Damarlarımdaki Kimyasal

~4~

D.K

Bölüm 4

'Gitmesin'

•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Saçlarımdan akan suyla birlikte birkaç damla göz yaşıda sessizce uzaklaştı bedenimden.

Dakikalar önce Savaş, kapının önüne bir çanta koyarak uzaklaştığını söylemişti. Yinede çıkmadan önce kapının arasından kafamı uzatıp odayı kontrol ettim.

Hemen kapının yanındaki siyah çantayı alarak banyoya tekrar girip içindekileri kurcalamaya başladım.

Uzun, siyah, salaş bir elbise ve ıvır zıvırları görünce göz devirerek giyinmeye başladım.

Omzu düşük elbisenin üzerinde herhangi bir desen bile olmaması işime gelmişti açıkçası. Saçlarımı kurutmama gerek duymadan çantadaki tokayla topuz yaptım.

Ayakkabı olmadığı için, kendi çamura bulanmış ayakkabılarımla bakışırken, odanın kapısı açılıp kapandı ve ardından Savaş banyoya aniden daldı.

"Salak mısın sen! Ya giyinmemiş olsaydım!"

"Giyinmişsin işte." Elinde tuttuğu beyaz spor ayakkabıları fark eder etmez elinden aldım.

"Büyük olabilir."

Çoktan sol tekini giymiştim ve çok az büyük gelmişti ama sorun olmazdı. "Çok büyük sayılmaz."

Arkasını dönüp banyodan çıkacağı sırada omzunun üstünden baktı. "O pis kıyafetlerini atarsan iyi olur."

Aynada son kez kendime bakıp siyah çantayı bir süreliğine benim olan yatağa fırlattım. Sonra bende yanına yerleşip, çoktan odadan çıkan Savaş' ın ardından kapıya bakmaya başladım.

Buradan nasıl kurtulabilirim ki?

Savaş'ı öldürmem bi' işe yarar mı acaba? Ya da Mertoş denilen adamı.. Belkide... kendimi?

Ya da en iyisi uyurum.

•~•~•

Siyah takım elbiseli adamlar yaklaşırken, en arkalarından kafası yere eğik bir çocuk. Adamlar teker teker yol açıyor geçmesi için. Aramızda ki mesafe azalırken kafasını kaldırıyor yavaşça.. O koyulaşmış gözler şimdi acıyla bakıyor sanki. Sormak istiyorum. Bağırmak, 'Neyin var!?' diye sormak. Ama sadece susuyorum. Dudaklarını oynatarak 'Gitmesin' diyor. 'Kim gitmesin?!' .. 'Kim?' ..

"Uyansana lan!" Kafamın sarsılmasıyla göz kapaklarımı açarken refleks olarak başımda dikilen kişiye sert bir yumruk çaktım.

Kafamı iki yana sallayıp kendime geldiğimde sol gözünü tutarak acıyla inleyen Savaş'a baktım.

Elini gözünden çekip yatağın ucuna oturduğunda kızarmış gözünün moraracağı anlaşılıyordu. "Gözün morarmaya başlar birazdan." Alıştırarak mı söyleseydim acaba?