Jade'den
4 gündür bu cehennemdeydik. Jesy yatıyordu, ben uygun ilik haberi bekliyordum. Jesy uyanmamakta kararlı bir ortaokul çocuğu gibi 4 gündür o lanet yataktan kalkmadı. Buna kim inanırdı ki? Sabah 6'da ayakta olan Jesy, şuan ölümle yuzlesmemek için uyuyordu. Bu.. Dayanılmazdı.Gece saat 3 civarıydı. Koridorlar boş ve karanlık. Oflayarak 4 gündür çivi gibi takıldığım yerden kalkıp,buzlu camdan Jesy'nin odasına baktım. Odada sadece buğu halinde görünen ışıklar vardı. Herhalde bağlandığı aletlerdir diye düşünüp elimi camda gezdirdim.
"Jesy, kalk artık. "Keşke şuan benim bu iğrenç halimi görseydi. Ne kadar da özür dilerdi.. Onu özlüyorum, tek dayanağımı. Ama o yok. Ölmek üzere. Tanrım lütfen onu koru, yalvarıyorum!
Yere istemsizce düştüğümde Jesy"le anılarımızı düşünmeye başladım.
Sabahın köründe beni kaldırmış, mutfağa sokmuştu bile. Kolumdaki saate baktım. 8. Hey benim 5 saat felan daha yatmam lazımdı. Hadi ama Jess! Yaklaşık yarım saattir onu bu sandalyede bekliyorum. Belki biraz yatabilirim umuduyla gözlerimi kapadım.
"Jade! Uyaan! "
Kafamı kaldırıp etrafa baktım. Jesy, mutfak önlüğünü üstüne bağlamış, başımda öylece dikiliyordu. Omuzlarından sarstığında, sandalyeden etmeyerek kalktım. "Napıyoruz? " "Pasta! "Diye bağırdı. "Jade, 26 Aralık. "..
Öğleye doğru pasta bitmişti. Jesy üstüne mumları koyup, kulağıma fısıldadı"Dilek tut prensesim. " ve sonra yanağımı iki parmağının arasında sıktı. Gülüp, mumları üflediğimde, Jesy yeni oyuncak alınmış çocuklar gibi bir iki kez zıplayıp bana kocaman bir sarılma verdi. Bıraktığında, çekmeceye gidip bir bıçak aldım ve Jesy'e geri döndüm. "Hadi! " bağırışına gülüp, pastaya bıçağı geçirdim.
Gözlerimi zorla açıp etrafa bakındım. Sağa dönüp odaya baktığımda doktor ve hemşireler Jesy"nin odasına koşarken hemen ayağa kalkıp önüme gelen doktoru hemen kollarından tuttum. "Ne oluyor! "
"Bırakın hastaya bakmamız lazım. " gitmeye çalıştığınızda kollarını sıktım "Nesi var! " gözlerim.. onlar yanıyordu.
"Uygun ilik bulduk. "