Yine her zaman ki gibi güne sıkıcı başlamıştım.Yine aynı kahvaltı yine aynı kıyafet yine aynı okul ve yine aynada çirkin gözüken ben.
"Hadi Clara ! Çayın soğuyacak."
"Tamam anne ! Geliyorum."
Aşağıya indiğimde babam yoktu .Anneme şaşırarak sormuştum;
"Ooo... Bu sefer kahvaltıya geç kalan ben değil , kral olmuş."
"Dün gece çok çalışmış ve internetten yaşanmış olayları filan araştırmış.Biliyorsun,baban bir yazar."
İç çekerek "Evet...o bir yazar."
"Neden böyle dedin Clara? "
"Bak anne babam çok başarılı bir yazar ve sende çok iyi bir gazetecisin.Ama bir kere de olsa gazetede kadınları küçümsememeyi yazsan ve göstersen çok sevinirim.Babamdan zaten birşey istemiyorum.Çünkü o feministlikle ilgili asla bir kitap yazmaz.Çünkü o bir erkek.Zaten sende bunu gerçekleştiremezsin çünkü sen kadın haklarıyla fazla ilgilenmiyorsun."
Annem domatesleri kesmeyi bırakıp bana döndü ve benimle konuşmaya başladı.Hem kızmış,hem de üzgün görünüyordu.
"Bak Clara ben bir kadınım ve kadın haklarını her zaman destekleyip koruyorum.Ama sen feministliği çok yanlış anlamışsın.Feministsin diye bir erkek arkadaşın ya da bir eşin olmayacak diye bir kaide yok.Feminist olup eşi olan bir sürü insan var.Bunlara örnek olarak en iyi Beyoncé var ve evli.Çocuğu bile var ve o feministliği en iyi şekilde anlatan bir kadın.Bence onu örnek alarak feminist ol."
Anneme ne diyeceğimi düşünürken babam merdivenlerden iniyordu.Babam mutlu ve neşeli bir şekilde "Günaydın Güzel Ailem!" demişti.Babam genelde bize böyle günaydın demezdi hemen sordum
"Sana da günaydın baba da... Ne bu sevinç?" Annem de arkadan "Aynen Michael ...Ne bu sevinç?"
Babam rahatlamış bir şekilde anlatmaya başladı " İnternetten yaşanmış bir olay bulmama gerek kalmadı.Çünkü karakola gidip yaşanmış olayların belgelerini aldım.Sonuçta onlar gerçekten de yaşanmış bir olay.Doğru değil mi?Hem internettekilerin de doğru olup olmadığı belli değil."
Annem bir stresten arınmış gibi konuşmuştu. "Bence de sevgilim.En iyisini yapmışsın."
Onlar konuşurken ben oturup kahvaltımı etmiştim ve saatime bakıp aceleyle kapıyı açtım.Annem arkadan şaşkınlıkla bana bakıp sordu. "Clara ! Nereye gidiyorsun ? Ne bu acelen!?"
"Nereye olacak anne tabi ki de okula."
Babam arkadan gülerek bana cevap verdi ."Sen saatin kaç olduğunu biliyor musun?"
"Evet...Saat onu beş geçiyor ve ben okula geç kaldım."
Annem gülerek "Saat daha yeni dokuz oldu Clara ... Senin galiba saatin bozulmuş."
Rahatlayarak bir iç çektim "Ah tanrım...Çok korkmuştum..."
"Pazartesileri hep böyle olur ."
Annem ve babam bana gülüyorlardı ve bende sandalyeye rahat bir şekilde oturarak tabaktaki tarım kalan tostumu yedim.Annem kahvaltısını yerken bana bakarak soru sordu. Bu soru beni şaşırtmıştı .Çünkü annem bana böyle sorular sormazdı."Bu akşam arkadaşlarınla dışarı çıkmak ister misin ?"
"Bilmem...Ben bizim kızlarla konuşurum...da... Neden böyle bir soru sordun ? "
Annem bir kaç saniye sessiz kaldı ve babam elini yıkamak için tuvalete gittiğinde annem sessizce konuşmaya başladı.
"Bugün babanla evlilik yıl dönümümüz.Bu yüzden ona bir sürpriz yapacağım."
Anneme cilveli cilveli bakarak "Hmm...bence sen başka şeyler peşindesin...bilmem anladın mı... "
"Clara ! Kapa çeneni... Duyacak!"
"Tamam tamam...ben bugün Emily ile takılırım.."
O sırada babam merdivenlerden indi ve ben hemen çantamı alıp okula gittim "Görüşürüz Millet!"
"Görüşürüz..."
Okula doğru yürürken birden karşıma Emily çıktı.
"Selam!"
"Aaa!...Emily!..Korkuttun beni!""Şey..üzgünüm....Neyse bugün senle ve Jade ile bara gidiyoruz! Sakın hayır deme çünkü hayır derse-"
"Tamam.Gidelim..""Emily şaşırmıştı.Şaşırması normaldi.Çünkü ben eğlence yerlerine nadiren giderdim ."
"Uh..pekala..bunu beklemiyordum."
"Biliyorum."
"Tamam o zaman ... Kıyafetlerini ne zaman alcan?"
"Kıyafet mi? Ben böyle gelmeyi planlıyordum."
"Saçmalama.Bara böyle mi gideceksin ? Yakışıklı erkeklerin yanında böyle mi gözükeceksin? O zaman hiç gelme Clara."
"Uh...tamam...şey...okul çıkışı eve beraber geliriz sen seçersin."
"Tamamdır."
Konuşma bittiğinde okula varmıştık.Yine sıkıcı bir ders görecektik.Matematik.Hangi üniversite matematik dersi görür ki? Tabi tıp fakültesi seçen bir kızın bunu sorması saçma oldu.
7 Saat Sonra...
"Emily hadi gidelim ."
"Tamam da..sen neden bu kadar heveslisin? Hoşlandığın biri mi var yoksa?"
"Emily ! Sen ne saçmalıyorsun biliyorsun ben bir FEMİNİST'İM ve sen devamını biliyorsun!"
"Tamam asi kız .sakin ol Sakin...Sen doktor olunca erkek hastalarını ameliyatla öldürürsün."
"O kadar da değil.Bak Emily ben erkeklere karşı gelen biri değilim biliyorsun erkek arkadaşlarım var Michael gibi.Ama onlardan birazcık olsa da nefret ediyorum .Nedeni ise bazılarının kadınları küçük görmesi.Anladın mı?"
"Ama bazıları..Hepsi değil.Bunu sen dedin."
"Evet...bazıları...hepsi değil....ama onlar bizim karşımıza çıkmayacak Emily."
"Ya çıkarsa ?"
"Çıkarsa o zaman bakarız "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senle Baksam Gökyüzüne
RomanceBir Feminist kız sizce ne kadar çok aşık olabilir? Ya da bir erkeğe ne kadar bağlanabilir? Ya da ruh ikizini nasıl bulabilir? Ya da; Bunlardan daha fazlasını yaşayabilir mi?