Avatar Hakkında Bilmedikleriniz

Çizgi Romanlar

Öncelikle asıl çizgi romanlar olan The Promise, The Search, The Rift ve birkaç çizgi romanı daha ele alacağım. (The Lost Adventures'i önceki bölümlerde anlatmıştım zaten) Puan olarak 10/10 ATLA'nın dizisine eşdeğer olarak kabul ettim.

~~The Promise (Söz)~~
Hikaye Aang'in Ateş Lordu'nu yenmesinden ve Zuko'nun Ateş Lordu olmasından kısa bir süre sonra başlıyor. Toprak Kralı Kuei ile Avatar Takımı'nın dört ulusu yeniden uyum içinde inşa etme üzerine olan toplantılarında Ateş Ulusu'nun Toprak Krallığı üzerindeki kolonilerini kaldırmaya karar verirler.

Toplantı sonrası Takım, Iroh'un çayhanesini Yasemin Ejderi'ni ziyarete giderler ve dizi finalinde izlediğimiz Katara ile Aang'in öpüşmesi gerçekleşir. Tabii ki Sokka da tam zamanında olay yerine girerek ikisiyle dalga geçer, onlardan tiksindiğini söyler ve aslında onları rahatsız etmesinin nedeninin 'Uyum Sağlama Hareketi'ni kutlamak için düzenlenen festivalin birazdan başlayacağını anlatır. Appa'yla havai fişek gösterisini izlemeye giderler.

Takım'ın kalanı eyerin arka tarafında kendi içinde eğlenirken Aang ile Zuko (Bu sırada yanlarında Katara da vardır) ise ön tarafta ciddi bir konuşma yapmaktadır. Zuko, 'eğer yoldan çıkıp babası gibi davranmaya başlarsa onu öldürmesi' için Aang'e söz verdirtir.

Olaylar bundan tam bir yıl sonrasına geçer. Zuko, Yuo Dao isimli en eski Ateş Ulusu kolonilerinden birine ziyarete gitmiştir ve halk kolonilerin kaldırılmasına karşıdır. Aang, Katara ile Sokka ise kolonilileri Ateş Ulusu'na götürmek için yardıma geldiklerinde Ateş Lordu'nun Uyum Sağlama Hareketi'nden desteğini çektiğini öğrenirler. Üçlü Toph'u Beifong'un Metal Bükme Akademisi'nden alır ve Yuo Dao'da neler olduğunu öğrenmek için yola çıkarlar.

Aang, Roku'nun ona verdiği sözü dinleyip zamanında Roku'nun yaptığı hataya düşmeyerek sözünü tutacak mıdır? Zuko neden desteğini çekti? Aang'in hayran grubu da kim? Toph metal bükücü eğitmeye nasıl başladı? Ve en önemlisi Sneers'ın sevgilisi de kim? Çizgi roman üç bölümden oluşuyor ve bu sadece ilk bölümün yarısıydı.

●Görüşüm (Spoiler içerebilir): Bence The Promise en iyi çizgi romandı. Republic City'nin temellerinin nereden geldiğini öğrendik ve Zuko'nun haklı olduğunu öğrendiği zamanki tepkisi çok iyiydi. İlk çizgi romanda dizideki ruhu kaybetmemişler, hem heyecanlı hem de komik bir iş çıkarmışlar, Toph ile Sokka her zamanki gibi muhteşemdiler. Aang ile Katara'nın aşkımlı, tatlımlı halleri, Ozai ile Zuko konuşmaları, metal bükücüler ve Aang'in hayran kulübü de ayrı ayrı güzeldi. The Promise ile ilgili olumsuz eleştirim olmasa da açıkçası Roku'nun davranışlarını sinir bozucu buldum, Aang'in aradaki bağlarını bir süreliğine koparması da mantıklı bir davranıştı.

Savaş sonrası her şeyin birden düzelmediğini, barışın yeniden sağlanmasının o kadar kısa sürede olamayacağını göstermelerine bayıldım, daha gerçekçi olmuş. Bazı filmler gibi savaş bitince herkes mutlu şeklinde olmuyor. Hem Zuko hem Kuei istedikleri olmayınca kendilerini kaybettiler, mantıklı bir şekilde masaya otursalar belki hiç bu kadar kavga olmayacaktı, ada, yıllardır sarayda kapalıymış artık aksiyonu gördüğü an dalıyor. Zuko ise dizi boyunca elde ettiği karakter gelişiminin öğrendiklerinin bir kısmını kaybetmiş gibi gözüküyor. Dizideki 'onurum' lafları bitince şimdi de 'ulusumun insanları'na dönmüş şimdi de.

9/10

~~~The Search (Arayış)~~~
Hikaye iki parçadan oluşuyor, bazı bölümlerde Ursa'nın geçmişine bazı bölümlerde Avatar Takımı'na kayıyor. Çok fazla spoiler vermemek için özellikle Ursa'nın hikayesine çok değinmeyeceğim. Genel olarak Ursa'nın köyünde hoşlandığı erkek Ikem'le evlenmek üzereyken nasıl Ozai'yle evlendiği ve Ateş Ulusu'nda yaşadıkları üzerine.