Yıl 2002. Aylardan Eylül. 9.gün. Hastaneden gelen bir bebek ağlaması daha ve kızınız diyen hemşirenin sesi... Küçük İdil'in daha başından buraya gelmek istemediğini söyleyen haykırışları...
Hiç bilmediğim bir hikaye nasıl anlatılır bilmiyorum. O yüzden bu günden 5 yıl sonraya gidiyoruz. Tamam hala hatırlamadığım birsürü şey var ama yinede...Yazarın gözünden:
Üstümde lacivert eşofmanlarım ve fıstık yeşili tişörtümle birlikte okulun kapısından içeri girdim iki bina ortasında bir bahçe olan okulum gözüme çok büyük görünmüştü. Annem beni A blok binasının ilk katında rengarenk masalar, oyuncak ev, legolar, pazıllar la dolu sınıfıma bıraktı ve öğretmenimle tanıştıktan kısa bir süre sonra ayrıldı. Ben mi ? Bense yeni sınıf arkadaşlarıma bakıyordum. Kim bu embesil suratlılar der gibi. O zamanlar bilirmiydim bu kişilerin hayatımdaki en değerli insanlar olacağını ? Oyun günleri, ders olmayan dersler derken gelmiştik eylül ayının dokuzuncu gününe... Sınıf arkadaşım İdil'in doğum günü. Masalar birleştirilmişti onu hatırlıyorum (evet sadece masalar aklımda, masalar, masalar çok önemli çünkü.) Ayrıca ya pasta, ya tabaklar, yada ikisi birden Disney masal karakteri Küçük Denizkızı Ariel ile süslenmişti. Hediye almışmıydım almamışmıydım o bile aklımda değil. Doğum günü yapmıştık, pasta yemiştik. Kısacası "Ahtapotlar" sınıfı için güzel bir gün olmuştu. İlk yıl güzel geçiyordu hepimiz için. Bebek evinde pasta yapıyorduk, her cuma oyuncaklarla oynuyorduk, resim çiziyoduk derken sömestır tatili gelip çatmıştı. Sömestır tatili bittikten sonra sınıfımıza yeni bir üye katılacaktı. Eminimki hepimiz onu hatırlıyoruzdur; Canberk. Sınıfın kabusu belki daha doğru bir tabir olabilir. Canberk öğretmene makas fırlattı, yemekhanede ekmekleri saçtı, bebek evimizi devirdi falan derken sene sonu gelmisti artık ayrılıyorduk ve karsımızda yaz tatili vardı hepimiz seneye 1.sınıf olucağımız için kendimizi önemli hissediyorduk. Oysaki şuan 1lere bakıp "bebeler" dediğimiz zamanlar oluyor...(Multimedya 7.aınıftan ama olsun...)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herbibokum
RandomDoğum Günün Kutlu Olsun Canım Benim Not: okunması gereken bir kitap değildir. Okuması gerek bir kişi vardır ve o kişi kendini bilmektedir.