Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum çingularım...
Hikayeyi devam ettirmek istiyorum ama okunmuyor sanırsam :(
Üzülüyorum amaa^^
Okuyup yorumlar yaparsanız çok mutlu olurum >.<
Hikayesi beğenilmeyen ben'in dramı ile karşısınızdaydım, çekiliyorum ^^
Okuduğunuz ve dertlerimi dinlediğiniz için teşekkürler +.+KEYİFLİ OKUMALAR...
Sehun başına toplanan kalabalığı görünce dişlerini sıktı. Birkaç yıldır yalnızca annesiyle yaşıyor, onunla gülüyor ve geceleri yalnız başına ağlıyordu. Her geçen gün bunları da yapmadığını fark ediyordu aslında. Gitgide hissizleştiğinin farkındaydı ve bundan rahatsızlık duymuyordu.
Geçici ve boş dünyada insanlar neden bir de geçici hisleri kendilerine yük ediyorlardı ki? Sehun diğerlerinden farklı olduğunu biliyordu ve daha zeki olduğunu. Boş hayallere ve duygulara kendini kaptırmayacak kadar zeki...Ancak dakikalar önce girdiği bu küçücük evde 12 kişinin yaşayacak olması imkansız değil miydi? Birinin bu kabustan acilen uyanması gerekiyordu. Tahmin edin, kimin?
Öne atılan esmer çocuğa bakarak 'birilerinin cesareti varmış.' diye düşündü. Şimdi kavga ederse kapı dışarı edilirdi ve bam! Bu kabusta bitmiş olurdu. Kavga hayalleri kurarken Sehun, aralarına giren çocuğa baktı. Kocaman gözleri ve kalp şeklinde dudakları vardı. Gerçekten bir baykuşa benziyordu! Sehun, ikiliyi izlerken birbirlerine nasıl baktıklarını görmüştü. Merak mı ettiniz? Tıpkı... Tıpkı aşık gibi bakıyorlardı birbirlerine ve esmer olan saniyesinde sakinleşmişti. Hay lanet!
Daha sonra duyduğu cümleyi algılamaya çalıştı Sehun. İnanmak istemediği için de etrafına bakınmaya başlamıştı. Luhan diye birinin odası tek kalan oda mı demişlerdi. Hadi canım! Sehun hem başkasının kullandığı odaya girecekti hem de onunla kalacaktı, öyle mi? Rüyanızda görürsünüz diyeceğim ama o, olsa olsa kabus olur.
" - Ne?" Ona kapıyı açan kişinin korkakça sorduğu soruyla Sehun da o tarafa dönmüştü. O kadar masum ve saf görünüyordu ki... Bu Sehun'da kusma isteği uyandırdı. Bu dünyada kimsenin böyle masum kalamayacağına emindi. Oysa bu karşısındaki kişi nasıl da rol yapıyordu! Şaşkınlıkla açılmış gözleri baykuşunkiler kadar olmasa da büyüktü ve buna tezat oluşturacak kadar küçük burnu kızarmıştı, oldukça tatlı diye geçirdi içinden. Ve... Ve o öpülesi dudakları titrerken...
Sehun bakışlarını aniden başka taraflara çekme ihtiyacı hissetti. Az önce o dudakları öpmek mi istemişti yani! Onun yerine saatlerce şu tavanı izlemeye razıydı. Hatta kafasını duvarlara sürtse daha iyiydi. Sevinin! Sehun deliriyor.
Gözlerini o masum görünen gözlerden ayırmak istese de yapamadı ve içinden "Lütfen Luhan olma, sen Luhan olma!" diye geçirirken, sordu.
" - Luhan kim? "
Sehun, korktuğu şeyin başına geldiğini çok geçmeden anlamıştı. Nasıl mı? Kendi dahil herkesin gözü o küçük geyiğe çevrilmişti. An itibari ile yeni tanıştığı Luhan'a.
" B- benim." Ürkekçe cevaplayan Luhan, Sehun'un yüzünden gelip geçen şaşkınlık ifadesini yakalamıştı.
Sehun neden böyle garip hissettiğini bilmiyordu. Bu yanlıştı. Bu hisler o aptalların yasak elmayı yemesi gibi bir şeydi. Sehun hayatının babası gibi kısa olacağından emindi. O kimseyi sevemezdi. Bunları neden kendisine hatırlatma gereği duyduğunu da bilmiyordu ama o, Oh Sehun'du. Buradaki işi bir ay sonra bitecekti ve annesinin yanına geri dönecekti.
Derin nefesler alarak konuştu Sehun.
" - Adın her neyse, ben başkasıyla aynı odayı kullanmam."
" - Ne yapmamızı önerirsiniz?" alay dolu, kalın sesi işittiğinde uzun boylu çocuğa döndü Sehun. Uzun olan yanındaki kısa boylu çocuğun belindeki kolunu çekmeden konuşmuştu ve Sehun bakışlarını parmaklarından onun yüzüne doğru çekti. Etrafına göz gezdirdiğinde her birinin yanındakiyle çok yakın olduğunu gördü. Özellikle boyları aynı gibi görünen iki sarışının birbirlerine neden " hemen burada sevişebiliriz" bakışları atmasının sebebini öğrenmek istemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll Make You Mine
FanficSehun, yapayalnız olduğu hayatında bir anda 11 arkadaşa sahip oluyor. Ancak yalnızlığa alışkın olan Sehun için bu sevineceği bir durum değil. Buz tutmuş kalbini yakan bir aşk bulabilecek mi? Onu çok sevdiği yalnızlıktan çekip alabilecek biri var mı...