(BÖLÜM 1)

10 2 0
                                    

Lanet olsun !! Yine ağlayarak uyumak zorumda mıyım ben.Bıktım artık ,babam yine yasaklar koymaya başladı.Yaşıtlarım orada burada gezerken,kız kıza alışveriş yaparken ,sinemalara giderken neden ben hep evde oturmak zorundayım ki.

BABAM... Aslında severdim,kahramanımdı küçükken ,ama şimdi her şeyin o kadar farkındayım ki .Büyüdükçe bize yaşattıklarının daha çok farkına varıyorum...Çabuk büyümüştüm ben. Çocuk olmadan genç kız oluverdim çabucak.17 yaşındayım ve hala bitmiyor bana,anneme kardeşlerime kötü davranışları bitmiyor...

-----------

Sabah olmuş.Ağlayarak uyuduğum için başım ağrıyordu.Annem kahvaltıyı hazırlamış.Teker teker kardeşlerimi uyandırarak oturduk sofraya.Ben sessizce çayımı yudumlarken babam ''akşama misafirimiz var. ona göre iyi hazırlık yapın ''dedi.Annem kim diye sorsa da duymamazlıktan geldi.Yine her zamanki gibi.

Neyse kahvaltı bitti,biz bulaşıkları yıkadık,evleri toparladık,sildik,süpürdük,yemek yaptık .Akşama hazırdık yani.Akşam babam geldi her şey normal gibiydi...yemeğimizi yedik ,üzerimizi değiştirdik ve misafirleri beklemeye başladık....

****

Diğer tarafta Aksoy ailesinde de hazırlıklar başlamıştı.Babası Hakan bey ne kadar da büyük oğlunun önce evlenmesini istese de başına gelenlerden sonra ısrar etmemişti.Küçük oğlu işine düzenli gider babasının ve annesinin her sözünü dinlerdi.Başarılı bir şekilde okulunu bitirmiş.Şimdi de artık kendi ailesini kurmak istemişti.Hakan bey de oğlunun isteğini geri çevirmemiş,şu an iş yapmak ta olduğu ortağı Ali beyin kızını oğlu için münasip görmüştü.Eşi Aynur hanım ne kadar da bu aile ile evliliği onaylamasa da eşi hakan bey için o da kabul etmiş sessiz kalmıştı. 

Bora akşam için en heyecanlı olandı belki de  ... O aşka inanmazdı .Ailesini de mutlu etmek için iyi aile kızı ,terbiyeli,saygılı bir kızla evlenip o da kendi ailesini kurmak istiyordu.

Yiğit ailenin ilk çocuğu... başına gelen olaydan sonra kadınlardan nefret etmiştir. Hiçbirinin gözünde artık bir değeri kalmamıştır. Tabi ki kardeşi Eylül ve annesi Aynur hanım hariç. Yiğit sert duruşlu,iş kolik bir adamdır.Sabah erkenden yine işe gideceğinde annesi Aynur hanım akşama Bora için kız istemeye gideceklerini onun için işten erken gelmesini söyledi oğluna.Yiğit tamam dese de saçma bulmuştu kardeşinin bu evlilik merakını...

Eylül evin bir tanecik  kızı... Bütün boş vakitlerin de magazin ve moda dergileriyle ilgilenen genellikle hep arkadaşlarıyla orada burada takılan neşeli bir kızdır. Şu an da eğitimi için Amerika da dır.

Akşam herkes hazırlanmış.Güler ailesinin evinin yolunu tutmuştu..

******

Zilin çalmasıyla odamdan çıkıp kapıya doğru ilerledim.Annem kapıyı açtığında babam da yanımıza gelmişti bile.Karşımda güler yüzlü babamdan belki beş yaş daha büyük takım elbiseli bir adam duruyordu.Yanında da gayet şık giyindiği her halinden belli bir bayan. Biz hoş geldin deyip geçmeleri için kenarı çekilmiştik .Babamla birlikte onlar salona geçerken arkadan takım elbise elinde çiçek ve çikolata....

Ne inanmıyorum.. Yoksa düşündüğüm,babam bunu yapmış olabilir miydi kızını hiç tanımadığı, sevmediği birine verir miydi. 

Ayakkabılarını çıkartıp,elinde ki çiçek ve çikolatayı bana verdi.Ve sessizce ''merhaba '' deyip içeri geçmişti.Ne yani bu muydu benim evleneceğim adam ...gözlerim dolmuştu.Ağlamamak için zor tuttum kendimi.Ve sonra..  

Onun arkasında, inanmıyorum bu adam ne kadar yakışıklıydı böyle...Takım elbisesinin içine giydiği siyah gömlek onun sert imajına ayrı bir hava katmıştı. Sonra kafasını kaldırıp bana baktı ,gözlerimin içine. Dünya durdu o an benim için, ilk görüşte aşk mıydı ki bu ...Bir yandan karnımda ki kelebekler bir yandan kafamda ki düşünceler ... sanki hepsi  aynı anda suikast kurmuştu bana.

Herkes içeri geçtiğinde isimlerini öğrendiğin Hakan beyin ve Aynur hanımın elini öpmüş, Bora ve Yiğit in de elini sıkıp selamlamıştım.Yerime oturduğumda büyükler kendi aralarında sohbete başlamıştı.Bora ara sıra bana kaçamak bakışlar atıyor ama ben pek umursamıyordum. Benim gözlerim hep yiğit in gözlerini gidiyordu. Yiğit ise dalmış bir şekilde boşluğa bakıyordu. Sonra birden kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Ah ! yakalanmıştım ve yine aynı duygular...

Annemin işaretiyle kahveleri yaptım.Ve dağıtıp yerime geçtim.Hakan bey kahvesinden bir yudum alıp söze başladı.''Allah'ın emri,peygamberin kavliyle kızınız Selin'i,oğlumuz Bora'ya istiyoruz.'' dedi.Babam gülümseyip ''verdim gitti,hayırlı olsun '' dedi. Babam bana sormadı. Bunca yıllık babam kızının fikirlerini önemsemedi.... ağlamayacağım....kendimi zor tutuyorum.

Annem''hadi kızım el öpün ''dedi. Ben ve Bora el öptük. Bora ve Yiğit sarıldı.  Ama Yiğit'inde morali bozulmuştu. Nedenini anlamamıştım.

Misafirler gitti. Ve ben direk odama geçtim. Üzerimi  değiştirdim.Yatağa uzandım..

Bu neydi şimdi ? aşık mı olmuştum ben... Ama niye acı çekiyorum ki . Ben aşık olmayı iyi bir şey sanırdım . Kalbim niye bu kadar acıyor.Şimdi ne olacaktı...?? evleneceğim adamın abisine aşık olmuştum. 

Beni zor günler bekliyor...

Sonuna kadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin