Believe Me Or Not

2.Bölüm WELCOME TO AMERİKA

Uçağa bindim ve önümdeki insanların bir an önce geçmesini bekledim. Önümdekiler yerlerine geçince bende koltuk numaramı arıyordum, bulmuştum işte 15-A hemen yerime geçtim ufak çantamı yanıma aldım okumak için kitabımı almıştım sonuçta uzun bir yolculuktu ama kitap okumaktan sıkılsam bile önümdeki televizyonlar ile oyunlar filmeler izleyebilirdim. Herkes yerini almıştı bende artık sabırsızlıkla uçağın kalkmasını bekliyordum bütün mutluluğumun bittiği an bi şoka girmiştim dediğime inanmayacaksınız ama yanıma çarpıştığım çocuk oturmuştu hemen yaklaşan hostese yerimi değiştirmesini söylemişti hostes:
- Neden efendim bir sorun mu oldu ?
Ashley:
- Evet. Ben yanımda bir odunla yaklaşık 12 saatlik bir yolculuk yapmak istemiyorum demiştim.
Çocuk bana dönerek:
- Bende sana çok bayılmıyordum dedi .
Hostes:
- Maalesef efendim uçakta hiç boş yer kalmadı.
Ashley:
- Neyse tamam yinede teşekkürler.
Hostes:
- Eğer isterseniz sizi pilotun yanında misafir edebilirim.
Ashley:
- Yok hayır teklifiniz için teşekkürler ama 12 saat için bu hiç mümkün değil.
Yerime oturdum ve pilot kemerleri bağlamamızı söyledi ve ikaz ışıkları yandı.
Çocuk:
- Bana odun dedin farkında mısın?
Ashley:
- Evet değil misin!
Çocuk:
- Değilim. Bide çocuk demesen benim bir adım var.
Ashley:
- Tamam. Ben Ashley
Çocuk:
- Bende Vini tanıştığımıza çok memnun olmasamda ....
Ashley:
-  Sen ne geveliyosun ağzında öyle neyse 
Vini:
- Hiç. Hadi kemerini tak kalkışa geçiyoruz. Bu arada bugün çarpışmamız kötü oldu ama ben böylesine güzel bayana böyle davrandığım için pişmanım tekrar özür dilerim.

Şlaakksss !!! ( Ashley Vini 'ye bir güzel tokat atar. )

Ashley:
- Sen ne biçim konuşuyosun öyle daha birbirimizi tanımadan bir güzel müzel demeler kendine gel biraz.
Vini:
- Tamam be uff sana iltifat edende suç. Neyse güzel değil misin ama ?
Ashley:
- Bak hala konuşuyor.
Bu çocuğa ne olmuştu böyle havaalanında böyle atarlanmalar şimdi sevgi çiçeği !
Aradan 1 saat geçmişti ve hostesler artık yiyecek içecekler dağıtıyorlardı.
Karnımda çok acıkmıştı aslında bir an önce gelmelerini bekledim o sırada kemer ikaz ışıklarıda sönmüştü kemerimi çıkartmıştım. O sırada da hostes bize dağıtmak için yiyeceği verdi daha sonra ise ne içeceğimizi sormuştu ben portakal suyu istemiştim hostesin bana bardağı uzattığını fark etmemiştim önümdeki yiyeceği  açmaya çalışıyordum o sırada bardağı masama koymadı için Vini'ye vermişti tam vini masaya bardağı koyacakken uçak bir anda boşluğun içine girip çıkınca uçak bir anda sarsılmıştı. Vini'nin elindeki içecek üstüme dökülmüştü.
Ashley:
- İnanmıyorum en sevdiğim tişörtümün üstüne döküldü seni sersem dikkat etsene!!
Vini:
- Ashley inan bilerek olmadı böyle olsun istemezdim.
Ashley:
- Neyseki yanıma yedek bir tişört koymuştum. Müsade eder misin lavaboda üstümü değiştirsem.
Vini:
- Müsade senin.
Hemen lavaboya gidip üstümü değiştirmiştim. Aynada kendime baktım çocuğun üstüne çok mu gittim diye düşündüm altı üstü bi tişört sonuçta ama en sevdiğim tişört olunca biraz yüklendim farkındayım 😬
Hemen yerime geçip sandviçle içeceğimi içtim yerken aklımdan çocuktan özür dilemek geçiyordu hostes bitenleri toplamak için geldiğinde ise hemen uzattım. Tam Vini'den özür dileyecektim ki uyuya kalmışım. Uyanınca yarım saatimiz kaldığını fark etmiştim sanırım benle beraber Vini'de uyumuş ama nasıl uyuyorsa bir anda omzuma kafa düştü sonra kaldıramadım uyanır diye hemen hostesten bir onun birde benim için yastık istedim ve başının altına koymuştum sanırım artık uyuyabilecekti bemde vakit geçirmek amacıyla film izledim ve film nasıl sürükleyiciyse filme o kadar dalmışım ki camdan dışarı baktığımda artık amerikaya gelmiştik pilot kemerlerimizi bağlamamızı birazdan iniş yapacağımızı söyledi. Bende hemen kemerimi taktım iniş için masayı falan kapattım. O sırada Vini uyandı ve ona iniş yapacağımızı söyledim o da hemen kemerini taktı ve o anda tekerlekler açıldı ve amerika havaalanına iniş yapmıştık. Welcome To Amerika. Uçak körüğe yanaşırken bende kitabımı toplayıp kendime çeki düzen vermiştim uçak artık yanaşmıştı.Çantamı alıp körüğe yanaşan uçaktan indim ve benimle beraber Vini'de indi hemen telefonumu açtım annemi arayıp uçaktan indiğimi haber verdim. Telefonu çantama koyarken Vini:
- Dikkat ette başka birinin daha üstüne düşme!
Tabiki cevap vermedim ufak bir gülümsemeyle karşılık verdim. O sırada merdivenlerden geçtik pasaport kontrölüne gittik. Amerikaya giriş damgası vurulunca hemen bavullarımı almaya gittim. Bavulumu aldığımda annem aradı ve geldiklerini söyledi o sırada Vini 'de sadece el sallayarak benle vedalaştı. Tam kapıdan çıkacakken güvenlik görevlisi elime paket tutuşturdu bana bırakıldığını söyledim paketi aldım teşekkür ettim ve merakla paketi açtım içinde bir tişört ve kağıt vardı. Vini'den geldiği belliydi tişört çok güzeldi özgürlük anıtı vardı. Kağıtta ise:
- Ashley biliyorum neden böyle bi şey yaptım diye düşünüp tepki vereceksin ama bem gerçekten üzgün olduğumu söylemek istemek için böyle bi şey yaptım özürümü kabul et güle güle giy ve telefon numarası.
Evet ilk başta şaşırdım neden böyle bi şey yaptı diye tepki gösterdim ama teşekkürler telefon numarası olayı garibime gitmişti. Neyse ben genede saklayım ve işte annemlerle buluşma anım gerçekten çok özlemiştim hemen onalara sarıldım ve evde dertleşmek için yola koyulduk.

ARKADAŞALR YORUMLARINIZI VE VOTELARINIZI BEKLİYORUM...