Bir Mafyanın Tutsağı (DEVAM ETMEYECEK)

Yeni Sürtük Sevgilisi Mi?!

"Eee yeni yardımcılar nasıl Tuğrul inşallah yine saçma sapan insanlar değillerdir!" dedi imalı imalı. Kim olabilir? Tuğrul Beyin annesi! Kıymet Annenin halası hastalanmış hastaneye gitti. Anna da karnı ağrıdığı için erkenden odasına çekildi. (Kız durumları)

"İyiler anne sen merak etme şu salak oğlunu adam et yeter!" Tuğrul Bey Burak'a aşırı kızgındı. Nedenini tahmin ediyosunuzdur. Burak hatasını bildiği için o olaydan beri hiç konuşmamış ve kafasını doğru düzgün yerden kaldırmamıştı. Arada bi yanına gidip 'İyimisin?' desem de cevap alamamıştım.

"Aaa ne yaptı ki benim aslan oğlumm!" bu halleri yüzümü buruşturmamı sağladı. 

Tuğrul Bey "O hatasını biliyo" diyip konuyu kapattı.

"Eee kızım senin işler nasıl gidiyo yardımcılarla aran nasıl?" Tuğrul Beyin babası pek konuşmazdı o yüzden şaşırmıştım.

"İyi efendim beni düşündüğünüz için teşekkürler" 

"Aaa kızım sende artık bu evin bireyi sayılırsın" şu Tuğrul Beyin annesinin imaları sinirimi bozmaya başlamıştı. Acaba hangi Kurtuluş (Kurtuluş Mafya ailesinin soyadı) erkeğini bana layık gördü hanımefendi!

Zaten son zamanlarda Tuğrul Beyle aramız bi garip bana çok soğuk davranıyo. Beni gördüğünde ilk önce dalıp gidiyor sonra da sinirli sinirli bakıp başka yöne dönüyor. Geçen gün koridorda karşılaştık. Su içmeye kalkmıştım. Gece olduğu için pijamalarımlaydım ve hava sıcak olduğu için şort ile askılı pijama giymiştim. Beni görünce çok kızdı. Sırf onun için bi ton fırça attı.

Sonunda yemeklerini bitirdiler. Benim iştahım olmadığı için sadece su içmiştim. Toplamaya başladım. Burak da bana yardım etti. Sanırım annesi zorladı. 

"Burak artık normale döner misin?! Bune ya artık kafan eğik ve sus pus mu olacaksın!"

"Belki."

Bu cevabına çok kızmıştım. Beni geçiştirmesi hiç hoş değildi. Sapık olabilir ama kısa sürede de olsa arkadaş olmuştuk. Mutfağı hızla topladım ve içeri geçtim. Kurtuluş Mafya Ailesi koyu bi sohbet içerisindeydi. 

"Pardon Tuğrul BEY rahatsızlık veriyorum biraz konuşabilir miyiz?"

Bana döndü kaşları kalktı. Başıyla onayladıktan sonra merdivenlerden çıkıp çalışma odasına girdim. Kollarımı bağlayıp bekledim. Yavaş adımlarla gelerek içeri girdi.

"Efendim?"

"Saygısızlık etmek istemem ama.. Bi dakika ya ederim arkadaş ben sizin çalışanınız değilim ki! Bana bak o çocuğu nasıl üzdüysen öyle telafi et.! Suçlu olabilir ama Anna ve ben affettim sana ne oluyo? Onun üzülmesini istemem!"

Bu konuşmama şaşırmış olacak ki öylece baktı. Cevap vermesini beklemeden çıkacaktım ki parmakları kolumu sertçe kavradı. Yüzüne baktığımda artık eskisi kadar özgüven sahibi değildim. Bayaa sinirlenmişti.

"Bana bak bu evde kalıyosan benim sözüm geçer! Ve haberin olsun ben kimseden özür dilemem!"

Sesimin titrek çıkmamasını özen göstererek özgüvenle 

"Niyeymiş o?! Olacak efendim. Bu kadar egolu olma!"

"Ben egolu da olurum özgüvenli de! Ama bi sorun var ki sende ikisi de yok olamaz da eminim bu konuşmayı yapmak için bile kaç kez tereddüt etmişsindir ve etmelisin de aksi takdirde deli olman gerekir!"

"Belki de öyleyimdir!."

Hızla elinden kurtulup aşağı indim ve izin isteyerek yukarı çıktım tam odama girecekken çalışma odasında kırılma sesleri yükseldi. Valla psikopat bu herif! Kapımı sertçe kapattım.

-

"Muck muck muck muck"

"Napıyonuz bu nasıl bi evdir ya! Bi taciz edilmediğim kaldı!"

Tek gözümü araladım gördüğüm manzara sırıtmama neden oldu. Ece Burak'ın ceketlerinden birini giymiş ve sevimliliğiyle bana bakıyor. Kahkahalar atarak doğruldum.

"Benim bitanem gelmiş mi? Hadi kalk ta hazırlanayım" üstümden kalktı ve bende odamdaki banyoya girdim. Kısa bi duş alıp banyoya getirdiğim spor elbiseyi giydim saçlarımı balık sırtı ördüm. Çıktım ve Eceyi alıp aşağı indim. Onu Anna ve Kıymet Anne ile tanıştırmalıyım. 

"Evet ahali bu Ece, Ece bu güzeller de Kıymet Anne ve Anna"

Eceyi görür görmez yanaklarını mıncırıp öpmeye başladılar. Ecenin keyfi de yerinde tabi beni seven yok amaa! Sabah atarımı da yaptım. Hep birlikte kahvaltı hazırlamaya başladık.

Burak uykulu gözlerle aşağı inince kıkırdamadan duramadım. Tabi bu uykulu hali Ecenin ceketini giymiş olduğunu görmesiyle son buldu.

"Ece sen benim ceketimi mi giydin LAN!" evet çocuğa kötü örnek olması umurunda değil hep böyle lanlu lunlu konuşuyor.

"Evet LAN!" Eceyle kıkırdadık ve sonra Burak Eceyi evde kovaladı.

"Burak? Burak? Burak! BURAKK! Gel lan buraya!"

Sonunda gelebildi.

"Ofondom yoo!" Neden böyle konuşuyo? Çünkü ağzında salatalık var.

Yüzümü buruşturdum. "Tuğrul Bey nerde?" 

Piç smile yaparak "Erken çıkacaktı. Ne oldu merak mı ettin?

"Yo ne merak etcem sordum" diyerek geçiştirdim. Burak da omuz silkti. 

Sonunda kahvaltımızı ettik. Burak randuvusu olduğu için gitti. Hala ergenlikten çıkamamış kazma. Bizde evi temizleyip oturduk. Saat 2 olduğu için televizyona sardık. Kıymet Anne odasına dinlenmeye gitti. Ece de odasında oyuna tutulup bizi unuttu. Bizde koyu bi sohbete tutulduk.

-

Bugün sohbete tutulup geç kaldığımız için akşam yemeği hazırlayamadık. Şansımıza Kurtluş ailesinin ergen kızı gelmişti. Nedense bana sinirle bakıyordu. Kız daha 15 yaşında gelmiş bana atar yapıyo bende onunla ilgilenmeyerek bozuntuya vermedim. Konuştuğu kelimeler 'Bende Aslı' 'İYİ' 'sağol' '15' fark etmişsinizdir ki ilk konuşan hep ben oldum.

Sıkıcı akşam sona erdiğinde Tuğrul Bey Aslıyı bırakmak için ayağa kalktı. Ve Aslı yüzümü ateş gibi yakan o soruyu sordu.

"Anlamadım sanmayın anlaşılan ağbimin yeni sürtük sevgilisi sensin AHUCUĞUM!"

Medya=Aslı

Yazım hataları varsa üzgünüm.