İzmir'in icinde gidiyorum. Ah nasil seviyorum bu sehri anlatamam.
Boyle sanki ozgurlugun sehri gibi geliyor.
Denizi izlemek, ya da cevrenin aydin ve sıcak insanlarla cevrili olmasi... ne guzel hissettiriyordur.
Keske ben de yasasam burada... Ne guzel hem yazin tatile gitme derdi de yok. Git Karaburun'a, sur sefani.
Valla cok ozeniyorum cok.
Bazen Istanbul'a da ozeniyorum. Ulkenin en tarihi yerinde yasayan insanlara ozeniyorum. Hangi grup nereye gelirse gelsin konserlerine gitme sansi olan insanlara ozeniyorum. Kultur basknetinde yasayan insanlara ozeniyorum.
Sonra Ankara'yi dusunuyorum, denizi yok, tarihi kabarik degil falan filan... Ama dusununce de ulkenin kalbi burasi. Burayi da cok seviyorum anladigim uzere.
Boyle dusununce bir gulumseme yayiliyor yuzume.
Nerede olursaniz olun, bazen orasi ne kadar guzel, burasi ne kadar huzurlu demeden once kendi mutlulugunuzdan emin olun.
Sadece kucuk bir tavsiye, benden tavsiye almak zorunda degilsiniz elbette...
Neyse, gorusuruk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlük?
RandomBu Günlüğün ilk sayfasi. Bu sayfaya normal insanlar ozlu soz yazarlar ama ben normal degilim. O nedenle sadece bir heşteg koyuyorum, (teknoloji bagimliliginin yan etkisi.) #selamolsunsizegunlukokuyansinsivarliklar