Ve lanet olsun bana bakıyorlardı aklımda ki de tam buydu işte. Şimdi ben yavru ceylansam bunlarda müdürün uzak dur dediği çakallar olmalı. Evet Toprak hızlıca uzaklaş burdan.
+ Ah çok özür dilerim
- Önemli değil olur böyle şeylerDüşüncelerimle boğuşurken esmer güzel bir kıza çarpıştım.
+Şeyy 10/D nerde biliyor musun?
- Ahh evet iki kat aşşağıda solda
+ Teşekkür ederim
- Rica ederimEvet Toprak başka çakallarla karşılaşmadan doğru sınıfa!. Çok şükür sınıfı bulmuştum. Sınıfa girmiştim. Herkesin odak noktası ben olmuştum. Sessizce boş bir yer bulup oturmuştum. Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak bu olsa gerek. Sınıfta çakal yok çakal sürüsü var mübarek. Neyse Toprak ilgilenme onlarla derken hoca sınıftan içeri girdi. Girer girmez gözleri gözlerimi buldu.
+Sen yeni öğrenci olmasın
- Evet Efendim
+ Tanıt bakalım kendiniAyağa kalkarak:
" Toprak Örs 16 yaşındayım ve İzmirden geliyorum"
+ İş seyahati sanırım
- EvetArkadan saç ve göz rengiyle beraber olmak üzere her yeri siyah olan yakışıklı biri:
" İzmirin kızlarının güzel olduğunu duydum ama bu kadarını da beklemiyordum dedi." Ve herkes kahkaha atmaya başladı. Sinirden belki kıpkırmızı bile olmuş olabilirdim. Hoca elini masaya vurarak "Demir terbiyeli ol dedi." Adının demir olduğunu öğrendiğim bu itici şahısla iyi anlaşmamız mümkün değil gibiydi. Neyseki yorucu geçen okuldan sonra eve geldim. Ve evde her zamanki gibi kimse yoktu. Çantamı odama koyup soluğu banyo da aldım. Soğuk duştan sonra uyuya kalmıştım...