Giriş

72 16 8
                                    

Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu. Terk edilmesine ağlayamayan Alya, bulutların kendisine yardım ettiğini düşündü bir an. Ağlayamadı, çünkü buna hakkı yoktu. Ağlamak yerine kendisine sövmeyi bile düşünmüştü. Bunca zaman nasılda güvenmişti Koray'a? O istese canını verirdi, "iyi ki istemedi." diye geçirdi aklından. Çok pişmandı. Sevdiği adam, sövdüğü adam haline gelmişti. Evrim teorisi gerçek olmalıydı.

Yağmuru hissederek evine doğru gidiyordu Alya. Evin yolunu bulabileceğinden şüpheliydi. Koray'la tanıştığından beri, ilk defa eve yalnız geliyordu. Koray onu hiç yalnız bırakmamıştı. Bırakmayacaktı, bıraktı. Şimdi yalnızdı ve bundan sonra yalnız kalacaktı. Belkide hep yalnızdı, sadece fark edememişti.

O gece terk edilmişti Alya. Vicdansızca, umarsızca terk edilmişti. Canından çok sevdiği adama sürpriz yapmak için işine gitmişti ve canından çok sevdiği arkadaşıyla yakalamıştı. Sonunda canından çok yandı, canının dayanabileceğinden fazlasını hissetti. 

Ağlayarak çıkışa koştuğunda kolundan tuttu Koray; "Onun bir suçu yok..." demişti "tüm suç benim." Bu neyi değiştirirdi? Aldatılmıştı, bunun yanında tüm kelimeler anlamsızdı. Çekti kolunu ve yürümeye başladı. Tam kapıdan çıkarken, arkadan Koray seslendi; "Zaten seninle ayrılmak zorundaydık, ailem seni istemiyordu. Senden hoşlanmıştım ama bunu bahane olarak görme. Sadece ayrılmak zorundayız, aldatıldığını düşünme." Arkasını döndü ve Koray'a yaklaştı. Koray'ın yüzünü avucunun içine aldı. "Yapma Alya, zorlaştırma." dedi. Alya hafif gülümsedi ve sonra, sert bir şekilde tokat attı Koray'a. Sonra ağlayarak uzaklaştı oradan.

Şimdi yalnız başınaydı, yolda yürümekte zorlanıyordu. Anılarını geçirdi aklından. Koray'la birlikteydi hepsinde ama tek başına yaşamıştı o mutluluğu. Belkide hiç sevilmemişti, belkide hiç sahip olamadığı birini kaybetmişti. Belkide boşuna ağlıyordu Alya. Onun olmayan birini nasıl kaybedebilirdi? Bu çok saçmaydı. 6 aydır beraber olduğu kişi, aslında hiç onunla olmamıştı. Bunu aklından bile geçirmek, olağanüstü şekilde canını yakıyordu Alya'nın. Daha fazla dayanamadı. Sonunda karanlığın içine bıraktı kendini. Koray'ın yanında mavinin en güzel tonlarını yaşayan Alya, artık mavinin siyah tonuydu. Artık karanlıktı ve kurtarılmak istemiyordu. Belkide kendisini siyahtan kurtaran Koray, hiç kurtarmamalıydı. Hep siyah kalmalıydı Alya, hiç mavi olmamalıydı...

Peki ya şimdi ne olacaktı? Bu siyahın içinde ona kim yardım edecekti? Yoksa yalnız mı kalacaktı? Eski günleri şimdi Alya'yı bekliyordu. Artık tekti, buna alışmak zorundaydı...

---------------------------------

ARKADAŞLAR GİRİŞ BÖLÜMÜ OLDUĞU İÇİN KISA YAZDIM. OKUYUCU ARTTIKÇA VE VOTE SAYISI ÇOK OLURSA YENİ BÖLÜM SERİ VE UZUN GELECEK.  AYRICA YORUMLARINIZI BEKLİYORUM :)

Mavinin Siyah TonuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin