Sabah erkenden apartopar çıktım evden öyle çok işim var ki nasıl yetiştireceğimi düşünürken birden telefonum çaldı arayan annemdi rahatsızlanmış onu hastahaneye götürmemi istiyordu. Bütün işleri erteleyip koştum anneme annemi görünce rahatladım. Çok ağır değildi ama evhamlanmıştı. Alıp hastahaneye götürdüm biraz tansiyonu çıkmış ilaç verip tansiyonu 'nu düzenledikten sonra gönderdiler bizi arabada annem
"Meryem Yusuf'un bir kızı olmuş duydun mu?" dedi.
"Allah bağışlasın anne sen dedin ben duydum." dedim
Birden ne olduğunu anlamadım ama kafamda bir ağrı içimde bir sıkıntı annemi eve bırakıp evime geçtim. Nasıl oldu anlamadım, ama geçmişe gittim Yusuf u hatırladım nasıl tanışmıştık. Bir sokak kavgasında gördüm onu Yav bacım ne gezersin burada bir yumruk denk gelecek deyip beni kavganın ortasından çıkartmaya çalışırken hala onun arkadaşlarına yumruk, tekme sallamaktayım kim olduğu'nu bilmediğim bu çocuk kimdi? neyin nesiydi ?sordum bizimkilere bizden değilmiş kavga ettiğmiz guruptanmış ha bu arada lise yıllarımda idealist biriydim ve ideallerim için her türlü mücadeleyi veriyordum. Hem aileme hemde topluma karşı bu kavgada hani derler ya karşıt görüşlü iki gurup arasında kavga çıktı diye ha işte aynen öyleydi her ikimizin yaşı da 16 bilemedin 17 yaşıtlarımız gibi ve onların meşkuliyetleri gibi uğraşlarımız yoktu her ikimizde kendi çapımızda vatan kurtarıyor devrim yapıyorduk her neyse.İlk karşılaşmamızda bu çok fazla dikkatimi çekmemişti konuştuğu köylü şivesi aklımda kalmıştı. Ama ilk tanışmamız beni çok şaşırtmıştı. Köyde teyzemin oğlu'nun düğünü vardı ve biz düğüne gidecektik köy beni hep kendisine çekmiştir. Anneannem ve Dedem hayattayken her yıl yaz tatilimi köyde geçirirdim ve köyü çok severdim. Bizim oralarda düğünler perşembe den başlar pazar biter dört gün sürerdi. annemle biz çarşamba dan gidip teyzemlere yardım edecektik köye gittik. Düğün başladı teyzem anneme heyecanla
"Yusuf geldi "dedi
Annem de sevindi Yusufu görmeye gittiler kimdi bu Yusuf her halde akrabalardan biriydi tam çıkıp düğünde eylenip oynayacaktım ki annemin sesi
"Özleeem Meryeeeem gelin Yusuf ile tanışın "
istemeye istemeyede olsa gidip Yusuf ile tanıştık .Annem anlattı Yusuf annemin amcası'nın torunuymuş altı aylıkken annesini kaybetmiş bu yüzden bizimkiler ayrı ilgi gösteriyorlar. Yusufa ben onu hatırlamadım ama düğünü izlemeye çıktığımızda yanıma gelip
"Sen şu kavganın ortasında kalan kız değilmisin "dedi
Şaşırmıştım"Sen "dedim
"Hah işte bende seni oradan çıkartan kişiyim." dedi
Şaşkın bir şekilde
"Aman annem duymasın "dedim ve güldüm
"Sen ne arıyon öyle yerde sana göre yerler değil" dediBen başladım anlatmaya ideallerimi kendi doğrularımı mücadelemi kavgalarımı hiç ses etmeden ,kızmadan öylece dinliyordu böyle bir dinleyici bulunca iştahım kabardı unuttum düğünü falan anlatıyorum devrimi ve devrim ruhu'nu o öylece ben bitirene kadar dinledi hiç bir şey söyleme meden
" bitirdinmi? "dedi
"Bitmez bu konular" dedim
" Hadi gel ozaman halay çekelim böyle çok dikkat çekiyoruz." dediYine güldüm halaydı oyundu derken vakit epey ilerledi ve misafirler dağıldı. Akrabalar kalmıştı sohbetler koyulaşmış eskilerden şuradan buradan derken konu yine dönüp dolaşıp aynı yere geldi. Tam ben fikirlerimi söylemeye başlayacaktım ki bu sefer Yusuf başladı konuşmaya tam benim zıttım benim karşısında mücadele verdiğim fikirleri o kadar güzel anlatıyor müdahale etmeye kalkıştığımda benim gibi dinle diyordu. Kendi kendime ukala diyordum ama yinede dinliyordum çok farklı bir konuşma şekli vardı ki herkes pür dikkat onu dinliyor hem dinliyorum hemde sinir oluyorum neyse o gün öyle geçmişti. Ertesi gün büyük teyzemlerde geldi onun büyük oğlu Kadir ağabeyim hem benim fikir hocam hem ağabeyim di .Yusuf ile bizi sohbet ederken gördü gülerek yanımıza yaklaştı yinemi siyaset deyin bakalım kim kimi kandırıyor bakalım dedi. Yine herkes dağıldı. Biz bize kaldık tam bir gün önce kaldığımız yerden devam edecektik ki Kadir ağbey sakın ha akraba ortamına siyaset sokmayın sonra kalpleriniz kırılır dedi. Ve Yusufa dönüp "
" Teyze oğlu buldunmu Züleyha nı?"dedi
"Oda yok be abi "dedi
ve başını öne eğdi utandığı belliydi.Kadir abim tekrar sordu
" Oğlum kim bu Züleyha anlatsana?" dedi
Yusuf " Yav abi "dedi
ama utandığı belliydi teyzemler falanda üsteleyince bir iç çekip anlatmaya baþladı.
" Züleyha belkide dünyada hiç olmayan biri belki bir hayal belki bir düş görüp tanıyıp herkes sever"
hiç görmeden tanımadan bilmeden sevebilmek aşık olabilmek önemli olan "
o ara teyzem
"görmeden sevilirmi oğlum sen delirdinmi?" dedi
Yusuf"Teyze Allaha inanıyormusun, severmisin ya Peygamber efendimizi hiç gördünmü? Her ikisinide görmeden inanır vede seversin Kadir abi fikirlerini vede ideolojisini savunduğun insanı hiç gördün mü ? konuşmuşluğun oldu mu hayır ama onun fikirleri ve davası için kendini tehlikeye atmaktan kaçınmazsın değilmi demek ki birini sevmek için illa görmek yada tanımak gerekmiyormuş. Hz. Yusufu kör kuyudan çıkartan rabbim bir gün bizimde Yusuf gönüllü olduğumuza kanaat gelirse bizi kendisinden dileyecek bir Züleyha çıkartır karşımıza" dedi
ve sustu Hepimiz şaşırmıştık ve düşünceleri bize mantıksız gelmişti örnekleri güzeldi ama bizi ikna etmeye yetmemişti. Hemde farklı konuydu bunlar helede aşk meşk işi bana göre değildi. Benim ideallerim vardı ideolojim vardı davam vardı bu konulara ayıracak vaktim yoktu. Kadir abim hala Yusufa yükleniyor onun sohbetini sevdiği için onu konuşturmaya çalışıyordu birden Yusufa dönüp sen güzel şiir yazarsın yokmu bize okuyacağın bir şiir dedi.Yusuf
"Abi yapma gözünü seveyim biz kim şiir yazmak kim bizimki sadece karalama. Kadir abim
Israr edip ısrara annemler de karışınca kıramadı.
"Yusuf"
Kadir abim " illa Züleyhayý oku "dedi.
bu gün gibi hatırımda hayalde var edilen sevgiliye yazılmış o şiir Yusuf yutkundu ve öyle iç çekip bir
"Züleyha" dediki
Şiire başlarken insan ın o an Züleyha olası gelirdi ve şiire yatkın sesiyle okumaya başladı. ZÜLEYHA
Gönül bahçemizde goncalar açan,
Koklayamadığım güldü Züleyha.
Şu yalan dünyada başıma gelen,
Yaşanması güzel haldi ZÜLEYHA.
Kerem yanmadı mı? Aslı yar iken,
Ferhat ölmedi mi? Şirin variken,
Ben onun aşkından mecnun olurken,
Beni başka deli bildi Züleyha.
Sevdan ile yandım hep için için,
Bu aşk bende idi yok senin suçun,
Eğerki düşerse bir tek tel saçı,
Anlaki Mecnu 'nun öldü Züleyha.
Yaradan can vermiş börtü böceğe,
Dağları bezemiş elvan çiçeğe,
Gönül arısı nın en has peteğe,
Özenip yaptığı baldı Züleyha.
Hayalimdi onca yıldır sardığım,
Düşüm oldun uyanıkken gördüğüm,
Günde binlerce kez alıp verdiğm,
Soluk oldu nefes oldu Züleyha.-şiir uzun du belli ama bir of çekip bıraktı. Buarada tuhaf biriydi şu Yusuf deli desen deli değil ama normal bir insan da değildi helede yaşına göre çok ta olgundu. Düğün bitti şehire döndük dönerkende annem Yusufu bizede gelmesi konusunda sıkı sıkı tembihledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNÜL ÇiÇEĞİ
RomanceNe için gelmiştin sen dünya ya? para kazanmak için mi? çalışmak için mi ? hep bir şeyleri kazanmak birşeylere sahip olmak için mi? aslında doğmadan bize bahşedilmiş en güzel şeyin farkına varmadan çocukluktan başlarız hırsların peşine düşmeyi, hep...